8. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde sürdürülebilirlik ve amaçlı şirketler tartışıldı
BASF Türkiye’nin sponsorluğunda gerçekleşen “Sürdürülebilirlik/ Amaçlı Şirketler” oturumunda, ekonomiye yön veren şirketlerin çevre ve toplum konularındaki tutumları masaya yatırıldı.
Moderatörlüğünü Alternatif Bank CEO’su Kaan Gür’ün yaptığı panele Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Purpose kitabı yazarı Nikos Mourkogiannis, BASF Türk Genel Müdürü Rami Atikoğlu, KESK Kurucusu ve CEO’su Basima Abdulrahman ve P&G Türkiye CEO’su Tankut Turnaoğlu katıldı.
Misyon, değerlerimiz ve marka özümüzü birleştirdik
Panelde ilk konuşmayı yapan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Sütaş’ın kurulduğu günden bu yana misyon, değerler ve marka özünü birleştirmiş bir şirket olduğunu belirterek, bunun içinde çevresel sürdürülebilirliğin hissedilebildiğini söyledi.
“Toprak, güneş, su ve hava gibi doğal kaynaklar kullanılarak yeni bir değer yaratan, canlı makineler olan ineklerdir bizim velinimetimiz” diyen Yılmaz, sosyal sürdürülebilirlik açısından bakıldığında da toplumun en defavorize kesimleriyle birlikte iş yaparak kalite, hijyen ve verimlilik gibi çağdaş kavramları bu kesimlerle tanıştırdığını belirtti. Tarımı köylükten kurtarıp, sanayiye girdi oluşturan bir kesim haline getirmek gibi bir görevi yerine getirdiklerini söyleyen Yılmaz, 44. yılında Sütaş’ın kurumsallık alanında çok yol kat ettiğini ifade etti.
Merkezdeki değerlerin ihlal edilmemesi gerekir
“Purpose” kitabının yazarı Nikos Mourkogiannis ise, her ülkenin, şehrin ve şirketin en önemli değerlerinden birinin “Amaç” olduğunu söyledi. Mourkogiannis “Her gün bir şeyi iyi yapmak ve iyi şekilde yapmak için merkezde bir değer olması gerekir ve bu değerin hiçbir zaman ihlal edilmemesi gerekir. ‘İyi’, mükemmellik olabilir, insanlara yardım etmek olabilir ya da iyi dediğimiz şey verimlilik olabilir” şeklinde konuştu. Mourkogiannis, “Değer odaklı yönetim, ekoloji gibi konular temel olarak bir noktada birleşiyor. Kendi yararımıza nasıl çalışabiliriz? Uzun dönemli yatırımlarla kazanç oluşturulabileceğini kanıtlamak çok zor. Sürdürülebilirlik konusunda herkes hem fikir ancak bunun nasıl finanse edileceği belirsiz” diye konuştu.
2050’de dünya nüfusu iki milyar dolar artacak
BASF Türk Genel Müdürü Rami Atikoğlu ise, 150 yıldır hayatı kolaylaştıran çözümler bulmaya çalıştıklarını söyledi. Atikoğlu “Üç temel ilkeye dikkat ediyoruz. Birincisi ekonomik başarı, ikincisi çevre duyarlığı, üçüncüsü ise bulunduğumuz topluma değer katmak” dedi ve 2050 yılında dünya nüfusunun iki milyar daha artmış olacağını ve bu oranda enerji ve gıda ihtiyacının oluşacağını aktardı.
Geliştirilen yeni giyilebilir teknolojilerle vücutta klimatik etkiler yapan çözümler sayesinde, ileride çöllerde bile yaşamanın mümkün olacağını ifade eden Atikoğlu, açık ofis, okullar vb’de oluşan gürültü kirliliğini engelleyen teknolojiler geliştirdiklerini, çevre kirliliği oluşturan plastik atıklara karşı doğada çözünebilir plastik ürettiklerini belirtti. Nitelikli eğitim ihtiyacının özellikle Türkiye’de önemli olduğunu söyleyen Atikoğlu, “81 ilde 81 kimya laboratuarı” projesi yarattıklarını belirtti.
Yeşil binalar bir çok alanda tasarruf sağlıyor
KESK Kurucusu ve CEO’su Basima Abdulrahman ise, Irak’ta çevre dostu bina çalışmalarıyla ilgili bilgi vererek yeşil binaların inşaatı sırasında kullanılan enerji, su ve doğal kaynaklardaki tasarrufun kendileri için önemini anlattı.
Bu tasarrufun ekonomik gelir de oluşturduğunu söyleyen Abdulrahman, çevre kalitesinin artırılmasıyla bu binalarda çalışan insanların sağlığının da geliştiğini ve bu sayede de verimli çalışmayla ekonomik gelir kazanıldığını belirtti. Uzun vadeli çözümlere ulaşmak için doğru politikaların üretilmesi amacıyla hükümetle de yakından çalıştıklarını belirten Abdulrahman, Irak’taki güvenlik ve şeffaflık konusunun da yeşil binaların inşa edilmesinde önemli olduğunu aktardı.
10 yılda yüzde 20’den fazla enerji su ve sera gazı tasarrufu yaptık
P&G Türkiye CEO’su Tankut Turnaoğlu ise üniversite ziyaretlerinde gençlerin sürdürülebilirlik konusunda çok ciddi uyarılarıyla karşılaştığını belirterek, 2010 yılından başlayarak kendilerine enerji, su ve sera gazlarını yüzde 20 oranında azaltmak gibi on yıllık önemli hedefler koyduklarını ve bu hedefleri şimdiden tutturduklarını söyledi. Okyanuslardaki plastiklere karşı kurulan bir ortaklık kurulduğunu ve P&G’nin bu konuda önemli çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
Turnaoğlu, çalışanlarla da birlikte hareket ettiklerini ve yaklaşık beş yıldır su içmek için tüm çalışanların cam şişeler kullandığını ifade etti.
Turnaoğlu iki hafta önce babalık iznini sekiz haftaya çıkardıklarını da sözlerine ekledi.