290 milyon kişi hepatitli olduğunu bilmeden yaşıyor!
Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olarak gösterilen viral hepatitlere bağlı sorunlar nedeniyle her yıl yaklaşık bir milyon 340 bin kişi yaşamını kaybediyor. Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, 290 milyon kişinin hepatitli olduğundan habersiz olarak hayatını sürdürdüğünü belirterek Dünya Hepatit Günü dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu.
Viral hepatitler dünyanın gündemini tutan en önemli sağlık sorunların biri olarak kabul ediliyor. Hepatit önlenebilir, tanınabilir, tedavi edilebilir, hatta tamamen yok edilebilir bir hastalık olmasına karşın, son yıllarda bu nedenle ortaya çıkan yaşam kayıplarındaki artış dikkat çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü önderliğinde farkındalık çalışmaları yürütülse de ne yazık ki hastalık hala yeterince tanınmıyor. Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu,bu nedenle viral hepatitlerin zamanımızın en büyük sağlık tehditlerinden biri olduğunun altını çiziyor.
10 hepatitliden 9’u hastalığının farkında değil
Karaciğer kanserinin de ana nedeni olan viral hepatit B ve C, dünyada 325 milyon kişiyi etkiliyor. Uzun yıllar hiçbir
belirti vermeden devam edebileceği için de karaciğer kanseri ve siroza kadar uzanabilen sonuçlar doğurabiliyor. Daha da önemlisi viral hepatitli her 10 kişiden 9’u, hepatit B ya da C olduğunu bilmeden yaşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü de bu tablonun önüne geçmek amacıyla yaptığı farkındalık çalışmalarını, “Kayıp Milyonları Bulalım” sloganıyla toplumun her kesimi ile işbirliği yaparak sürdürüyor. 2020 yılına kadar hastalığından habersiz yaşayanların yüzde 30’una ulaşmak hedefleniyor.
Toplumu geniş kapsamlı tarama testlerine tabi tutup, tedavi ederek, daha fazla kişinin enfekte olmasının engellenebileceğini hatırlatan Prof. Dr. Meral Sözmezoğlu, “2016 yılında, 194 ülkede, 2030 yılına kadar viral hepatit B ve C’yi yok etme çalışmaları başlatıldı. Ne yazık ki çok az ülke hedefe yaklaştı. Toplumun çok az bir kesiminin tarama testlerine katılmasının hedefe ulaşmada en büyük engel” diye konuşuyor.
Hepatit B’nin bulaşma şekli coğrafi bölgeye göre değişiyor
Hepatit B insandan insana, enfekte kan ya da vücut sıvılarına temasla bulaşıyor. Yaygın bulaşma şekli coğrafi bölgelere göre farklılık gösteriyor. Örneğin Batı Avrupa ülkelerinde enfeksiyonların büyük bölümü, enfekte kişiyle cinsel temas ya da iğne ve enjektör paylaşımıyla bulaşıyor.Asya ve Ortadoğu’da ise, genellikle anneden çocuğa ya da çocuktan çocuğa geçiyor. Diğer yaygın bulaşma yolları ise, enfekte bireylerle diş fırçası, tıraş bıçağı gibi kişisel eşyaların ortaklaşa kullanılması, dövme ve piercing için sterilize edilmemiş alet kullanımı olarak sıralanıyor.
Yenidoğan ve bebeklik dönemi, taşıyıcılık ve kronik hepatit riskinin en yüksek olduğu dönem olarak gösteriliyor. Hepatit B aşısı ile hastalıktan korunmada etkili sonuçlara ulaşmak mümkün olabiliyor.
Ancak buna rağmen ülkemizde hale 3 buçuk milyon hepatit B hastası olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “1998 yılından itibaren tüm yeni doğanlara ve risk grubunda bulunanlara Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz hepatit B aşısı yapılıyor. Bu aşılama programıyla 2000 yılında enfekte olmuş kişi sayısı yüzde 12’ler civarındayken bugün oran yüzde 4 civarına inmiş durumda. Aşılamanın devamı ile hepatit B oranı azalacağı gibi hepatit D’den de korunmak mümkün olabilecek” diye konuşuyor.
Hepatit C hastaların tamamına yakını tedavi edilebiliyor
İğne ve şırıngaların ortaklaşa kullanılması, bulaşmış kan ile yapılan kan nakilleri ya da enfekte kişilerden alınan organ nakilleri ve anneden çocuğa geçmek süratiyle hepatit C ortaya çıkabiliyor. Ancak ülkemizde en yaygın bulaşma şekli tam olarak bilinmiyor. 1996 yılından sonra tüm kanların hepatit C için taranması sayesinde kan yoluyla bulaşmanın önemli oranda azaldığını hatırlatan Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “Hepatit C için etkin bir aşı henüz bulunmasa da etkin tedavisinin olduğu unutulmamalı. Erken tanı ile hastaların tamamına yakını tedavi edilebiliyor. Bununla birlikte ülkemizde 800 bine yakın hepatit C hastası olduğu tahmin ediliyor.
Hepatit A’dan aşıyla korunmak mümkün
Hepatit A virüsü dünyada en sık görülen akut viral hepatit etkeni. Ülkemizde orta yaygınlıkta görülen bu virüs çoğunlukla kirli, mikroplu su ve besinlerle salgınlara yol açabiliyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, çocukluk çağında hafif belirtilerle geçirilebilirken ileri yaşlarda daha ağır seyreden ve şiddetli karaciğer hastalığına kadar gidebilen sonuçlara neden olabilen hepatit A enfeksiyonundan da aşı ile korunmanın mümkün olduğuna işaret ediyor.
Hepatitlerden korunmak için…
Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, günlük hayatta alınacak bazı önlemlerle viral hepatitten korunmanın mümkün olduğunu belirterek önerilerini sıralıyor:
- – Kan nakli gereken hastalarda güvenli kan ve güvenli transfüzyon ilkelerine uyulmalı.
- – Enjektör iğnesi ya da parmak delici iğneler tek kişide kullanılmalı.
- – Jilet, tırnak makası, diş fırçası gibi kan yoluyla geçebilecek hastalıklar için araç olan eşyalar kişiye özel olmalı ve hiçbir şekilde paylaşılmamalı.
- – Kuaförler ve berberlerde kesici delici malzemeler kullanılmadan önce mutlaka temizlenip dezenfekte edilmeli.
- – Cinsel ilişkiyle bulaşma riski olduğu hatırlanmalı ve mutlaka prezervatif kullanılmalı.
- – Hepatit A ve B aşıları yaptırılmalı.