Akşener’in zor sınavı…
Erken seçim tartışmalarının ayyuka çıktığı dönemde İYİ Parti’nin içerisinde yaşananlar tüm tartışmaların önüne geçti.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın bir TV kanalında İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya yönelik FETÖ imasıyla başlayan tartışmalar; sadece İYİ Parti’de değil, Millet İttifakında da ciddi kriz yaratmış durumda.
Peki, İYİ Parti’de yaşananlar neden bu kadar gündem oldu?
2002 seçimlerinde AK Parti hem muhafazakar seçmenin, hem de merkez sağın oyunu alarak iktidar olurken sonraları parti-lider eksenli konuma geldi ve merkez sağ seçmen partisiz kaldı.
İYİ Parti’nin siyaset hayatına girmesi ve geçmişte Meral Akşener’in merkez sağda siyaset yapması, partiyi kendiliğinden sağın merkezine çekti. Burada bu hesabı çok iyi yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu unutmamak lazım.
İYİ Parti yeni kurulmasına rağmen şartlar gereği Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve yerel seçimlerle karşı karşıya kaldı. Cumhurbaşkanlığı konusunda Abdullah Gül faktörüne takılıp kalmamış olsa, CHP adayı Muharrem İnce’yi desteklemiş olsaydı, Akşener şu an milletvekili olarak TBMM’de yerini alacak; bekli de Türk siyaseti yeniden şekillenmiş olacaktı.
İYİ Parti, son üç seçimden henüz yeni kurulmasına rağmen Millet İttifakı sayesinde galip çıkan ve merkez sağ seçmeninin tercih ettiği parti oldu ama kitle partisi olma yolunda kendi içerisinde kadrolar açısından sorunlar yaşamaya başladı.
İYİ Parti’nin son kurultayında merkez sağ seçmene yönelik hamlesi beklenirken; genel görüş, MHP’nin devamı görüntüsü olduğudur. Akşener’in birlikte MHP lideri Bahçeli’ye karşı aday olan Koray Aydın’ın yeniden teşkilatların başkanlığına getirmesi parti içerisinde merkez sağdan gelenleri oldukça rahatsız ettiği gibi kim tarafından ortaya atıldığı henüz tespit edilmemiş bir listenin dağıtılması bardağı taşıran son damla oldu.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın açıklamaları konusuna gelirsek, Ümit hocayı eski tanıyanlardan biri olarak şunları söylemek isterim; Eğer Ümit hoca böylesine bir açıklama yaptıysa, sonucunu bilerek yapmıştır, onun için illa bir kurumda yönetici olmak, milletvekili olmak önemli değildir. İşte burada çözümün kaynağı Meral Akşener’dir.
Akşener, TBMM Grup konuşmalarında bir; ekonomi, iki; adaleti eleştiriyor ama adalete müracaat eden İstanbul İl Başkanına, ”Eğer aleyhine sonuçlanırsa seçmen nezdinde ne duruma düşeriz” diyemedi. Genel başkanların kaprisini bilmeyen yoktur. İsterler ki her şey onlara tabi olsun ama İYİ Parti açısından bu olay oldukça farklı ve sonuçları partiyi derinden sarsabilir.
Akşener, İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya sahip çıktı. Mahkeme kararı Ümit Özdağ’dan yana çıkarsa, bu sefer İYİ Parti’de liderlik sorunu gündeme gelirse ne olacak?
Akşener’in siyasi hayatını incelediğinizde hep aday gösterilmiş ve görev almış bir siyasetçi olduğunu görürsünüz ve yaptığı hatalarda hem lideri, hem de partisinin kendisini savunduğunu görürsünüz ama şimdi lider kendisi ve savunacak bir kurumu, lideri yok.
Erken seçim tartışmalarının yaşandığı şu günlerde her ayrıntının kılı kırk yaracak şekilde hesaplandığı dönemde parti içinde sorunun yaşanmasına izin vermek Akşener’i ve partisini sandıkta nasıl etkiler sizce?
Siyasi parti liderlerinin en zor sınavı hep seçimler olmuştur ama Akşener için çanlar farklı çalıyor. Eğer bu parti krizinden başarı ile çıkarsa merkez sağın lideri olarak çıkacaktır. Lakin siyasette hiç bir genel başkan için vazgeçilmezlik yoktur.
Şimdilik Akşener il başkanına sahip çıktı ama adaletin vereceği karar; Akşener’in de, partisinin de geleceğini tayin edecektir.