Araplar yüzlerini İsrail’e, sırtlarını Türkiye’ye dönüyorlar

24.10.2020
A+
A-

Suudi Arabistan’ın Türk mallarına yönelik başlattığı boykotun ardından Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ile ekonomik ilişkileri geliştirme kararı aldı. Şimdi de Arap ülkeleri ile İsrail arasında vizeler kaldırılıyor. Kısacası Araplar yüzlerini İsrail’e, sırtlarını Türkiye’ye dönüyorlar.

Peki, Suudi Arabistan’la aramız neden açıldı?

Aslında cevabı çok kısa; Mursi ve Mısır.

3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır’da Muhammed Mursi’nin devrildiği darbeyle yönetimi ele geçiren cuntanın lideri Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi’ye ilk tepki Recep Tayyip Erdoğan tarafından gösterilmişti.

Erdoğan, “Mursi; ne Batılı ülkeler, ne İslam, ne de Körfez ülkelerinden destek görmedi. Bu ikiyüzlülük niye, nereye kadar? Onlara 16 milyar dolar desteği verenler darbe yönetiminin ortaklarıdır” ifadelerini kullanarak hedefine Suudi Arabistan’ı almıştı.

Sonrasında Kahire’de darbecilerin kışkırtmasıyla 14 Ağustos 2013 tarihinde meydana gelen olaylarda binden fazla insan hayatını kaybetmiş ve yine ilk tepki Erdoğan’dan gelmişti. Ama bu sefer Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz el-Suud’un 16 Ağustos’ta “Mısır’ı teröre karşı destekliyoruz. Mısır’ın içişlerine karışarak fitneyi ateşlemeye çalışanlar karşısında Mısır’la birlikte duruyoruz” açıklamasıyla darbeci Sisi’den yana olduğunu alenen beyan etmişti.

Bir gün sonra Erdoğan ise, “Oradaki şehitleri terörist ilan edenler var. Bu devlet terörünü alkışlayanlar onlarla aynı izi süreceklerdir. Türkiye’nin Mısır’la ilgileniyor olmasından rahatsız olanlar var” açıklamasında bulunmuştu.

Mısır’da yapılan darbe yüzünden Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki söz düellosu ilişkileri durma noktasına getirirken, Türkiye’nin Ortadoğu dengesini de derinden sarstı.

Suudi yönetimi öncelikle gümrüklerinde Türkiye’den gelen malları bekleterek birçok gıda maddesinin çürümesine sebebiyet verdi ve bu olaylar pek yazılıp çizilmedi. Suudi yönetimi bununla da kalmayıp marketlerinden Türk mallarını çıkarmaya ve boykotu iyi ilişkiler içinde olduğu ve maddi destek sağladığı ülkelere yaymaya başladı.

Suudiler sadece Türk mallarını boykot etmekle yetiniyor mu?

Elbette hayır. Suriye’de Rusya ile birlikte hareket ediyor, Suriye yönetimine maddi destek sağlıyor. Ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye’nin hassas olduğu İsrail ile ekonomik ilişkilerini geliştiriyor, tabi işin perde arkasında Suudi yönetimi var.

Son gelişme ise İsrail ile Arap ülkeleri arasında vizesiz seyahatlerin başlanacak olması ve Filistin’de yeni bir yönetimin ortaklaşa iş başına getirilecek olması.

Nereden mi biliyoruz?

Çünkü Suudi Arabistan, Ekim ayı başında Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) Ürdün’deki Suudi Büyükelçiliği aracılığıyla tam 25 milyon dolarlık yardımda bulundu. Şimdi Kudüs’te Suudi Arabistan ve İsrail hasar görmüş evleri tamir etmeye başladılar.

Suudilerin Türkiye’ye yönelik el attığı bir başka ülke ise Irak. 21 Ekim 2017 tarihinde Riyad’da Suudi Arabistan-Irak İşbirliği Koordinasyon Konseyi kuruldu ve iki ülke arasında gümrük kapıları yeniden açılırken 18 Aralık 2017 tarihinde Suudi Arabistan, Abdülaziz bin Halid eş-Şemri’yi Bağdat büyükelçisi olarak atadı.

İşte Mısır’da duygusal olarak haklıdan yana olmamızın bedelini şimdi hem İslam ülkeleri açısından, hem Ortadoğu ülkeleri açısından yalnız kalarak ödüyoruz. Oysa Erdoğan, Suudi Arabistan’a ve kraliyet ailesine karşı hep samimi olmaya özen göstermişti. Hatta vefat eden kral için yas dahi ilan edilmişti.

Unutmayalım ki ülkeler arasında dostluk ve düşmanlık yoktur. Sadece karşılıklı menfaatler vardır ve devlet asla duygularla yönetilmez.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.