Erdoğan açıkladı: Yılbaşında 4 gün kesintisiz sokağa çıkma yasağı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından kameraların karşısına çıktı. Erdoğan, açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ekonomisi her türlü zorlu teste, yeni gelişen fırsatlara ve farklı senaryolara karşı hazırlıklı durumdadır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısının ardından kameraların karşısına geçti. Alınan son kararları açıklayan Erdoğan, yıl başında 4 gün kesintisiz sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Aralık Perşembe 21’den, 4 Ocak’a kadar kesintisiz sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağını açıkladı. Erdoğan, “Elde edilen kazanımları sürdürmek için sokağa çıkma kısıtlaması 31 Aralık Perşembe 21’den, 4 Ocak’a kadar kesintisiz olarak uygulanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Değerli basın mensupları sizleri selamlıyorum. Ülke ve millet olarak bölgesel ve küresel nice krizle mücadele verdiğimiz inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. Bu dönemde herkesten destek beklerken, saplantılı ithamlara maruz kalabiliyoruz.
Amerika’da ve Avrupa’da ülkemize yönelik yaptırım söylemleri dikkat çekmektedir. Türkiye, Avrupa’dan yaptırım değil tam üyelik sözünü beklemektedir. Kendimizle birlikte tüm bölgemizin huzuru ve esenliği için mücadele ediyoruz. Kimsenin hakkımızı yemesine göz yumamayız.
Aynı şekilde ABD’nin de terör örgütüne karşı mücadelede destek bekliyoruz. Biz ne komşularla ne de gerilim, çatışma peşinde koşan ülke asla değiliz.
Nerede bir haksızlık ve hukuksuzluk varsa tepkimizi ortaya koyarak, adaletin tesisi için mücadele ediyoruz. Ülkemizin istiklal mücadelesi, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi bugün de mazlumlara umut veriyor. Dağlık Karabağ’da yaşananlar ülkemizin bu kararlı duruşunun ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Türkiye Nuri Paşa’nın Kafkas İslam Ordusu’nun yaptığı gibi Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında yer almıştır.
“İKİ MİLLET TEK DEVLET ŞİARI YENİDEN ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜ”
Azerbaycan, ülkemizin de desteği ile vatan mücadelesini zafer ile sonlandırmıştır. Dağlık Karabağ’ın vatan hasreti son bulmuştur. 44 günlük bir savaşın ardından kazanılan zafer, askeri, siyasi ve diplomatik açıdan çok büyük anlamlar taşıyor. Karabağ artık hakkın batıla karşı kazanılmış bir zaferi temsil ediyor. Azerbaycan bayrağı 30 yıllık aranın ardından Karabağ’da dalgalanıyor. Laçin’den Suşi’ye kadar ezan sesleri yükseliyor.
Merkezinde gerilim yerine barışın olduğu yeni bir düzen kurulacaktır. Merhum Haydar Aliyev’in iki devlet, tek millet şiarının ete kemiğe büründüğünü yeniden gördük. Azerbaycanlı kardeşlerimizin coşkusuna biz de ortak olduk.
Karabağ’da şehit düşen Azerbaycan askerlerini ve sivilleri rahmetle yad ediyoruz. Ziyaretim sırasında yaptığım görüşmelerde Karabağ’da uluslararası alanda izleyeceğimiz yol haritasını ele aldık. Azerbaycan’ın işgali altındaki topraklarda yeniden imarı değerlendik. Vatandaşlarımız kimlik ile seyahatin önünü açan yasanın yanı sıra birçok uygulamayı sağladık.
Değerli kardeşim İlham Aliyev’e misafirperverliği açısında şahsım, eşim ve milletim adına teşekkür ediyorum. Vatan, bayrak ve ezan uğruna canlarını feda eden Azerbaycan ordusunun kahraman neferlerini Allah’tan rahmet diliyorum.
Kazanılan zafer için Azerbaycan Türkleri’ni bir kez daha tebrik ediyorum. Rabbime hem bizlere hem böyle bir zaferi yaşattığı hem de Boraltan Faciası’nda tek parti CHP’sinin tarihimize sürdüğü utanç lekesini temizlediğimiz için gurur duyuyorum. Her türlü sıkıntısında Azerbaycan’ın yanında durmaya devam edeceğiz.
TBMM’de sürmekte olan bütçe görüşmelerinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Her küresel kriz döneminde olduğu gibi bu süreçte de ülkemiz ekonomisi ile ilgili olumsuz değerlendirmeler yapılırken biz farklı bir bakış açısı içerisinde olduk. 2007’de de biz bu krizden güçlü şekilde çıkacağımızı söylemiştik. Daha sonraki süreçteki büyüme verileri ile 2009’daki kaybımızı telafi ettik.
“TÜRKİYE EKONOMİSİ HER TÜRLÜ ZORLU TESTE HAZIRLIKLIDIR”
Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşları aşama aşama kredi notlarını bizim dediğimiz yerlere getirmeye başladılar. Üretim, ticaretin ve finansın tek merkezli hale dönüşmesinin sıkıntıları, salgın döneminde bir kez daha görüldü.
Ekonomimizi sadece mevcut tabloya bakarak değil, önümüzdeki mevcut potansiyeli dikkate alarak büyütüyoruz. Bu anlayışla 2021 bütçesini üretim, yatırım ve büyüme esasları üzerine binaen ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. İktisat tarihine geçecek bir dönem yaşıyoruz. İşsizlik, ticaret, borçluluk gibi birçok gösterge tarihin en yüksek seviyelerine ulaştı. Elbette dünyanın umudunu yeşerten görüşler de var.
Türkiye ekonomisi her türlü zorlu teste ve yeni gelişen fırsatlara karşı hazırlıklı durumdadır. Bunun için gelecekti süreçte hem atik hem de ihtiyatlı konumda olacağız. Ekonomimizin güçlü ve kırılgan yönlerini çok iyi biliyoruz.
Türkiye salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve küresel rekabette etkili olan bir oyuncu olarak girmeye kararlıdır. Milletimizin sürekli karanlıkçılara yönelik bizlere güvenmelidir. Türkiye, Avrupa Birliği, G-20 ve OECD ülkeleri arasında en fazla büyüyen ülke oldu. Büyüme unsurları içerisinde bizi en fazla mutlu eden sanayi üretimindeki artış oldu.
Bugün itibariyle sanayi bölgelerinde 469 tesisin inşaatı devam ediyor. Üretim tarafındaki bu güzel gelişmelerin istihdama yönelik etkilerini de görüyoruz. Eylül’de işsizlik oranı 1,1 puan geriledi. Bununla birlikte ülkemizin istihdam potansiyelini yeteri kadar harekete geçiremediğini biliyoruz.
DIŞ TİCARET GELİŞMELERDEN ETKİLENDİ
Gençler ve kadınlar ülkemizin iştiham oranını çok daha yukarılara çekebileceğimizi biliyoruz. Hiç şüphesiz daha düşük büyüme oranları ile makro ekonomik istikrarı sağlamak mümkündür.
En büyük ticaret ortağımı Amerika başta olmak üzere salgının birçok yerde yeniden yükselişe geçmesi işimizi zorlaştırıyor. Her yerde olduğu gibi bizim dış ticaretimiz de gelişmelerden etkileniyor. Bunlara rağmen hedeflerimize doğru ilerlemeye devam edeceğiz. v:shapes=”_x0000_i1026″>
Salgının ülkemizde görülmeye başlandığı günde bu yana esnafımızın, vatandaşımızın, iş insanımızın yanında olduk. 45 milyar liraya yakın kredi dağıtımı gerçekleştirildi. İşini büyütmek isteyip de devletten destek alamadığını söyleyen kimse yoktur.
Bazıları desteği alıp, farklı yerlere harcaması bizim iyi niyetle görevimizi yerine getirmemizi engelleyemiyor. Türk lirasını desteklemek amacıyla Türk lirası katılım hesaplarındaki faiz ve stopaj oranlarını düşürmüştük.
Kasım ayından itibaren sermaye girişlerinde artış, risk primlerinde düşüş yaşandı. Ülkemizin kritik dönemden geçtiği bugünlerde yatırımlarını Türk lirasından dövize çevirmelidirler.
Ayrıca portföy yatırımlarının yanı sıra doğrudan yatırımları ülkemize çekmemiz gerekiyor. İktidarda bulunduğumuz 18 yıl boyunca mali disiplinin korunması için büyük çaba gösterdik. Ülkemizin bir diğer avantajı düşük borçluluk oranlarıdır. Toplam küresel borç 272 trilyon dolar ile küresel hasılanın 3,5 katına erişti. Ülkelerin borçları, milli gelire oranla arttı.
Salgın sürecinde bankacılık sektörümüz sağlıklı yapısını koruyarak çalışmaya devam ediyor. Sektörün sermaye oranı yasal sınırların oldukça üzerinde gerçekleşti. Bankalarımız uluslararası standartların gördüğü seviyenin çok üzerinde devam ediyor. Geçtiğimiz hafta itibariyle bankalarımızın döviz açık pozisyonu olmadığı gibi 3,2 milyar dolarlık döviz fazlası vardır. Bankalarımızın yurtdışından hiçbir kredi alma zorluğu yoktur.
Ülkemiz güçlü bankacılık sistemi sayesinde yerli ve uluslararası yatırımcılara gereken desteği sağlayabilecek potansiyele sahiptir. Sıkıntılarımızın farkında olduğu gibi çözümlerimizi de biliyoruz. Faizlerin piyasa şartlarında makul seviyelere inmesi için çalışıyoruz. Rakamların bu seviyelere çıkmasında petrol ve gıda fiyatlarındaki artış etkili oldu. Kur riskini azaltan politikaları özenle hayata geçiriyoruz.
Bir diğer kritik önceliğimiz olan cari açık ile mücadelede yapısal önlemlere öncelik veriyoruz. Ara malındaki ithalata bağlılığımızı azaltmak için de çaba sarf ediyoruz. Savunma sanayinde iktidara geldiğimizde yüzde 20’de olan yerlilik oranı bugün yüzde 70’lilere ulaşmıştır.
Ara mallardaki bağımlılığı düşürmeyi amaçlıyoruz. Önümüzdeki dönemde kimya, ilaç, ulaşım ve elektronik gibi yeni çağrılara çıkıyoruz. Bu ürünlerde yurt içi üretim kabiliyetlerinin gelişmesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.
“ÜLKEMİZİN BAYRAĞINI UZAYDA DALGALANDIRACAĞIMIZ GÜNLER YAKINDIR”
Güçlü tedarik zincirimiz, sunduğumuz teşvikler ile Türkiye’ye yatırım yapacak herkesi memnun edecek seviyedeyiz. Her türlü yenilikçi teklife açacağız. Yatırımcıların tereddütlerini giderecek hukuki reformları acilen hayata geçireceğiz. Bunun için bir süreden bu yana hazırlığında olduğumuz reform paketlerini iş dünyası ile de görüşerek hızlandırıyoruz.
Yatırım, üretim, istihdam, güvenlik odaklı politikalarla ülkemizi salgın sonrası döneme hazırlıyoruz. Mesela bugünkü kabinemizde milli uzay programımızı dinledik. Ülkemizin bayrağını uzayda dalgalandıracağımız günler yakındır.
Yalanı silah olarak kullanma yöntemi çıktı. Terörle mücadeleden sınır ötesi operasyonlara kadar bu alçakça yöntem ile karşılaşıyoruz. Kendi içlerindeki taciz, tecavüz gibi ahlaki çöküntüyü bile yalanla tersine çevirmiş zihniyeti milletimize emanet ediyoruz. Bu nasıl bir muhalefetin başı olmaktır.
Ancak aynı kirli zihniyetin korona virüs salgını gibi 83 milyonun tamamını ilgilendiren bir meseleyi yalanlarına alet etmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Salgınla mücadelede pek çok yalanı ortaya koyanlara müsaade etmeyeceğiz. Türkiye, uluslararası kurumlarla iş birliği halinde ve onların belirlediği standartlar ölçüsünde yürüten bir ülkedir.
Her fırsatta temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek konu ile ilgili tüm gelişmeleri yakından izleyerek süreci yönetiyoruz. Aldığımız tedbirleri milletimizin hayatını ve geleceğini düşünerek alıyoruz.
Hastanedeki doluluk oranlarına bakarak kararlaştırdığımız ilave tedbirleri paylaştık. Milletimizin tüm fertlerinin büyük fedakarlıklarla uyguladıklarını gördü. Yüzde 20’den yüzde 10’a indirdiğimiz gayrimenkul stopaj ürünlerindeki oranların fiyatını 1 Haziran’a kadar uzatıyoruz. Dükkân kiralarındaki KDV oranlarını da Haziran’a kadar yüzde 8’de tutacağız. Konaklamadaki KDV’de de indirime gideceğiz.
4 GÜNLÜK SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI
Yerli aşıda da gelişmeleri takip ediyoruz. Elde edilen kazanımları sürdürmek için sokağa çıkma kısıtlaması 31 Aralık Perşembe 21’den, 4 Ocak’a kadar kesintisiz olarak uygulanacaktır. Hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacak. Vazife mamülü sağlık çalışanlarının aileleri çocuklarının eğitim, öğretim yardımlarına kadar pek çok imkana kavuşacaktır. Aile ve Çalışma Bakanımızı bu hususun süratle neticelendirilmesi konusunda görevlendirdim.
Mevcut uygulamalarla ilgili sıkılaştırma adımlarını istediğimiz zaman atma imkanını sahibiz. Türkiye, salgınla ilgili geride değildir tam tersine ilerdedir. Sözlerime son vermeden önce İzmir’deki sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet diliyorum.