Aşırı sıcaklar ve güneş, ateşi yükseltebilir
Yeditepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiloyoji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Büke, yaz aylarında özellikle aşırı sıcaklara ve güneşe maruz kalma durumunda ateşin yükselebileceğini belirterek, “Bu durum özellikle çocuklar ve yaşlılar açısından ciddi ve ölümcül sonuçlara neden olabiliyor. Sıcak çarpması ve aşırı güneşe maruz kalınması durumunda yakınma ve yüksek ateş geliştiğinde hemen bir sağlık kurumuna başvurulması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Çağrı Büke, yazılı açıklamasında, yaz aylarıyla artışa geçen ve kendini ateşle gösteren sorunlar ve çözüm önerilerini paylaştı.
Açıkta satılan gıdalar, ortak alanların fazla kullanımı, kene ve sivrisinek gibi birçok etken nedeniyle enfeksiyonların görülme sıklığının arttığını ve beraberinde de ateşin geldiğini vurgulayan Büke, “Gastroenteritler, yaz aylarında en sık rastlanan enfeksiyonların başında geliyor. Gıdalar ve sularla bulaşabilen bu enfeksiyonlar, karın ağrısı, ishal ve bir kısmı da yüksek ateşle seyrediyor. Hastalıktan korunmak için, öncelikle hijyenik olmayan, iyi pişirilmemiş açıkta satılan yiyeceklerden uzak durmak, yıkanmamış sebze ve meyveleri tüketmemek, suların temiz olduğundan emin olmak ve hiçbir şekilde hekime danışmadan antimikrobiyal ilaç kullanmamak gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Büke, Türkiye’de de görülen Kırım-Kongo kanamalı ateşi, Lyme ve Q ateşi hastalıklarının yüksek ateşle seyrettiğini ve kenelerle bulaştığını kaydederek, “Korunmak için kenelerin bulunabileceği sulak, çalılık, ormanlık ve kırsal alanlarda gerekli önlemlerin alınması önem taşıyor. Ayrıca, kene ile temas etmiş kişilerin de ciddi sonuçlara neden olabilecek bu hastalıklar yönünden değerlendirilebilmesi için mutlaka hekime başvurmak gerekiyor.” bilgisini verdi.
Son yıllarda Türkiye’de görülen sıtma vakalarını genellikle dış ülkelere giden kişilerin oluşturduğunu dile
getiren Büke, sivrisineklerle bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olan sıtmanın, ağır ve ciddi sonuçlara yol açabilmesi açısından önem taşıdığını aktardı.
Büke, özellikle Afrika ve Asya ülkelerine seyahat edip buradan dönen kişilerde yaz aylarında yüksek ateş gelişmesi halinde sıtmanın göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizerek, şu bilgileri verdi:
“Yaz aylarında klima ve duş suları ile solunum yollarından bulaşan lejyoner hastalığı oldukça ciddi seyirli zatürreye neden olabiliyor. Özellikle depo suyunun kullanıldığı tesislerde, duş öncesinde yaklaşık 1 dakika suyun akıtılması, klimaların filtrelerin bakımı ve temizliği hastalıktan korunmada alınacak önlemler arasında yer alıyor. Yaşlılarda ve bağışık sistemi yetersiz kişilerde bu enfeksiyonun sonuçları ölümcül olabiliyor. Bu nedenle yazın öksürük ve ateş yüksekliği şikâyeti olan ve özellikle risk grubunda yer alan kişilerin lejyoner hastalığı açısından da değerlendirilmesi gerekiyor.”
“Antibiyotikler, viral enfeksiyonların tedavisinde etkisiz”
Prof. Dr. Çağrı Büke, zika virüsünün özellikle son yıllarda adının daha sık duyulduğunu ve bu enfeksiyon hastalığının sivrisineklerle bulaştığını belirterek, “Zika virüs enfeksiyonu şu an Orta ve Güney Amerika, Pasifik Adaları, Tropikal Afrika ve Güneydoğu Asya’dan oluşmak üzere 23 ülkede hızla yayılıyor. Ülkemizde ise bugüne kadar Küba’ya tatile gidip dönen 4 kişide hastalık saptanmış. Hastalık özellikle hamilelere bulaştığında doğacak bebekte ciddi gelişme geriliklerine yol açabiliyor. Bu nedenle zika virüsün yaygın olduğu ülkelere ve bölgelere seyahatlerde özellikle hamile kişilerin dikkatli olması ve sivrisineklere karşı gerekli önlemlerin alınması önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.
Sivrisinekler ile bulaşan bir diğer önemli enfeksiyon hastalığı olan Batı Nil Ateşi’nin, günümüzde Fransa, Romanya, Rusya, Yunanistan, Cezayir, Fas, Tunus, İsrail ve Amerika kıtasında görüldüğünü belirten Büke, şunları aktardı:
“Ani yüksek ateşle gelişebilen bu hastalığın da sonuçları ağır olabiliyor. Tedavisi olmadığı için sivrisineklere karşı önlem almak hayati önem taşıyor. Sivrisinek sokması sonrası ateş gelişmesi durumunda tanı ve destek tedavi için hekime başvurulması gerekiyor. Adenovirüs enfeksiyonları yaz aylarında çocuklarda biraz daha sık görülüyor. En çok göz, solunum yolları ve bağırsaklar etkileniyor. Hastalık, gözde kızarıklık, öksürük, ateş ve ishal şikâyetleri ile kendini gösteriyor. Solunum damlacıkları ve eller ile insandan insana hastalık bulaşıyor. Dolayısıyla korunmak için hasta kişiler ile temasın önlenmesi, temiz ve iyi pişirilmiş gıdaların tüketilmesi gerekiyor. Ayrıca ellerin yıkanması ve havuzların bakım ve kontrollerinin yapılması da hastalığın kontrolünde önem taşıyor.”
Aşırı sıcakların da ateşi yükseltebileceğine dikkati çeken Büke, “Enfeksiyonlar, kanser, kollajen doku ve otoimmün hastalıklar dışında yaz aylarında özellikle aşırı sıcaklara ve güneşe maruz kalma durumunda da ateş yükselebiliyor. Bu durum özellikle çocuklar ve yaşlılar açısından ciddi ve ölümcül sonuçlara neden olabiliyor. Sıcak çarpması ve aşırı güneşe maruz kalınması durumunda yakınma ve yüksek ateş geliştiğinde hemen bir sağlık kurumuna başvurulması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Büke, genel olarak enfeksiyon hastalıklarının seyri sırasında görülen ateşli hastalarda yapılan en büyük yanlışlardan birisini, ayrıntılı değerlendirme yapmadan antibiyotik kullanımının oluşturduğunu kaydederek, antibiyotiklerin viral enfeksiyonların tedavisinde etkisiz olduğunu, bu nedenle antibiyotiklerin sadece hekimin uygun görmesiyle kullanılması gerektiğini vurguladı.
(AA)