Çiftçiden al, marketten değil!
Pandemi sürecinde devletin tüm uyarılarına rağmen marketler ürünlere %100’ün üzerinde zam yaptılar, hala da yapmaya devam ediyorlar.
Korona ile mücadele kapsamında alınan tedbirlerde insanların en rahat gittikleri yerlerin başında marketler geliyor ama marketler halkın krizini fırsata çevirmiş durumda.
Mahallemde bulunan markete 28.01.2021 tarihinde giderek on kalem temel ihtiyaç maddesi aldım ve 76.08 TL ödedim. Aynı ürünleri pandemi öncesindeki fiyatlarla karşılaştırdım, ortaya çıkan rakam yaklaşık 28 TL.
Pandemi sürecinin başlamasından günümüze kadar marketlerin fiyat artışları, vatandaşın sosyal medyada tepkisine neden olurken bakanlığın harekete geçmesiyle bazı ürünlerde zamlar kampanya adı altında geçici olarak geri çekildi.
Marketlerde beklenmeyen artışları çalışanlarına sorduğumda bir personelin sadece etiket işine baktığı söylendi. Görevli; günlük, özellikle kuruş olarak zamların yapıldığını, görünüşte fiyat artışının gözükmediğini fakat toplamda ciddi bir zammın yapıldığını söyledi.
Örneğin yeşillik olarak tabir ettiğimiz başta maydanoz ve benzerlerini dört kalem olarak çiftçiden direkt almaya kalkarsanız ödeyeceğiniz ücret yaklaşık 3 TL, eğer marketten alırsanız tutar yaklaşık 12 TL.
Peki, bu kadar fiyat farkı nereden geliyor?
Çiftçiye sorduğumuzda icralık olduğunu söylüyor, hal’e gittiğinizde vergilerini ödeyemediklerini söylüyorlar, market yöneticilerine sorduğumuzda ise ‘bizden kaynaklanmıyor’ diyorlar.
Resmi verilere göre ise; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2020 yılında enflasyon yüzde 14,6 oldu. Ancak gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon yüzde 20,6 ile genel enflasyon oranının altı puan üzerindeydi. Yine TÜİK verilerine göre taze sebze ve meyvede 2020 enflasyon oranı yüzde 33,9’u buldu. Fiyatı en çok artan gıda maddelerinin başında karnabahar (yüzde 100,9), ıspanak (yüzde 83,9), yumurta (yüzde 82,2), portakal (yüzde 70,8), pırasa (yüzde 63,5), mercimek (yüzde 60,4) gibi ürünler geliyor. Ayrıca ayçiçeği yağı, süt ve süt ürünleri, lahana ve patlıcan gibi gıda maddelerindeki artış da dikkat çekiyor.
‘Belediyelerin diret olarak tarladan ve üreticiden temel ihtiyaç maddelerini alması belediye marketi olabilir veya köylü pazarı olabilir fark etmez ama ekonominin bu zor döneminde halkımızı marketlere mecbur bırakmamaları lazım’ diye düşünüyorum.
Marketlerde bu kadar fazla zamların yapılması her geçen gün toplumu ciddi olarak geriyor, sosyal medyada insanlar tepki gösteriyor ve CİMER’e marketleri şikâyet ediyorlar.
Ankara’nın işi çok olabilir ama yerelde belediyelerin alternatif adımlar atması gerekiyor. Son günlerde küçük esnaf, çiftçi ve dar gelirli vatandaşların protesto gösterileri artmaya başladı ve iller arasında dalga dalga yayılıyor.
Bu konuda belki de en büyük görevi Ziraat Odaları yapabilir belediyelerle birlikte. Yerel yöneticilerin çitçilerle halkı buluşturması görülecektir ki fiyatları büyük ölçüde aşağılara çekecektir.
Çitçiden al, marketten alma; hem sen kazan, hem çiftçimiz…