DEVA Partisi’nden hububat taban alım fiyatındaki düşük artışa eleştiri

DEVA Partisi’nden hububat taban alım fiyatındaki düşük artışa eleştiri
28.05.2021
A+
A-

DEVA Partisi hububat ve bakliyat alım fiyatlarında yapılan artışın yüksek gibi göründüğünü, ancak çiftçiyi ciddi anlamda üzdüğünü açıkladı. Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir’in yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı’nın çiftçi yüzü görmeyeli epey zaman olduğu anlaşılıyor” denilirken, tek bir kişinin keyfine göre, akıl ve bilimden uzak yöntemlerle belirlenen fiyatlarla yine ‘mış’ gibi yapıldığı vurgulandı.

DEVA (Demokrasi ve Atılım) Partisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve ardından Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hububat ve bakliyat alım fiyatlarına ilişkin yaptığı açıklamaları eleştirdi.

‘Satış fiyatı ürünün harmanı yapılırken belirlenmez’

DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir yaptığı açıklamada, “ülkemizde her konuda olduğu gibi tarım konusunda da tek yetkili ve tek karar alıcı olan Cumhurbaşkanı”nın açıklamasına ilişkin, “Gelişmiş ülkelerde, çiftçinin ürününü ekerken belli olan satış fiyatı, ülkemizde ürünün harmanı yapılırken tek bir kişinin keyfine göre akıl ve bilimden uzak yöntemlerle belirleniyor” dedi.

‘Girdi maliyetlerindeki artış alım fiyatındakinin çok üzerinde’

Girdi maliyetlerindeki artışın alım fiyatındakinin çok üzerinde olduğunu vurgulayan Aydemir, şunları kaydetti:

“Ekmeklik Buğday için 2.250 TL/Ton ile yıllık %37 artış, arpa için 1.750 TL/Ton ile yıllık %37 artış, Kırmızı Mercimek için 5.000 TL/Ton ile yıllık %43 artış yapılmış oldu. Yüksek gibi görünen bu artışlar girdi maliyetleri altında ezilen, kuraklık afetiyle boğuşan ve borç batağında bulunan üreticileri ciddi manada üzmüş ve tatmin etmemiştir. Son bir yılda gübrede % 90, mazotta %32, traktörde % 40, ilaçta %40, tohumda %45 civarında artış olmuştur. Her şeyi bilen iktidar yine ‘mış gibi’ yapmaktadır. Zira 2021 Nisan ayında dünya ortalama tahıl fiyatları yıllık artış oranı %68’dir.”

‘Yağmur kısmet olabilir ama mevcut iktidar kader değil!’

Aydemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ülkenin kaynaklarını Kanal İstanbul gibi çılgın projelere akıtmak yerine sulama projelerine ayırmak gerektiği çağrısını yaptı: “Çiftçi yüzü görmeyeli epey zaman olduğu anlaşılan Cumhurbaşkanı ve iktidar sahiplerine çağrıda bulunuyoruz. Kuraklığa çare olacak, toprağı su ve teknoloji ile buluşturacak yatırımları bir an önce tamamlamaya davet ediyoruz. Ülkenin kaynaklarının Kanal İstanbul gibi çılgın projeler yerine, çiftçinin ve üreticinin gerçek gündemi olan sulama projelerine aktarılmasının zamanı gelmiştir. Yağmur kısmet olabilir ama mevcut iktidar ülkemiz için kader olmamalıdır!”

İş bilmez iktidara çiftçimiz için yol gösteriyoruz

DEVA Partisi’nin olağanüstü dönemlerden geçen tarım sektörünün rahatlatılması için iktidara önerdiği acil çözümleri ise Aydemir şöyle sıraladı:

“TMO stokları ülkemizin yaşadığı kuraklık ve dünya hububat eksikliği göz önüne alınarak acilen artırılmalıdır. Bunun için çiftçiden alınan ürünler için fiyatlara ek prim uygulaması getirilmelidir. Türk çiftçisi kendisinden 1.750 TL/ton fiyattan alınmak istenen arpanın ekim ayında Rus çiftçisinden 2.600 TL’ye alınmasını kabul etmeyecektir. İthal ürüne ne ödenecekse aradaki farkın Türk çiftçiye ödenmesi gerekmektedir.

Buğday, arpa, mısır ve kırmızı mercimekte uygulanan gümrük vergisinin oranı 2022 Haziran ayına kadar sabitlenip ilan edilmelidir. Böylelikle dünya piyasaları ile dengelenen fiyatlar stokçuların insafından kurtarılacaktır.

Kuraklık ile alakalı verilen destekler ve borç ertelemeler tekrar gözden geçirilmeli, kuraklık yaşayan bölgelerde çiftçilerimizin borçları en az bir yıl faizsiz ertelenmeli, geçmiş dönemlerden kalma destek ve prim ödemeleri bir an önce yapılmalıdır. Böylece, çiftçinin bir sonraki yıl verimli bir şekilde ekim yapması sağlanmalıdır. Olağan kredilere garantör olmayı destek zanneden iktidar zihniyetinin, artık gıda güvenliğini dikkate alarak çiftçimizin yanında olması elzemdir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.