Siyasette tutarlı olmak gerekir

Siyasette tutarlı olmak gerekir
30.07.2021
A+
A-

Kemal Kılıçdaroğlu, salı gününden salı gününe grup toplantılarında kamuoyunda artık hiç ilgi çekmeyen konuşmalar yapmasına yönelik eleştiriler artınca, bir değişiklik yapmış olmak için, son zamanlarda adet haline getirdi, çeşitli konularda videolar yayınlıyor. Son videosunu sığınmacılar üzerine yayınladı. Ancak, öyle anlaşılıyor ki, kamuoyunun ilgisini bu yolla da çekmeyi başaramıyor. 26 Temmuz günü YouTube’a koyduğu video 28 Temmuz akşamına kadar ancak 8.612 defa izlenmiş durumda. (Sedat Peker’in YouTube videolarının izlenme miktarı ile kıyaslayacak olsak ortaya çok sıkıntılı bir tablo çıkar).

Neyse, işin o tarafını geçelim ve sadede gelelim.

“Sığınmacılar” konulu o videoda Kılıçdaroğlu, “….Ülkemizin gerçek beka sorunu sığınmacı selidir. Şimdi de Afgan seline tutulduk…” diyor. Geçen ay yaptığı bir grup konuşmasında da  “İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş, Suriyelileri kardeşçe göndermek olacak” demişti.

On yıl gecikmeyle de olsa, sığınmacıların Türkiye için bir beka sorunu olduğunun CHP yönetimi tarafından nihayet anlaşılmış olması olumlu bir gelişmedir. Sığınmacıları nasıl göndermeyi planladıklarını açıklaması gerekirdi. Bu geri gönderme Esad yönetimiyle bu insanların can ve mal güvenliği sağlandıktan sonra olacağını söylemesi gerekirdi.

Ama, CHP yönetiminin artık alışılan tutarsızlıklarına sığınmacılar bahsinde bir yenisi eklemiş olmasını görmezden gelemeyiz.

Sığınmacıları ülkelerine göndermekten şimdi söz eden CHP yönetimi, 2016 yılında dokuz milletvekili ile kurduğu bir komisyonda konuyu inceletmişti. Bu komisyon, “İnsanlık Dramından, İnsanlık Sınavına başlıklı bir rapor düzenlemiş ve bu raporda, Suriyeli sığınmacıların “gönderilmesi” değil, “Suriyeli mültecilerin toplumsal yaşama katılmalarını ve entegrasyonunu sağlamak üzere” bir Göç ve Uyum Bakanlığı kurulması ve geri gidişlerin “isteğe bağlı” olması önerilmişti.

Daha da vahimi, aynı raporda, Türkiye’nin 1951 Cenevre Sözleşmesine koyduğu coğrafi çekinceyi DERHAL kaldırması gerektiği vurgulanıyordu. Aslında bu talep AB’nin Türkiye’ye dayattığı bir husustu. Bilindiği gibi, bu çekinceye göre Türkiye yalnızca batı ülkelerinden gelenleri uluslararası hukuk anlamında “mülteci” saymakta, doğudan gelenlere bu statüyü tanımamaktadır. Türkiye gereğini CHP raporuna göre yapacak olsa, milyonlarca Suriyeli (şimdi bunlara eklenen Afganlılar) ülkemizde resmi “mülteci” statüsü kazanarak kalıcı olacak, daha da vahimi, konu yabancı devletlerin ve uluslararası kuruluşların müdahalesine açık hale gelecektir. Aymazlığın bu kadarı fazla bunu AKP yapsa güler geçersin ama CHP gibi 100 yıllık CHP yaparsa inanın insan üzülüyor.

CHP yönetimi daha beş yıl önce Suriyelilere uluslararası hukuk anlamında “mülteci” statüsü verilmesini savunurken, bunların toplumumuza entegre edilmesi ve toplumsal hayata katılmalarının sağlanması için bir bakanlık kurulmasını bile önerirken, Kılıçdaroğlu şimdi “mülteci” demekten vazgeçip “sığınmacı” sözcüğünü tercih ediyor, sığınmacıları geri gidişlerini “isteğe bağlı” olmaktan çıkarıp onları “göndermekten” dem vuruyor.

Siyasette inandırıcı olmak gerekir, inandırıcılığı yitirirseniz o cin gibi Z kuşağını kendinize çekemezsiniz.

Tutarsızlığın bu kadarını başarabilmek kolay değil, doğrusu tebrikler!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.