Özel idareler kapatıldı, kırsal sahipsiz kaldı

02.08.2021
A+
A-

Türkiye’nin ormanları cayır cayır yanıyor, devletin acil müdahale kurumları organizasyon ve araç eksikliğinden yetersiz kalıyor.

Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kırsal kesim ve ormanlar bakanlık düzeyinde işlem görmüş; Orman Genel Müdürlüğü, Köy İşleri Genel Müdürlüğü, YSE ve son dönemde İl Özel İdareleri olarak hizmetler götürülmüştür.

İl Özel İdareleri, 2014 yılında 30 büyükşehirde kapatıldı kapatılmasına lakin kırsal kesim sahipsiz kalırken Büyükşehir belediyelerine de ciddi bir yük kalmış oldu.

2014 yerel seçimlerine gidilirken Özel İdarelerin kapatılmasına karşı eski İl Genel Meclis Üyesi ve dönemin CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, TBMM’de çok mücadele verdi ama başarılı olmadı. Enteresan olan ise İl Özel İdarelerin kapatılmasına evet diyenler arasında bir dönem bu kurumda Meclis üyeliği ve başkanlık yapmış olanların da evet demesiydi.

İl Özel İdareleri kırsalda olağanüstü hallerde ilk hareket eden kurumların başında geliyordu. Sahip olduğu araç ve gereçlerle, bu kurumun çalışanları kırsal bölgeyi avucunun içi gibi bilen tecrübeli personellerdi.

2012 yılında tahmin ediyorum Bursa’nın Gürsu ilçesinin bazı ova köyleri aşırı yağışlar sonrasında sel felaketine maruz kalmıştı ama olay haberlere sadece su baskını olarak geçmişti. Yağışın azaldığı sabahın erken saatlerinde İsmail Aksoy başkanlığındaki Özel İdare, Tarım ve Köy İşleri Dairesi ekipleri ile Devlet Su İşleri ekipleri ellerindeki araçlarla müdahale etmiş ve ayrıca altını çizerek söylemek isterim; ‘yedek araca ihtiyaç olur’ diye geceden özel sektörden iş makineleri hazır hale getirilmişti. Deveci Armudu yetiştiriciliğiyle bilinen çok sayıda köyümüz saatler içinde afattan kurtarıldı, organize çalışma ile ve dönemin İGM AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Er ile bu çalışmalara bizzat şahit olduk.

Özel İdareler sadece sel baskınları mücadelesi mi verirdi?

Tabii ki hayır.

Asli görevlerinin haricinde yangınlar konusunda da ilgili kurumlara özellikle ağır iş makineleriyle yangınların yayılmasını önlemek için en can alıcı hizmeti yapan kurumlardı. Şimdi yangın bölgelerinde yangının yolunu kesecek ağır iş makineleri ve tecrübeli personel yok, çünkü acil mücadele hizmetleri özelleştirilmiş.

Devletin köklü kurumları aynı zamanda devletin savunma refleksini oluşturur.

Farklı bölgelerde yangının başlamasından sonra müdahalede yetersiz kalan devlet; vatandaşın sosyal medyadan yardım çağrısı yaptığı videolardan yeni çıkan yangınlardan haberdar oluyor, yangın seyretme uçağı olmasına rağmen…

Yangınlar söndürülecek tabi lakin sonrasında saha çalışmaları nasıl yapılacak?

Ağaçlandırmadan önce şuyulandırma çalışmalarını kim yapacak?

Sadece ormanlarımız yandı, çiftçilerimizde zarar gördü. Kırsalda tecrübesi olmayan belediyeler, çiftçilerin zararlarını nasıl karşılayacaklar?

Ülkenin nüfusunun büyük bir bölümü kentlerde yaşasa da nüfusu doyuranlar da kırsalda yaşıyor ve bir oyun hesabını yapan belediyelerin insafına kırsal kesimin bırakılması ne kadar doğru?

Yangınlar tamamen söndürüldüğünde büyük kayıplarımızı göreceğiz elbet ama zararı telefi edecek kurumumuz ve tecrübeli personelimiz yok.

2014 yılında sırf ‘liderimiz istedi’ diye kırsalın lokomotifi Köy Hizmetleri veya İl Özel İdarelerinin kapatılmasına el kaldıranların vicdanına seslenmek isterim; “Verdiğiniz karardan memnun musunuz?”

Bir milletvekili, başbakana gidip bu devlet kurumlarının ne kadar hayati öneme sahip olduğunu söyleyemedi, karara karşı çıkma görüntüsü vermemek için.

Yangınlar elbet söndürülür, mesele zihniyetteki menfaat ve cehalet yangınını söndürmek…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.