EZELİ KISMET

Akla hayale gelmeyecek olasılıkta felaketler ya da mucizeler olduğunda akla gelen, oysa her daim içinde olduğumuz kavram… Hatta bazen her şey kontrol altındaymış gibi görünürken umulmadık bir tersliğin gelip her şeyi etkileyebilmesi…

Her şeyin belli olduğu belirsizlik…

Kişinin yaptığı seçimlerin farkında olmadığı sonuçları ve o sonuçların getirdiği başka seçenekler ve bunların hepsinin birbirine bağlanırken yarattığı ilahi uyum. 6 yüzünde de aynı rakam olan bir zar… Ne olduğunu bilmek isteyenlerin, ondan daha uzun ömürlü olmalarını gerektiren şey. 3 aylık ömür biçilmiş bir hastanın trafik kazasında ölmesidir. Alalım elimize kadın kelimesinin ilk hecesini, alalım elimize erkek kelimesinin ilk hecesini.

Evet, kaderi mevzu ediyorum.

Hatalarımızın, sevgisizliğimizin, aptallıklarımızın, çirkefliğimizin çürümüşlüğümüzün ve çıkar ilişkilerimizin perdesidir kader. Bundandır durmadan ona sarılıp durmamız. Milletin sandığının aksine kader sorumluluğu ortadan kaldırmaz anacım. Hele ki bir ihmal mevzu bahis ise daha da mesul tutar. Hadise vuku bulmadan gereken yapılmadıysa takdiri ilahi mazeret sayılıp kenara çekilinelemez. Kader, yanlış yapan kişilerin sığınağı değildir. Bu ülke insanının büyük çoğunluğunun yürekten inandığı bir inanç manzumesinin mühim bir parçasıdır. Hurafe değildir. Özü Kuran gibi, Tevrat gibi temel kaynaklara dayanır. Kader, tembelkarlığın, ihmalkarlığın, sorumsuzluğun sebebi değildir. Tam aksine mutlak iradenin insana bahşettiği irade-i cüziye vasıtasıyla hayata dinanizm getiren önemli bir imtihandır.

Mısır inancına göre ise, gece gökyüzünün üzerine yıldızlar serpiştirilmiş bir tanrıçanın vücududur. Bu tanrıça, takım yıldızlar ve gezegen tanrılarının aracılığı ile yaratılmış olanlara hükmeder. Hatta diğer tanrıların yaptıkları işlerin tek tanrı atumun iradesine uygunluğunu da bu tanrıça denetler. Madde formlarının üzerine hayat gücü akışını kontrol eden yaşama, ölüme ve enerjinin şekil değiştirmesine karar veren bu tanrıçaya Eski Mısırlılar kader demişlerdir.

Mahatma Gandi der ki: Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelerinize dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür.

Matematiksel olarak da şöyle bir teori ile yaklaşabiliriz; Hayatı bir fonksiyon olarak düşünelim. Geçmişte yaptığımız şeyler bilinen noktalarımız olsun. Eğer fonksiyonumuzun yönünü biliyorsak yani herhangi bir şekilde bu fonksiyonun grafiğini çizebiliyorsak veya formülize edebiliyorsak bu anlamda gelecekte yapacağımız şeylerle ilgili noktalara da ulaşmak mümkün olur.

Kader dediğimiz, küçük adımlarla ama büyük işbirlikle yürüyendir. Ördüğü ağlarla meşhurdur. Ki o küçük adımlar atarak birbirine bağladığı anlar zinciri, bir bakarsın ayağına dolanmış veyahut da almış seni tehlikelerin üzerinden aşırmış. En çok son fırça darbelerinden zevk aldığı söylenir. Hani bitirdiği eserine uzakta bakan ressam gibi… Adı değişir. Bazen istem olur. İstedim yaptım olur. Başardım olur. En çok elden bir şey gelmediği durumlarda çaresizliğin adı olur. İşler yolunda mı gitti? Şanslıydım olur. Ne yapalımdır. Hay Allah’tır. Çok güzeldir. Tühtür. Çok şükürdür. Niyedir en çok… Sen, elinden geleni yap’tan sonraki cümledir. Külli iradenin elleri, cüzi iradenin yoldaşıdır. İsyan düşmanıdır. Omuzdan yük alan, hayattan irade çalandır, kuşbakışıdır. Her nefese yapışıktır. Tesadüfün ağababasıdır. Kapsayan kümedir. Kapsamaya mecbur kümedir. Etkisizmiş gibi görünen yutan elemandır. Nihayetindedir. Nedense bazı mahzun gözlü kız çocuklarının da adıdır.

Firar edemezsin kaderinden. Ne kadar hakediyorsan, o senin kaderindir.

Sabret; umut, gelecek sayfada. Kapatma kitabı. Kaderin sana harika sürprizleri var.

Sonraki sohbetimize kadar dikkat edin kendinize.