Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı…
Endüstriyel tarım gelecek vaadediyor. Büyük bir potansiyele sahibiz. Pandemi ile ortaya çıkan global ekonomik olumsuz tablo ülkemizi de önemli ölçüde etkilemiştir. Artan üretim maliyetleri ve giderler, fiyat istikrarını ve ekonomik verileri ciddi biçimde etkilemiştir. Dövizde meydana gelen artış özellikle ithal ürünlerde fiyatları büyük ölçüde artırmıştır. Hane halkı alım gücü düşmüştür. Bu tablo kısa ve orta vadede değiştirilebilir.
Ülkemizin döviz kaybını azaltacak iki çok önemli stratejik ürüne sahibiz. Bu ürünler; ‘Bor’ ve ‘Kenevir’dir. Bu ürünlerin üretimini ve endüstride kullanımını çok daha geniş alanlara yaymalıyız. Son yıllarda Kenevir üretimi izni 19 ile çıkartıldı, 32 il daha izin almak için müracaatta bulundu. Buna rağmen süreç ağır işliyor. İzinlerin alınıp, üretimin başlaması için valilik ve kaymakamlıklar, gıda tarım il müdürlükleri ve ziraat odalarının bu konuda halkı bilgilendirmesi gerekir. Kenevirde hedef, 6 bin dekar üretim alanı ile 265 ton olarak hedeflenmektedir. TİGEM ve TAGEM üretim için çalışma yapmalıdır. TÜBİTAK da yeni ürün geliştirmelidir. Ayrıca Grafen için de çalışmaları devam etmektedir. Savunma sanayinde büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Yapılan araştırmalarda uzmanlar göre, Türk Keneviri dünyada en kaliteli ürün olarak kabul edilmekte. Hint, İtalyan ve Yugoslav kenevirinden daha üstün özelliklerde olduğu ifade edilmektedir. Tıp, eczacılık, sağlık, kimya, biyoteknoloji, tekstil gibi çok geniş bir endüstriyel kullanım alanına sahip. Bor da ise; dünya rezervinin %70’i gibi çok yüksek oranına sahibiz. Bu imkanlarımızı çok etkili kullanmalıyız.
Enerjide her yıl 60 milyar dolar döviz giderimiz var. Bir an önce enerjide üretimi artırmalıyız. Bu ürünler endüstride kullanılmasıyla üretim maliyetlerinde büyük bir düşüş sağlayacağı gibi kaliteyi de ciddi biçimde olumlu etkileyecektir. Son yıllarda önemli çalışmalar yapıldı. 500 milyar dolarlık bir potansiyele sahibiz. ASAM Kendir Enstitüsü kuruldu ve çok önemli bir farkındalık oluşturdu. Bu çalışmayı çok daha kurumsal olarak bütün ilgili paydaşlarla çok daha üst seviyeye çıkarmalıyız.
Borda ise dünya rezervinin %73’ü gibi çok büyük bir oranına sahibiz ve bu ürünün borsasını kurmalıyız. Eti Maden, rafine bor üretim kapasitesi 2,7 milyon tondur. Bor Karbür savunma sanayinde büyük bir önem kazandı. Endüstriyel tarımda önemli ürünlerimiz var. Fındık gibi dünya üretiminin %70’ine sahibiz ve Fındık Borsası bizde değil. Fındık Borsası kurulmalıdır. TMO ve Fiskobirlik bu çalışmayı yapmalıdır. Çayda dünya üretiminin yaklaşık %15’ine sahibiz. Ülkemizde Çay Kanunu ile Çay Borsası kurulmalıdır. ÇAYKUR bu alanda öncülük yapmalıdır. Safran bitkisi de çok değerli endüstriyel bir tarım ürünü olarak değerlendirilmelidir.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Grafen da aynı şekilde geliştirilmelidir. Toryum gibi madenler üretime dönüştürülmelidir. Yeni madenleri ve tarım ürünlerini de geliştirmek gerekir. AR-GE, ÜR-GE, İnovasyon çalışmalarına hız verilmelidir. Dünyada ekonomik anlamda en fazla alternatifi olan ve endüstriyel tarım ürünü potansiyeli sahip olan ülkeyiz. Zengin bir coğrafyaya sahibiz ama bu zenginliklerimizi çok daha etkili olarak kullanarak üretime ve katma değere dönüştürmeliyiz.
Bu yazımızda kısaca ele almaya çalıştık. Sonraki yazılarımızda daha detaylı olarak ele almaya devam edeceğiz.