3. İTTİFAK
Değerli okurlar, Aziz Türk Milleti,
Binüçyüzon gün geride kaldı. Bugün, 1310 gün!
1310 günden önceki süreçte;
- 17-25 Aralık – 17 Aralık 2013
- 15 Temmuz Kalkışması – 15 Temmuz 2016
- 16 Nisan Referandumu – 16 Nisan 2017
- Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, Türkiye’de 16 Nisan Referandumu’yla kabul edildi ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan bir hükûmet sistemi olarak hayata geçti.
- Cumhur İttifakı, kısa adıyla CUMHUR, Türkiye’de 2018 genel seçimlerine katılmak için 20 Şubat 2018 tarihinde 3 parti, AKP – MHP – BBP tarafından resmen başlatıldı.
- Millet İttifakı, kısa adıyla MİLLET, Türkiye’de 2018 genel seçimlerine katılmak için 5 Mayıs 2018 tarihinde dört muhalif parti CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti tarafından resmen başlatıldı.
30 Nisan 2018 – 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Seçimleri geride kalalı bugün (28.11.2021) 1310 gün oldu.
Köprünün altından çok sular akmadı lakin ‘Kaybedenler Kulübü’ şimdiden hatta 1. yıl bitmeden erken seçim talepleri, yeni sistemi eleştirme, parlamenter sisteme dönüş vb. bir sürü argüman öne sürerek erken seçim istiyor falan…
Ne oldu?
Eyy Millet İttifakı. Neden erken seçim olsun, neden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden vazgeçmek ve neden parlamenter sisteme dönmek istiyorsunuz?
Değerli okurlar,
Buradan tekrar ilan ediyorum, bilmeyenler için tekrar yazıyorum.
Bu beğenilmeyen, vazgeçilmek istenen, dönülmek istenen mevcut sistemin tek sorumlusu ve meşrulaştıran Millet İttifakı’nın birleşenleridir.
Yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmek istenmeseydi, Millet İttifakı bileşenleri seçime girmediği/katılmadığı takdirde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilemezdi!
Millet İttifakı bileşenleri seçimlere katılarak bileisteye mevcut sisteme geçişi kabul, tasdik, onay etmişler ve MEŞ-RU-LAŞ-TIR-MIŞ-LAR-DIR.
Ne yani şimdi geriye dönüp baktığınızda şunu mu diyebiliriz?
O dönemde partiler tarafından yaptırılan çalışmalar ve anketler Cumhur İttifakı’nın ve mevcut Cumhurbaşkanı adayının oy oranını %35-40-45’ler de tespit edip Millet İttifakı’nın oy oranını %55-60 düzeyinde mi görüyorlardı. Kazanacakları garanti miydi? Hadi diyelim ki öyle olsun. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde kendileri kazansaydı sorun yoktu da Cumhur İttifakı mı kazanınca sorun oldu? Tek adam rejimini Millet İttifakı yönetirse sorun yok, Cumhur İttifakı kazanınca büyük sorun öyle mi?
Bırakın Bunları Efendiler!
Millet İttifakı olsun, genel muhalefet olsun, 20 senedir hiçbir seçime hazırlanmamış, plan ve proje ortaya koymamış ve seçimleri mevcut iktidara hediye etmişlerdir.
Gerek aday belirleme, gerek saha ve masa seçim stratejileri, gerek sandık organizasyonları sürekli Millet İttifakı ve genel muhalefet hanesine negatif puan olarak yazılmış ve seçimler bir bir kaybedilmiştir.
Yukarıda yazdım; Millet İttifakı tarafından hayat memat meselesi olarak görülen ve hiç istemedikleri, hiç tasvip etmedikleri, sonun başlangıcı, çöküş olarak görülen 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Seçimlerinde bile seçimler öncesi bir araya gelinip proje oluşturamamışlar ve geç kalmışlardır. Seçim kararı alındıktan sonra 20 Şubat 2018’de Cumhur İttifakı ilan edilip aday ve strateji belirlenmişken, 5 Mayıs 2018 tarihinde anca toparlanıp Millet İttifakı ilan edilebilmiş ve aday belirlenememiştir. 2.5 ay geç kalmışlardır. Millet İttifakı bileşenleri koltuk kavgasına girişmiş, sanki hiç anket yaptırılmamış, hiç profesyonel danışmanları yokmuş gibi Recep Tayyip Erdoğan gibi tek aday olarak çıkan bir siyasi aktörün karşısında, Millet İttifakı’nın her partisi kendi adayını ayrı ayrı çıkarmışlar ve güya 2. tur hesapları yapmışlardır. Tek bir aday üzerinde birleşip, tüm maddi, saha, sandık, stratejik güçlerini odak noktasına toplayacaklarına ayrı ayrı adaylıklar ile birbirlerinin oylarını böldüler. Üstelik karşı taraf için ‘tüm devletin imkânlarını, maddi bütçesini, taşıtlarını, TV kanallarını, medyasını’ kullandıklarını da kendileri söylemelerine rağmen. Netekim en son seçimde de bu şekilde hediye edilmiş oldu.
Sonra neler oldu?
Muhalafette kalan Millet İttifakı bileşenleri şu argümanları öne sürerek sürekli serzendiler:
- Meclisin bir yaptırımı kalmamıştır,
- İrade milletten alınıp saraya devredilmiştir,
- Milletvekilleri figüran pozisyonuna düşmüştür,
- Saray tek adam olmuştur,
- Padişah yetkileri ile donatılmıştır, hatta padişahlarda bile bu yetkiler yoktur,
- Bla bla…
Ve daha niceleri…
Bunun sorumlusu kim?
Vatandaş mı? AKP mi? Dış güçler mi? Aborjinler mi? Kim?
Sonra aynen evet aynen sade vatandaş gibi sosyal medya ağırlıklı olmak üzere onu öyle yaptılar, bunu böyle ettiler, şunu şuraya koydular vs. şikâyet etmeye başladılar. Evet, sade vatandaşın da çok rahat gördüğü, duyduğu, takip ettiği ve sosyal medyadan paylaştığı şikâyet ettiği konuları COPPY/PASTE (kopyala/yapıştır) yaparak bir şeyler yaptıklarını göstermeye çalıştılar.
Sonuç?
Sonuç yok!
Haa bir de kendi söylemleri ile ‘Meclisten/halktan alınıp saraya devredilen irade’ varya, meclisten, geçmeyeceğini bile bile evet hiçbir sonuç alamayacaklarını bile bile defalarca önerge sundular. Güya millete şunu diyorlar. Biz memleketin hayrına, vatandaşın yararına olduğunu düşündüğümüz ve sizlerin de isteyeceği konularda sürekli önerge sunuyoruz ama bakın Cumhur İttifakı hep reddediyor.
Profesyonel pazarlama stratejisidir, ‘Amadan önceki herşey yalandır!!!’
Size oy veren vatandaşa karşı sorumluluğunuzu yerine getirmenin dayanılmaz hazzını yaşıyor musunuz?
Tıpkı, sade vatandaş gibi sosyal medyadan şikâyet etmek ve %1.000.000 (birmilyon’ geçmeyeceğini bile bile önerge vererek muhalefet görevinizi yerine getirdiğinizi mi sanıyorsunuz?
Siz öyle zannedede durun. Aynen devam. Yerel seçimde alınan sonuçları da başarı olarak gösterin bu millete!
Cumhur İttifakı: %52,05 – Millet İttifakı: %41
Gördüğünüz üzere Cumhur İttifakı %52.05 oy oranı ile Millet İttifakına %41 oy oranı ile kaybetmiştir? Böyle mi inanmak, vatandaşı inandırmak istiyorsunuz? Yorum sizin değerli okurlar.
Sayısal verileri ve sonuçları ortaya koyunca da;
- Ama manipilasyon yapıyorlar,
- Ama oy çalıyorlar,
- Ama sandık başında kazanıyorlar,
- Ama fazla oy pusulası ve zarf basıldı,
- Ama tüm devlet gücünü kullanıyorlar,
- Bla bla… vs. bir sürü bahane…
Eyyy Millet İttifakı bileşenleri…
Ne olsun istiyorsunuz? Mevcut iktidarın, bir gün sabah kalkıp, ‘Biz çok iktidarda kaldık, yeter bu kadar, biraz da Millet İttifakı iktidar olsun’ deyip altın tepside ülkenin anahtarını size mi hediye etmesini bekliyorsunuz?
Ya da elinde bu denli imkân ve güç varken, hiç birini kullanmasın, olağan akışına bıraksın, saha teşkilatlarını organize etmesin, (Sizin yaptığınız/yapamadığınız gibi) sandık başlarını boş bıraksın! Bunun mu olmasını hayal ediyorsunuz?
Nedir hedef ve amacınız?
Size oy veren milyonlar en azından %45 ya da 20.000.000/ yirmimilyon vatandaş bunları yapmadığınız için Cumhur İttifakına mı hesap soracak?
Daha ne kadar, kaç sene, kaç seçim yenilgi ve mağlubiyet sineye çekilecek?
Size inanıp güvenen vatandaş bu kadar. Onlar da her seçim gidip oyunu kullanıyor ve her başarısızlığınıza rağmen 3 aşağı 5 yukarı hep destek verdiler.
Daha ne yapsınlar istiyorsunuz?
Eğer vatandaşın kendi işini kendisinin halletmesini bekliyorsanız, size ne gerek var!?!?!?
Kısacası, mevcut iktidardan memnun olmadığı için birçok görevini yerine getirmediğini, özellikle ekonomi, adalet ve eğitim konusunda yeterli olmadığını gören, düşünen vatandaşın Millet İttifakından sıtkı sıyrıldı. Eee Cumhur İttifakına da oy vermiyor, vermez zaten…
Demokratik, yasa ve hukuk çerçevesinde bir sonuç, bir çözüm, bir başarı bekleyen milyonlarca vatandaş için;
Zamanın ruhu ve an itibarı ile yeni bir ittifak ihtiyacı hâsıl olmuş, görünmekte ve elzemdir.
Üçüncü bir ittifak gereklidir.
Politik iklim ve mevcut siyasi partiler, liderleri ve ideolojilerine bakıp analiz ettiğimizde, bu işin hayırlısı, demokratik, yasal ve hukuki çerçevede başarıya dönüştürecek bir aritmetik çıkar mı?
Sizce…
Bence mümkündür, vardır ve olmalıdır.
Mevcut İttifaklar ;
Cumhur İttifakı : AKP, MHP, BBP ve dışarıdan Vatan Partisi.
Millet İttifakı : CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve muhtemelen Deva ve Gelecek partileri
3.İttifak : 26.11.2021 tarihine göre Yargıtay’ın bildirimi ile faaliyette olan 123 parti mevcut. Yukarıdaki 11 partiyi çıkınca 112 parti var. Yüzlerce Sivil Toplum Kuruluşu ve lideri var. Onlarca kamuoyunda sözüne itibar edilen akademisyen, iş adamı, hukukçu, emekli asker, sporcu, sanatçı, yazar vs. var oğlu var.
Öyle ya! Koca memleket sadece mevcut iktidar ve muhalefet partisi ve kadrolarına mahkûm değil ya!
Doğru değil. Lakin sorun bu değil, sorun, 3 ittifak için;
- Memleket sevdası olan
- Vatan ve vatandaşın gelecek kaygısını içinde taşıyan ve yaşayan
- Atatürk Milliyetçiliği çizgisinde Türk milliyetçiliği ruhu taşıyan
- Cumhuriyet sevdalısı
- Dürüst, idealist, kararlı ve karakteri olan
- Vatandaşın derdi ile dertlenen
- Aydınlık, çağdaş, bilim, sanat ve fen ruhu ile gelecek Büyük Türk Ulusu ve Turan ideolojisini özümsemiş…
***
En önemlisi de tüm bu ve yazamadığımız üstün feraset örneği teşkil eden Türk milletine yaraşır hedefleri olan ve bu idealler için kişisel ego, hırs, gurur ve makamları elinin tersi ile itebilecek bu kutsal idealler için taşın altına elini değil kafasını koyacak, ben değil biz diyen, ekip çalışması ve takım ruhunu bilen ve uygulayan, proje, plan ve hedefler ile çalışan, Kürşat kadar deli, Kültigin kadar cesur, Tonyukuk kadar devlet adamı, Bilge Kağan kadar bilgili, Mete Han kadar ileri görüşlü, Alp Arslan kadar kapı açabilen, Nizamül Mülk kadar tarihe not düşebilen, Atatürk kadar dirayetli devlet adamı, milletin çocuğu, ulusun neferi olabilecek siyasilere ve yol göstericilere, yol başçılara ve sadece işini iyi yapabilecek insanlara ihtiyaç var.
Zamanın ruhu, siyasi iklim, gözün gördüğü, gönlün inandığı tüm anket ve kamuoyu araştırmalarını alt üst edecek, projeleri, hedefleri ve uzmanlıkları ile Türk milletinin gözüne, gönlüne ve fikrine hitap edebilecek, ikna edebilecek yepyeni bir vizyon ve kadroya ihtiyaç vardır.
Mevcut politik aritmetik içinde optimum spektrum olarak çıkan tablo bence;
bir proje olarak görün, bir olasılık olarak görün, bir hayal olarak görün nasıl isterseniz.
Mansur Yavaş gerçeğini inkâr edebilecek bir anket var mıdır? Muhtemeldir ki Millet İttifakı ve CHP, HDP seçim işbirliği nedeni ile vatandaşın teveccühü ne olursa olsun, anket oranları ne çıkarsa çıksın kendisini aday olarak göstermeyecek.
Benim Cumhurbaşkanı adayım Mansur Yavaş’tır. Bağımsız tek başına dahi aday olsa % 35 oyu var bu vatandaşın gönlünde ve reyinde.
Atatürk milliyetçiliği, cumhuriyet ve laik çizgide ortaya çıkmış olan, Memleket Partisi – Muharrem İnce, Zafer Partisi – Ümit Özdağ, Yenilik Partisi – Öztürk Yılmaz ve babadan oğula din eksenli, bu milletin inanç değerlerine hitap eden ve Atatürk Milliyetçiliği çizgisinden hiç taviz vermeyen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) – Hüseyin Baş.
TV programları ve basın açıklamalarından net olarak memleket meselelerine kafa yoran siyasi parti olmasalar da politika yapan Osman Pamukoğlu Paşa, Prof. Dr. Ersan Şen, Prof. Dr. Ümit Kocasakal, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Dr. Ali Nesin, Prof. Dr. Gaye Usluer, İsmail Koncuk, Emine Ülker Tarhan, Ali Ekber Yıldırım ilk aklıma gelenler ve daha niceleri…
ÖNCE BİRBİRİNİZİ İKNA EDECEKSİNİZ!
- Aynı emel ve idealleri olan Atatürk Milliyetçiliği, bilim, sanat, akıl, fen düsturunu özümsemiş ve tek derdiniz vatansa egolarınızı, gururlarınızı, koltuk sevdalarınızı, kişisel hırslarınızı bir kenara bırakacaksınız ve vatanın, vatandaşın derdi ile dertlendiğinizi ispatlayacaksınız!
- Bunun için önce inandığınız ve adını ağzınızdan düşürmediğiniz Atatürk kadar dirayetli ve samimi olacaksınız!
- 57 senelik yaşamında çocukluk yaşlarını çıkın (17) 11 savaş, 24 madalya, 1 cumhuriyet inşa eden, ederken tek gayesi Türklük, bağımsız, modern, lider bir Türkiye Cumhuriyetini yine Türk milletine ilelebet miras bırakmak isteyen Atatürk kadar olmasa da hepiniz birleşin ve mirasına sahip çıkıp bayrağı daha ileri götürün!
- Siyaset ikna etme sanatıdır! Vatandaştan önce birbirinizi ikna edeceksiniz!
- Beğenmediğiniz, beğenmediğiniz için eleştirip, muhalefet ettiğiniz Recep Tayyip Erdoğan 20 yıldır bu vatandaşı ikna ediyor!
- Kadro kurup, ikna edip, kişisel ego ve hırslarınızdan taviz vererek bu vatan için bu vatandaşın önüne düşebiliyor musunuz?
HODRİ MEYDAN!
Bir senaryo deyin, bir hayal deyin, bir proje deyin! Ne derseniz deyin…
Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığında,
Başbakan – Muharrem İNCE
Dışişleri Bakanı – Ümit ÖZDAĞ
Milli Savunma Bakanı – Osman PAMUKOĞLU
İçişleri Bakanı – Ersan ŞEN
Adalet Bakanı – Ümit KOCASAKAL
Milli Eğitim Bakanı – Ali Nesin
Kültür Bakanı – Yusuf HALAÇOĞLU
Türk Dünyasından Sorumlu Bakan – Öztürk YILMAZ
Sağlık Bakanı – Gaye USLUER
Ekonomi Bakanı – Hüseyin BAŞ
Aile, Çocuk ve Kadından Sorumlu Bakan – Emine Ülker TARHAN
Tarım ve Orman Bakanı – Ali Ekber YILDIRIM
Ve ismini yazamadığım 10’larca, 100’lerce Atatürk milliyetçisi, Türklüğünden gurur ve onur duyan, akıl, bilim, sanat ve fen düsturunda bu memleketin yetişmiş 1000’lerce evladı var ve hepsi görev üstüne düştüğünde seve seve karşılıksız yapmaya hazır.
Bu ve bunlar gibi yüzlerce kadro kuracak gücü de, insan kaynağı da, yetişmiş kadroları da var çok şükür bu ulusun…
Ancak, sorun bu kadroların menfaat gözetmeksizin tek amaç ve hedef olan yarının çağdaş, mutlu, kalkınmış ve lider ülkesi Türkiye ideolojisi çatısı altında toplayabilmek.
Lider dediğin birleştiren, feragat eden, gerektiğinde taviz verendir!
Önünüzde Mete Han’dan, Kapılar açan Alp Arslan’a, bitti, yok oldu denilen, hasta adam diye alay edilen bir ulusu arkadaşları ile ayağa kaldırıp dünyaya kafa tutan ilelebet Cumhuriyet hediye eden Atatürk gibi timsallerimiz, Atalarımız var…
Seçim 2023’de 2 yıl var daha.
Mevcut (Kaybedenler Kulübü) muhalefet, Millet İttifakı gibi aynı ortak emel ve hedefler için ayrı ayrı takılıp, anket şirketlerinin DİĞER %6 oran ile ittifaklar dışında kalan 112 parti içinde mi yer alacaksınız?
Yoksa birleşerek yeni bir vizyon, varolan kutlu misyon ve dünyaya kafa tutan manifestonuzla 2 yıl varken, önce kendi kendinizi ikna edip, kadrolarınızı ayan beyan şimdiden açıklayarak bu Vatandaşın önüne, gönlüne, yüreğine ve fikrine düşerek yeni bir tarih mi yazacaksınız?
Haa aklınız hala sayısal skor ve oy kaygısında mı?
Merak etmeyin, bu ve ya benzer kadro, Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığında her daim %35 alır bu vatandaştan.
Böyle bir sonuçta dahi meclisinde, sisteminde ortasına bomba gibi düşerseniz merak etmeyin!
Nerden mi biliyorum?
Her şeyden önce vatandaşım ben!
Bekleyip göreceğiz…
İlgi çekici saptamalar tebrik ederim
Detaylı,analitik tarafsız gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyan bir yazı olmuş.
Her şey güzel de Mansur Yavaşın kabinesi çok berbat
Çok guzel bir yazı kaleme almış olmana rağmen 3. İttifaka katilacaklar arasında bu yazdiklarinin tamamının oyundan daha fazla oyu olan Değişim Partisi ve Mustafa Sarıgülden hic bahsetmemen aslinda ne kadar bencil yada cahil oldugunun kaniti. Evet 3
ittifak yolda ve sayın Sarıgülun liderliğinde kurulacaktir. Bunuda kafana sok