Milletin Meclisi’nde Akşener’in kararlılığını gördüm!
Dün İYİ Parti Meclis Grup Toplantısı’na katılmak için Ankara’daydım. Etrafımız Meral Akşener’in ortadan kaybolduğunu, heyecanını yitirdiğini düşünüp üzülen insanlarla dolu.
Durumun gerçekten böyle olup olmadığını gözlemlemek için gittim.
***
Salon dolu, tabiri caizse tıklım tıklım. Parti’nin ilk kurulduğu gün olduğu gibi herkes heyecanlı, hatta daha fazla heyecanlı. Çünkü İYİ Parti artık Meclis’te, İYİ Parti milletin sesini, milletin kürsüsünden haykırabilecek durumda.
Ve bunu en iyi yapabilecek yegane parti.
***
‘Neden bunu İYİ Parti yapar’ derseniz…
– Görünen o ki İYİ Parti şu an tek başına, sadece milletle yol yürümek istiyor. Diğer siyasi partilerin milletvekillerinin değil, Yüce Türk milletinin partiye katılması isteniyor.
– Sırtını hiçbir yere dayamadan, milletten başka kimseye güvenmeden hareket ediyor.
– Kimseden iktidar ortaklığı veya başka bir söz almış değil.
– Zerre kadar birilerine yancılık yapayım derdi yok.
Eli kolu rahat, başkalarının ağzından ne çıkacağını takip etmiyor. Dolayısıyla Meclis’te “Hakk’ı ve Halkı” en iyi savunacak tek parti İYİ Parti olacak.
***
Ve Akşener salona girer…
Tahmin edebileceğiniz gibi alkış tufanı…
Bildiğiniz gibi değil…
Akşener herkes tarafından özlenmiş.
Konuşmaya başladı, herkes pür dikkat onu dinliyor. Vuracağım, kıracağım demiyor; partililerine kimseyi hedef göstermiyor. Hatta gündemi sürekli boş işlerle meşgul eden Bahçeli’ye “Sayın Bahçeli, Türkiye seninle yeterince zaman kaybetti.
Ben de seninle daha fazla vakit kaybedecek değilim.
Sanma ki söyleyecek söz bitti.
Sanma ki bu cesur yürekler seni affetti.
İYİ Parti’nin büyük hedefleri var.
Sen geç köşeye otur, biz memleket meselesi konuşalım” dedi ve bu meselenin üzerinde dahi durmadı. Hele ki dün dediğinin aksine bir şey kesinlikle söylemiyor. Aç olanı doyuracağız, geldiğimiz yeri unutmayacağız diyor. Sevgi diliyle, bir anne çocuğuna bir şey anlatırken nasıl şefkatle anlatıyorsa o da aynı öyle konuşuyor.
Akşener hem partisinin adından, hem de kalbindekilerden dolayı sürekli İYİ kelimesini kullanıyor. Partililerini sıradan partililer olarak görmüyor. İYİ Parti’yi kanunen 30 kurucu ile kurabileceği halde “Konuşan Türkiye istiyorum, çok insan çok fikir demek” dedi ve 200 kurucu ile kurdu. Milletle kurdu, sadece kurucuları ile değil Ahmet Ağa ile de görüştü, Emine Teyze ile de.. Akşener sırtını bir yere dayayarak değil yüzünü millete dönerek parti kurdu.
Akşener konuştu…
“Biz daha teklife bakmadan reddeden bir parti olmayacağız ama her şeye kafa sallayan evet diyen bir parti hiç olmayacağız, doğruya doğru eğriye eğri diyeceğiz” sözleri toplantıya damga vurdu.
Akşener’in içinde yanan bir ateş var, Akşener “Daha Yeni Başlıyoruz” derken gerçekten şaka yapmıyormuş. Bu arada grup toplantısının en gözde ili Bursa idi. Bursa teşkilatları yaklaşık 250 kişi ile katılım sağlamış. Kocaeli ve Bursa teşkilatları anons edildiğinde büyük bir alkış tufanı koptu. Sadece bu iki il mi vardı? Tabii ki hayır. Mardin, İstanbul, Trabzon… Yurdun dört bir yanından İYİ insanlar genel başkanları ile hasret gidermek ve siyasetin nabzını yerinde tutmak için Ankara’da toplanmışlardı.
Partililerine “Türk milletinin vereceği göreve hazır olun” der gibi sesleniyordu. Konuşmasında ayakları yere basıyordu.
Yerel seçimlerde rant belediyeciliğine nokta koyulacağını ve İYİ kadroların bu işi en iyi şekilde başaracağını söyledi ve her kelimesi Akşener’in “başaracağız, başaracağız, başaracağız” üçlemesi gibi herkese heyecan getirdi.
Anlayacağınız Meral Akşener’in ve İYİ Partililer’in şakası yok.
Gerçekten ilk günkü gibi…
Daha Yeni ve Daha Güçlü başlıyorlar.