Ümit Özdağ’dan çarpıcı açıklamalar…

Ümit Özdağ’dan çarpıcı açıklamalar…
08.04.2022
A+
A-

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Odatv.com’dan Feramuz Erdin’e konuştu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

  • Feramuz ERDİN/Odatv.com

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın çarşamba günü, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı katıldığı Fox TV canlı yayınında sürpriz bir çıkışla Cumhurbaşkanı adayı olarak “göreve davet etmesinin” ardından taraflarca bürünülen sessizliğin uzun süreli olmayacağı anlaşılıyor.

Çünkü Özdağ, birkaç parti lideri ile yaptığı görüşmeden, MYK’da alınacak kararlar sonrası içlerinden birkaçının sırayla Mansur Yavaş’ı göreve davet edeceği izlenimini almış. Özdağ gibi, akademik kariyerini siyasetle harmanlamış bir stratejisin ağzından laf almak o kadar da kolay değil. O yüzden bu siyasi partilerin hangileri olacağına dair açıkçası ser verdi ama sır vermedi.

Bunun yanında Mansur Yavaş defterini kolay kapatmayacağını ve bundan sonra da değişik hamleler yapmaya devam edeceğini bizzat kendisinden öğrendim. Önümüzdeki günlerde hem muhalefete hem de kamuoyuna yeni çağrılarda bulunacağını söyledi. Şu anda bu stratejinin içeriğinden detaylar paylaşmak için erken olduğunu da ekledi.

ÖZDAĞ’IN MANSUR YAVAŞ’I CUMHURBAŞKANI ADAYI GÖSTERMESİNİN ARDINDAKİ MOTİVASYON

Ümit Özdağ’la dün gece Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gürol Ayan’ın organize ettiği iftar yemeğinde bir araya geldik. İftardan sonra da masadan ayrılıp bir süre baş başa görüşerek kendisine kamuoyunun çok merak ettiği konuları sorma imkânı buldum.

Özdağ’ın Mansur Yavaş çıkışı gündeme adeta bomba gibi düştü ve büyük destek gördüğü kadar, diğer bir kesimin de eleştirilerinin hedefi oldu: Başka bir partinin üyesi olan Mansur Yavaş’ı zamansız şekilde aday göstererek, Cumhur ittifakının hedefi haline mi getirmek istemişti? Çünkü bir kesim, Yavaş’ın erken adaylık sürecinde yıpratılacağından endişe ediyordu. Bunu Özdağ’a sordum.

Özdağ’a göre, yapılan kamuoyu araştırmalarının sonuçları ile partisinin sahadaki gözlemlerine göre Mansur Yavaş ismi Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda açık ara öne çıkmıştı. Analizlerine göre, bu seçimde Erdoğan’a karşı galip gelebilecek tek isim Mansur Yavaş’tı.

Ancak Özdağ’da, masadaki eski AK Partililer olan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan nedeniyle “AK-Millet İttifakı” olarak adlandırdığı muhalefet ittifakının halkın bu beklentisini karşılayamayacağı endişesi oluşmuştu.

Özdağ ittifaktaki partiler arası gizli rekabet ve partiler içi hırs, hesap ve çekişmelerin Türkiye’yi yeni bir “ekmek için Ekmeleddin vakasına” götürebileceğini ön görmüştü. O da bu açıklamayı şimdiden yaparak, partisi Millet İttifakı dışında kalsalar dahi Cumhurbaşkanı adayı olarak Mansur Yavaş’ı destekleyeceklerini ilan etmişti.

Ümit Hoca tezine destek olarak, Yavaş’ın ismini ortaya atmasından hemen sonra Deva Partililerin Abdullah Gül’ü tekrar kamuoyu gündemine getirme çabalarını gösterdi. Endişe ettiği bir diğer konu da bazı partilerdeki menfaat odaklarının seçilme imkânı olmayan liderlerini buna ikna etmeleri ve kamuoyu yoklamaları da dahil, manipüle edilmiş veya tek taraflı bilgileri liderlerine sunuyor olma ihtimaliydi.

Muhalefet bloğundaki bir anlaşmazlığa ve hatta 6’lı masanın bir sebepten dağılması ihtimaline karşı, milli bir beka meselesi olarak gördüğü bu konuda inisiyatif almanın gerekliliğine inanmıştı. Bu nedenle kendisinin aday olmamasını ise Mansur Yavaş’ın halktaki popülaritesine bağlıyordu.

Açıkçası bugüne kadar açıklanmış bir oy oranları olmadığı için bunun doğru ya da yanlış bir karar olup olmadığını değerlendirmek için elimizde yeterli veri de yok: Gerçekten de bu siyasette hiç ağırlığı olmayan bir partinin akıllıca bir PR oyunu mu yoksa çok yeni ama hızla büyümekte olan bir partinin çok ciddi sonuçlar doğuracak stratejik hareketi mi?

Bu sorunun cevabını sanırım zaman verecek?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Odatv.com’dan Feramuz Erdin’e konuştu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

MANSUR YAVAŞ’IN TAVRI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA TERS

Ümit Özdağ bu kritik kararı tek başına aldığını ve TV’de açıkladığı saate kadar kimseyle paylaşmadığını söylüyor. Daha önceden bu konuda partisinin yürütme organından tam yetki almış. Bu süreçteyse ne o Mansur Yavaş’ı ne de Mansur Yavaş onu aramış!

Ancak bu açıklamanın öncesinde ve sonrasında yaşanan iletilişimi dışarıdan objektif olarak incelediğinizde burada hayatın olağan akışına ters olan şeylerle karşılaşıyorsunuz. Yani, tarafların bu konudan haberi olmaması pek de mümkün değil gibi?

Öncelikle Ümit Özdağ günler öncesinden partisinin Cumhurbaşkanı adayını Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında canlı yayında açıklayacağını ilan etmişti. Bu programı da hem izleyici kitlesi hem de siyasi duruşu nedeniyle özellikle seçmişti. Canlı yayında sözlerinin birinci ağızdan mümkün olduğunca çok kimseye ulaşmasını istiyordu ki zaten öyle de oldu; Türkiye bir anda bu konuya odaklandı.

Küçükkaya programın hemen öncesinde Ankara BBB Basın Danışmanı tarafından arandığını ve bu konunun kendileri ile ilgili olmadığını söylediklerini ifade etmişti. Küçükkaya da doğal olarak programına katılan bir siyasetçinin beyanlarına müdahale edemeyeceği cevabını vermişti.

Akıllara takılan soru da aslında şu oldu: Mansur Yavaş Ümit Özdağ’ın kendi ismini açıklayacağını nasıl tahmin etmişti? Doğrudan Özdağ’ı aramak yerine neden kamuoyu üzerinden iletişime geçilmişti? Birbirini şahsen tanıyan iki insanın böyle bir konuda telefonla dahi olsa bir kez olsun iletişime geçmemesi hayatın doğal akışına uygun mu?

Ümit Özdağ, dün akşam bana Mansur Yavaş’ın da bu saate kadar kendisini aramadığını ifade etti.

YAVAŞ 6’LI MASAYI İŞARET EDİYOR

Mansur Yavaş dün yine kamuoyuna bir açıklama yaparak bu konuda konuşmak istemediğini söyledi. Burada Ümit Özdağ’ın yaptığı “milli görev çağrısına” yanlış bir cevap vermemek kaygısı da ağır basıyor olabilir tabii ki? Çünkü burada yapacağı yanlış bir iletişim siyasi hayatının bitmesine bile neden olabilir. “Ankara’ya odaklandık” söyleminden vaz geçilmesini bu açıdan anlamlı buluyorum.

Ümit Özdağ’ın benim de katıldığım kanaatine göre Mansur Yavaş bu açılması ile nihai karar için 6’lı masayı işaret etmiş ve sorumluluğu onlarla paylaşmak istemiştir.

Yani buradaki tavrı, büyük ihtimalle “istemem ama sen yan cebime koy” şeklindedir.

ÜMİT ÖZDAĞ BU ÇIKIŞIYLA NEYİ HEDEFLEDİ

Tabii ki Ümit Hoca siyasetçi kimliğinin ötesinde çok tecrübeli bir strateji uzmanı. İletişim alanına da müthiş hâkim. Bunu zaten, daha yaklaşık altı ay önce kurduğu bir partiyi bu kısa sürede Türkiye’nin gündem belirleyen ve en çok konuşulan partilerinden birisi haline getirmesinden de kolayca anlayabiliyoruz.

Özdağ, buradaki siyasi hedeflerini tam olarak açıklamasa da kısa vadeli sonuçları net olarak ortada:

  1. Cesurca bir çıkış yaparak, halkın bir kısmındaki ataleti üzerinden atmasına ve siyaset kurumunu yeniden sorgulamasına neden oldu. Bir anlamda toplumun mahkûm edilmiş olduğu siyasi kalıpları bir anda kırdı ve siyasete yeni bir boyut getirmiş oldu.

Bundan sonra Ümit Özdağ Türk siyasetinde oyun kurucu bir liderdir. Zaten diğer hamlelerinin de peşi sıra geleceğini yukarıda yazmıştım.

  1. Zafer Partisi ile Ümit Özdağ adının bir arada anılmasını sağlayarak, partisini halka tanıttı.
  2. Her ne kadar iktidar ve muhalefet tarafları hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışsa da Pandora’nın kutusunun artık açıldığının herkes farkında. Türkiye siyasetinde üçüncü bir ihtimalin varlığı bizzat kamuoyu tarafından tartışılmaya başlandı.
  3. Mansur Yavaş’a olan halk desteğinin gerçek boyutları ortaya çıkmış oldu. Dar katılımlı profillerle yapılan kamuoyu anketlerinin yanında yüzbinlerce kişinin katıldığı sosyal medya anketleri de yapıldı ve burada Mansur Yavaş’a desteğin ortalama %60’lar civarında olduğu görüldü.

Konvansiyonel anketlerin muhakkak bir tekniği var ama halkın heyecanını yansıtması açısından bu online anketler çok önemliydi. Farklı anketlere en az 1 milyon kişinin katıldığını gördük.

İFTAR YEMEĞİNE KİMLER KATILDI

İftar yemeğinin katılımcı sayısı karşılıklı iletişimin sağlıklı olabilmesini sağlanmak amacıyla çok sınırlı tutulmuştu ve aslında bunun daha faydalı bir yöntem olduğu orada anlaşıldı. Toplumun her kesiminden insanları kapsayan iftar serilerinin devam edeceğini öğrendim.

Dün akşamki iftarda vergi rekortmeni sanayiciler, iş insanları, müteahhitler ve akademisyenler vardı. İş dünyasında yaşadıkları zorlukları Ümit Özdağ’ a ve Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral’a doğrudan aktarma imkânı buldular. Çok dertliler. Açıkçası ben o kadar sermayeye sahip olsam, kişisel olarak bu kadar eziyet çekmeyi tercih eder miydim diye kendime sormadım değil?

Gecenin sürprizi ise Zafer Partisi Genel İdare Kurulu üyesi Eser Güneysel’in bizzat sözlerini yazıp bestelediği Zafer Marşı oldu. Ümit Özdağ’ın da ilk kez burada dinlediği eser dinleyenlerden tam not aldı.

10 NİSAN ÖNCESİ POLİSE MÜJDE

Ümit Özdağ’dan başta polisler olmak üzere tüm genel ve özel kolluk görevlileri ile bunların emeklilerinin şartlarını yeniden ve çağdaş şartlarda düzenleyecek somut bir çalışmayı bugün yarın kamuoyu ile paylaşacağı haberini aldım. Kapsama özel güvenlik görevlileri de dahil edilecek.

Bildiğim kadarıyla CMK mevzuatında değişiklik ön görülerek, emekli genel kolluk personeline Özel Dedektiflik yapma imkânı da getiriliyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.