Bursa İçin İş Birliği; Bursa’nın sorunlarını gündeme taşıyor

‘Bursa İçin İş Birliği’ oluşumunun 10 İl Başkanı basın açıklaması yaptı.

Bursa’da Memleket Parti, Demokrat Sol Parti, Doğru Parti, Gelişim ve Demokrasi Partisi, Anadolu Birliği, Türkiye Değişim Partisi, Cihan Partisi, Genç Parti, Liberal Demokrat Parti ve Bağımsız Türkiye Partisi İl Başkanları tüzel kişiliklerini bir kenara bıraktı ve bir araya gelerek “Bursa İçin İş Birliği” ni oluşturdu.

Bursa İçin İş Birliği ortak bir basın deklarasyonuna  imza attı. Ortak metinde; dikkat çeken ifadelere yer verildi.

İl başkanları, amaçlarının “Cumhur yada Millet İttifakına bir seçenek olmadıklarını” belirterek, “3 milyon 200 bine dayanan nüfusu ile  Türkiye’nin ekonomik olarak 4’cü gücü olan Bursa’nın kazanılmış haklarını son nefesimize kadar korumak ve kollamak olduğunu” metinde ifade ettiler. “Bizler,  Bursalı olarak hakkımıza düşen yatırımı ilimizde görmek istiyoruz.  İstiyoruz da ama yatırımın gölgesini dahi göremiyoruz!”  ibaresiyle başlayan metinde Hükümet ve Büyükşehir Belediyesi’nin kaplumbağa hızındaki yatırımları eleştirildi.

“Kapalı kapılar ardında nasıl bir pazarlık yapıldıysa mertçe açıklayın!”

Ortak metinde şu iğfadeler yer aldı;

“Yıllardır muhalefet tarafından yapılan bazı eleştirilerin 20 yıllık Devlet Yönetme kabiliyetine erişen iktidar olarak kulak arkası edildiğini üzülerek izliyoruz. Oluşumumuz yaklaşık 5 aylık bir evreye ulaştı. Özellikle bizim eleştiri boyutunda yapmış olduğumuz açıklamalarımız sonrasında Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi ve Yıldırım Belediyeleri’nin eksiklikler üzerinde azami dikkatleriyle sonuca ulaşmalarını takdirle karşılıyoruz. Ancak; dün Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Alinur Aktaş’ın Tarihi Hanlar ve Kapalı Çarşı Projesiyle ilgili Boyner Mağazası’nın önünde yapmış olduğu açıklamada bazı anlatılmayan konuların olduğu izlenimi bizlerde doğdu. Boyner Mağazası hepimizin bildiği gibi yeraltı 2 kat zemin üstü 2 katlı bir binadır. Kamulaştırmada zemin üstü 2 katın gözetilmesi, yer altındaki 2 katın bırakılması, buna mükabil Büyükşehir’in yüzde 8,5 gibi bir hisseyi Zafer Plaza’ya devredilmesi akıllarda soru işaretleri doğuruyor. Aynı gün orada Bursa’nın kalbine hançer gibi saplanan Doğanbey Konutları faciasıyla ilgili de “Günü geldiğinde yıkılacak” açıklamasının sonunu getirmemesini de ibretle izledik. Buradaki konutlar kamulaştırma yapıldığında bugünün en iyi şartlarında bile 2 milyar lira bir bütçeye tekabül ediyor. Bu bütçenin belediyede olmadığını biliyoruz. Bu rakamı Bakanlık mı karşılayacak, yıkım işlemi ne zaman başlayacak, konutlar taşınacaksa Bursa’nın hangi bölgesine taşınacak, bu sorular muğlak kaldı. Kamulaştırmaya bağlı olarak birkaç soruda sorulabilir ama şimdilik bu konuya nokta koyalım.”

“Bursa’nın üvey evlat muamelesi görülmesine artık tahammülümüz kalmadı!”

“Emek-Şehir Hastanesi arasında yapılacak olan Raylı Sistem Hattı, yap-boza döndü. Hergün yazılı basında değerli köşe yazarlarımızın belediye başkanları üzerinden açıklamalarını okuyoruz. Geçit Kavşağı altından dere ve altyapının geçmesi ile viyadükle hava hattının yapılması planlandığını Ramazan’ın son haftalarında okurken şimdi de bu projeden de vazgeçildiğini okuyoruz. Bursa’nın Ankara’dan bakıldığında üvey evlat gibi görüldüğünün en büyük ispatı da sanırız ki; bu açıklama olmuştur. Bursa’nın kontrolsüz planlanmasının bir ürünüdür bugünkü yaşadıklarımız. Raylı Sistem Hattı’nın planlanmasını bile idrak edemeyenler tarafından yönetilmek çok acı! Bursa’da yılan hikayesine dönen T2 Hattı ile ilgili sayın Aktaş mayıs ayı içinde Ramazan’da test sürüşlerinin başlayacağını kesin bir dille ifade etmesine rağmen henüz bu konuyla ilgili bir gelişme olmadığını da belirtmiş olalım. Bursa’nın ulaşımına neşter vurmak istiyorsanız alternatif yatay-dikey yollar açmalısınız ki; şehir nefes alsın.”

“Açlıkla imtihan ediliyoruz!”

“Ülke genel anlamda açlıkla imtihan ediliyor. Bu yılların getirdiği toprağa üretime uygulanan yalnız politikanın ürünü. Ücretli kesim yeterli sebze ve meyveye erişemez oldu. Sebze ve meyve fiyatları ile birlikte et, süt ve süt ürünleri fiyatlarını dikkate aldığımızda, dar gelirli ve yoksulluk sınırının altında geliri olan tüketicilerin çoğunluğu açlığa mahkûm edildi. Bursa için İş Birliği olarak; Hükümet’e Belediyelerin tarım şirketlerine, acil olarak Bursa’da gıdaya ulaşmakta zorlanan 400 bin vatandaşımıza açlığı giderici önemlerin alınması çağrısında bulunuyoruz. Açlık noktasında biz Hükümet’ten başta asgari ücret olmak üzere emekli maaşları, çiftçi desteklemeleri, esnafa nefes aldıran kampanyalar beklerken müteahhitlerin yapı stoklarını sıfırlayacak adımların atılmasını ibretle izledik, üzüldük. Hükümet tarafından yapılan açıklamalarda “İlk kez konut alacaklara, 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar için, 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,99 faizle kredi verilecek.” ibaresini okuduk. Bu faizle ev alacaklar bile her ay 14,500 lira bugün çekseler bu krediyi ödemek zorunda. Vatandaşlarımız sofralarında ekmekten tasarrufa gitmişken bu nasıl mümkün olacak! Kalbimiz Bursa için atmaya, Bursa için proje üretmeye devam edeceğiz. Bursa İçin İş Birliği noktasında 5 İl Başkanlığı’mızla da yakın temastayız. Yakın zamanda Bursa İçin İş Birliği’ni genişletmek için yapmış olduğumuz çalışmalarımızı sonuçlandıracağız.”