Frig güveci ve Frig makamı… (I)

08.12.2022
A+
A-

”Onlar; çok mutlu insanlardı.” (Arrianos)   

”Onlar; çok barışsever bir topluluktu.” (Strabon)

”Frigler; cesur, savaşçı bir topluktu.” (Homeros)

Yukarıdaki söylemler, M.Ö. 750’li yıllarda Batı Anadolu’da kurulmuş ve 250 yıl boyunca Batı Anadolu’da egemenliğini devam ettirmiş Frig Uygarlığı’na aittir.

Frigler, genel olarak Eskişehir – Kütahya – Afyon bölgelerine yerleşmişledir. Uygarlığının başkenti Polatlı’ya bağlı ‘Gordion/Yassıhöyük’ olup, en büyük ana ve doğa  tanrıçası Kibele ile en ünlü kralları Gordios ve Midas’dır.

Milli Mücadele yıllarındaki (Sakarya Meydan Savaşı) önemiyle bilinen Polatlı, aynı zamanda birçok tarihi izleri de barındırmaktadır.

Frigler; tarım, hayvancılık, müzik, giyim tarzları, çömlekçilik, ağaç ve maden işçiliği, yün kumaştan yapılan dokumacılık ve el sanatları gibi farklı alanlarda örnek bir topluluk oluşturmuşlardır. Frigler, tarıma çok önem vermişler ve korumak için kanun çıkarmışlardır. Öküz kesmenin ve saban vb. diğer tarım aletlerine zarar vermenin cezası ölümdü.

Tarihe yön veren bu kadim uygarlığı incelediğimde, yıllar öncesinden aklıma takılan, onlara mahsus ‘güveç yemeği’ ile ‘Frig makamı’ konusunu ele aldım.

Tarihi bilgiler ışığı altında bu konuları iki bölüm halinde yazmaya çaba gösterdim.

Büyük İskender, Gordion’a geldiğinde (MÖ 334) düğümü çözmeye çalışır ama başaramaz ve öfkeyle kılıcını çekip, düğümü keser. Böylece bu sorunu, akıl yöntemi ile çözer.

Midas, Frigya’nın meşhur bir kralıydı ve tuttuğu/dokunduğu herşeyi ‘altın’a çevirmesi efsanesi sayesinde ününe ün kattı. Bu özelliğiyle, yiyip içemediği için, yaşam tarzı bozulan ‘eşek kulaklı’ Midas’ın hikayesi, açgözlülüğün, doyumsuzluğun ve ilahi güçlere sahip olmanın cezasını çeken birisi olarak tarihte yerini almıştır.

* * *

Güveç yemeği, bizlerin severek yediğimiz özel bir yemek olup, Türkmenler ve Balkan ülkeleri arasında sıkça yapılan bir yemek özelliğine sahiptir.

Kil topraktaki kapta yapılan güveç yemeği, evde mevsimlik ne tür sebze varsa (patlıcan, biber, kabak, fasulye, domates, soğan, sarımsak, et vb.) katılarak, kısık ateşte pişirilip, hemen sıcağı sıcağına yenilen bir yemek çeşididir.

Frigler, yemek kültürleriyle de gündem oluşturmuşlardır. Frig yemek kültürü ile ilgili bilgilere, Amerika’nın Pensilvanya Üniversitesi’nden arkeolog R. S. Young, Frig, tarafından , 1957 yılında ‘Zonguldaklı Madenciler’ tarafından, Gordion/Yassıhöyük tümülüs kazısı sonucu ulaşıldı. Kral Midas’ın, yaklaşık 55 metre yükseklikte ve 300 metre genişlikte  ‘Midas Tümülüsü’ kazısında, iskelet yığını ile birçok çanak/çömlek ve yemek kalıntıları bulundu.

Bulunan bu yemek kalıntılarının Frig mutfağında, ‘güveç yemeği’ özel bir yemek olduğu ve misafirlere ikram edildiğine dair arkeolojik bilgiler aşağıdaki gibidir.

”Cenazeye gelen kişilerin keçi veya kuzu etli, sebzeli, bol baharatlı güveç yedikleri, yanında da üzüm şarabı, arpa birası ve baldan yapılma mayalanmış bir içki içtikleri ve bunu büyük kazandan paylaştıkları bilinir. Gordion’da Tümülüs MM olarak bilinen büyük tümülüste ele geçen cenaze merasimi ile ilgili iki adet masa şimşir, ardıç, ceviz, meşe, sedir ve çam ağaçlarının kullanıldığını gösterir.” (Prof. Dr. Billur Tekkök Karaöz – AÖF Akdeniz Uygarlıkları Sanat kitabı 3. Ünit, sy. 74)

”Friglerin besin kaynakları hayvancılık ve tarımdır. Hatta bununla ilgili kesin kanunlar koymuşlardır. Öküz kesmenin ve saban kırmanın cezası ölümdü. Ayrıca ekili araziye zarar vermenin cezası da ağırdı. Frig Kralı Midas’ın cenaze yemeğinde şarap, bal ve bira karışımından elde edilen özel bir içkinin içildiği, kazılarda bulunan kaplardan da, Friglerin bol miktarda bira tükettikleri anlaşılmaktadır. Kazılardan çıkan kaplarda, Pensilvanya Üniversitesi’nde yıllar süren moleküler çalışmalar sonunda yemek artıkları tespit edilmiş. Bu dönemde anason, rezene, yeşil mercimek ve kuzu etinden oluşan bir yemek yenildiği bulunmuştur. (Şensoy, 2015; Akurgal, 2017)” (Dr. Öğr. Üyesi Funda Şensoy – Dyt. Sena Tiritoğlu – Beslenme Arkeolojisi: Günümüz Ankara yemeklerinde geçmişin izleri – Güncel Turizm Araştırmaları Dergisi Cilt: 2, Sayı: Ek.1 – https://dergipark.org.tr)

”Bilim insanlarının mezardan çıkan parçalar üzerinde yaptığı incelemelerde Kral Midas’ın mezar odasında son bir yemek yendiğine ve menünün acı et güveci, mercimek lapası ve ballı bira olduğuna kalıntılardan ulaşılmış.” (Eşek kulaklı kralın gizem dolu mezarı – ARKEO KÜLTÜRhttps://arkeokultur.com  )

”Onlar, çok mutlu insanlardı” sözü, tarihte birçok ilki gerçekleştirmiş olan Frigler için söylenmiş olup, onların yaşam biçimlerinin göstergesidir.

O, yıllarda ”mutlu olabilmeyi” başarabilmiş toplumların, bu özellikleri anlamlıdır…

Günümüzde gerek ekonomik, siyasal ve toplumsal ilişkilerde birçok faktör sebebiyle, bizlerin halen ‘mutluluğu’ yakalayamamamız düşündürücüdür.

”Mutluluk bir yaşam tarzıdır…”

Ve de ‘erdemli’ olmayan toplumlarda, ayrıştırıcı, öteleyici demeçler, söylemler ve eylemler toplumsal huzur ve barışı bozmaktadır.

Çocuklarımıza ve kadınlarımıza sahip çıkabilmek, onları her türlü tehlikeye karşı koruyabilmek ‘erdemli toplumların’ özelliğidir.

Son yıllarda olağan hale gelen, çocuklarımıza ve kadınlarımıza şiddet, tecavüz ve ölümlerle sonuçlanan olaylara karşı, gerekli tepki ve eylemleri gösteremediğimiz olgusu acı bir gerçektir.

Üzülerek söylüyorum ki, hukuki yetersizlikler ve toplumsal duyarsızlıklar sebebiyle, geldiğimiz son nokta da, M.Ö. 750’li yıllarda Anadolumuz’da yaşayanlar için söylenen ”Onlar, çok mutlu insanlardı” sözünün değerini, 2023 yılında keşke anlayabilsek ve yerine getirebilsek…

Keşke bizler için de ”mutlu insanlar” sözü geçerli olabilseydi…!

Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalın…

YORUMLAR

  1. Hüseyin Cahit Soyer dedi ki:

    Emeğine sağlık. Çok güzel bir derleme. Devamını bekliyoruz.

    1. Tansel Sayli dedi ki:

      Hüseyin Kardeşim, teşekkürler….

  2. Veysel Budak dedi ki:

    M.Ö.750 .ci yıldan günümüze 2273 yıl geçmiş, yani 3.cü asırda toplumun daha uygar bir nokta da olması gerekirken daha vahşi bir durumda olması ne kadar da üzücü. Ancak sizin gibi değerlerin bu farklılığı insanların dikkatine sunuyor olması biraz olsun geleceğe yönelik umutları artırıyor. Cumhuriyetin ve Çağdaş Hukukun, Laikliğin değerini yeterince bilinememiş olması ise ayrıca düşündürücü. Kalemine sağlık

    1. Tansel Sayli dedi ki:

      Veysel Abim, iyi ki varsınız… Toplumsal duyarlılıginız için çok teşekkürler…

  3. Veysel Budak dedi ki:

    yazım hatası oldu Yorumumdaki 2273 değil 2773 geçmiş yıl olacaktı. Özür.

  4. Yakup Kangırtay dedi ki:

    yüreğin e sağlık Tansel im. mutluluk insanların bir birlerine nasıl baktıkları na nasıl da bağlı olduğunu ne güzel ortaya koymuşsun
    🌿🌻🌿🌾🍷🕊️🏂

    1. Tansel Sayli dedi ki:

      Yakup Kardedim, Adana’ya selam olsun, tesekkürler…

  5. Yakup Kangırtay dedi ki:

    yüreğine sağlık insan dostu adam. mutluluk insanların bir birlerine nasıl baktıkları na nasıl da bağlı olduğunu ne güzel ortaya koymuşsun
    🌿🌻🌿🌾🍷🕊️🏂

  6. Nurcan Bayraktar dedi ki:

    Şimdi okudum çok güzel derlemişsiniz 1 demişsiniz
    Devamı var mı ? Elinize sağlık

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Nurcan Hanım, çok teşekkürler… Frigler, müzikte de çok ileri bir toplum, günümüze dek gelen Frig Makamını ele alacağım…

  7. İdris Sever dedi ki:

    Elinize, emeğinize, yüreğinize, sağlık. Ne güzel ifade etmişsiniz. İnsanlık teknolojik olarak ilerledi ama bazı toplumlar maalesef mutlu olmayı beceremedi. Bunun en büyük sebebi de o toplumları yönetenlerin kendi çıkarlarını ülkelerinin çıkarlarından üstün tutmasıdır. Selamlar ve saygılar…

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      İdris Arkadaşım, çok haklısın, teşekkürler…

  8. Gülseven saylı dedi ki:

    Eline, ekmeğine, yüreğine sağlık. Yine aydınlattın bizleri.

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Gülseven çok teşekkürler….