Frig güveci ve Frig makamı… (II)
Frig (Phryg) kültürü, yaşam tarzı açısından bizler için birçok güzellikler sunmaktadır. 1970’li yılların başlarından itibaren, Friglerin yaşam merkezi olan Gordion/Yassıhöyük’e çok kez gittim.
Yassıhöyük doğumlu, Nadir Kayran abim ve Atakan Kayran arkadaşım sayesinde o bölgeyi, yakından tanıma imkanına sahip oldum. Hatta, Atakan arkadaşım sayesinde, Kral Midas’ın yaklaşık 55 metre yüksekliğindeki muhteşem tümülüsünün üzerine çıkıp, oradan tüm Sakarya ovasını seyrettiğimiz günler aklıma gelmektedir.
***
Frig uygarlığı geleneği, yüzyıllar geçse de varlığını sürdürmektedir.
Daha önceki yazımda, Friglerin yemek kültürünü kaleme almıştım. Bu yazımda da onların müzik geleneklerinden bahsedeceğim.
Kral Midas’ın eşek kulaklarını kapatan sivri ‘Frig başlığı’, yüzyıllar sonra özgürlük, bağımsızlık ve onur mücadelelerinin simgeleri olmuştur.
Roma döneminde özgürlüğüne kavuşan köleler, Frig başlığını ‘özgürlük’ simgesi olarak giyerlerdi. 1789 Fransız devriminde, cumhuriyetçiler de devrimlerinin simgesi olarak, ‘kırmızı Frig başlığı’nı kullandılar. Ayrıca, 18. yy’da Amerika’da, bağımsızlık savaşının simgesi olarak armalara, ‘Frig başlıkları’ konulmuştur.
Friglerin en önemli sanat alanlarından bir diğeri de müziktir. Frig müziğinin ritmi, günümüze kadar varlığını sürdürmektedir. Bu konu, bana nedense çok ilginç gelmiş olup, bilimsel verileri aşağıda paylaşıyorum.
Frigler, tören ve eğlencelerde flüt, zil, davul vb. birçok müzik aletini, makam eşliğinde çalmışlardır. Frig makamının günümüzde de yer alması çok ilginçtir.
”Antik kaynaklardan anlaşıldığına göre müzik ve dans Phryglerin yaşamında önemli bir yer tutuyordu. Başta flüt olmak üzere simbal, üçgen ve bir çeşit basit flüt olan syrinks gibi, birçok müzik aletinin bulucusu olarak tanınan bu halk, özellikle Kybele kült törenlerinde zil, çalpara ve davul eşliğinde gürültülü ve coşkulu danslar icra ediyordu. Phryg müzik kültürü Antik Çağ ve Bizans aracılığı ile Osmanlı dönemine kadar gelerek Klasik Türk Müziğindeki “Phryg Makamı” ile yaşamaya devam etmektedir.” (Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Polat – Aöf Anadolu Arkeolojisi kitabı 4. bölüm sy.100)
”Friglerin müzik alanında da ileri oldukları ve birçok müzik aleti geliştirdikleri bilinmektedir. Yunanlılar müzik aleti çalan birçok müzisyenin ismini Frigçe koymuştur. Günümüz müziğinin önemli unsurlarından birisi olarak dikkati çeken “Frig makamı” veya “Frig gamı” antik çağlardan günümüze uzanan tarihsel ve kültürel mirasın bir parçasıdır.” (Anadolu Medeniyetler ve Sanatı II – 11. hafta.pdfhttps://avys.omu.edu.tr › public › kasim.oyarcin)
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından yapılan çalışmalarda “Antik Anadolu Enstrümanlarının Epigrafik Yapısı” adlı projede, ABD’li arkeologların Gordion kazılarında buldukları Friglere ait ‘çifte kavaldan’ çıkan melodilerin, günümüz türkülerinin ana taşlarını içermektedir.
Projenin yürütücüsü de olan AÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü ve Müzikolog Prof. Dr. Ahmet Bülent Alaner, bu konuda şunları anlatmış:
“Çifte kavalın Antik Yunan, kaynaklı olmadığını, Anadolu kaynaklı bir çalgı olduğunu belirlemiştik.
Frigyan modunun Kürdi makamıyla birebir örtüştüğünü belirledik. Frigya dönemindeki ilahiler, bugün Kürdi dizisi adı altında Anadolu türkülerinde yaşıyor. Bu bölgeye ait türkülerin yüzde 70’i Frigyen modu özelliği taşıyor. Pek çok Yunus Emre ilahisinde de Frigyen modunun örneklerinin rahatlıkla göründüğü gözlenebilir.” (Frig Ezgileri Anadolu Türkülerinde Yaşıyor- https://www.haberler.com )
”Frig Makamı ise vecd haline ulaşıncaya kadar heyecan veren coşkulu bir karaktere sahipti. Eşlik eden çalgılar da benzer etkilere sahip olmalıydı: Yaylı çalgılar Dor Makamı’na daha uygundu; flüt ise (Aulos) heyecanlandırıcı tınısı nedeniyle Frig Makamı’na yakışıyordu.” (Prof. Dr. Bülent İplikçioğlu’nun Antikçağ’da Müzik 1 – Eskiçağ Araştırmaları Merkezi – Antik Hellen müziği, https://m.facebook.com › ecamdergi › photos)
”Onlar; çok barış sever bir topluluktu.” (Strabon)
Frigler için söylenen bu deyiş, günümüzde de önemini gittikçe artırmıştır. Barış, insanlığın huzuru ve güvenliği açısından her daim, her ülkeye gereklidir.
Yeter ki, küresel emperyal güçlerin oyuncağı olmadan, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, dünya tarihi ve güvenliği açısından çok önemli ”Yurtta sulh, cihanda sulh” sözüne uygun politikalar izleyelim.
Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…
Elinize, emeğinize sağlık. Selamlar, saygılar…