Babacan: Sanki gökten zam geliyor
Babacan: Hükûmetin propaganda makinesinden korkarak iş yapacak insanlar değiliz.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24’te gazeteci Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtladı.
Babacan, partisinin Temel Haklar Eylem Planı’na, altılı masanın gündemine, Sinan Ateş cinayetine ve Anayasa Mahkemesi’nin HDP hesaplarına bloke koyma kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘Hiç kimseyi Anayasadan çıkartmıyoruz’
Babacan, açıkladıkları Temel Haklar Eylem Planı’nda yer alan vatandaşlık tanımına ilişkin tartışmalar üzerine şu ifadeleri kullandı:
“Anayasadaki maddeyi mutlaka daha kuşatıcı ve kapsayıcı bir hale getirmemiz lazım. 85 milyonun o maddede temsil edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Hiç kimseyi Anayasadan çıkartmıyoruz. 85 milyon insanın vatandaşlık tanımını okuduğunda ‘Evet, bu benim’ demesini sağlıyoruz.”
‘DEVA Partisi’nin pozisyonu değişmeyecektir’
“Türkiye’nin 85 milyon vatandaşını aynı samimiyetle kucaklayan bir devlet yapısına sahip olması gerek. Bunu yapmamak beka meselesi haline gelecek. Bunu görmüyorlar. Ne adına? Klişeler, tabular adına. Hükûmetin propaganda makinesinden korkarak iş yapacak insanlar değiliz. Ellerinden geleni yapsınlar. Hiç korkmayız çünkü doğru ve haklı bir yerde duruyoruz. Bunun özgüveniyle inadına gideceğiz. DEVA Partisi pozisyonu değişmeyecektir. Altılı masa hukukunun içinde hareket ederiz ama DEVA Partisi’nin kendi özgün iddialarından taviz vermesi mümkün değil.”
‘Asıl bölücü toplumu ayrıştıranlardır, kimlik empoze edenlerdir’
“Toplumu ayrıştıran, kimlik empoze eden, devletin insanları tanımlamasını iddia eden kim varsa asıl bölücü onlardır. Beka sorununu asıl ortaya çıkaranlardır.”
‘Herkes bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşı’
“Şöyle bir kolaycılığa başvurabilirdik: ‘Ben Türk’üm, Müslüman’ım, Sünni’yim. Öyle bir parti kuralım. Sadece o tanıma uyan insanlara hitap edelim. Öbür kesimleri tamamen dışlayalım’ diyebilirdik. Asla böyle bir şey yok. Biz 85 milyon hepimiz biriz, beraberiz. Herkes bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşı.”
‘Devlet her vatandaşını olduğu gibi kabul etmek zorunda’
“Devlet her vatandaşını olduğu gibi kabul etmek zorunda. (Murat Sabuncu’ya) Sizin isminiz Murat, değil mi? Ben size ‘Hayır senin ismin Kemal. Adına bundan sonra Kemal diyeceğiz. Sen Kemalsin. Kabul et, ne olacak? Kemal demekle sen değişmiyorsun ki. Sen kendi kendine ‘İsmim Murat’ de ama ben sana Kemal diyeyim’ diyorum. Böyle bir şey var mı ya? İnsanlara doğarken verilen isimler bunlar. Biz burada bir etnik kimlikten bahsediyoruz. Ben bunları Türk, Müslüman, Sünni birisi olarak söylüyorum.”
‘Seçimden sonra sorunların çözümüne başlamak çok önemli’
Altı siyasi partinin ortak çalışmalarında yüzde 95 oranında mutabakata varıldığını söyleyen Babacan şöyle konuştu:
“Altı partinin ortak seçim beyannamesi ve geçiş süreci yol haritasıyla seçime gidiyoruz. Beraber çalışma kültürü oluşturduk. Seçimi kazanmak önemli bir hedef. Seçimden sonra ülkedeki sorunların çözümüne hemen başlamak çok önemli bir hedef. Arkasından da parlamenter sisteme geçiş çok çok önemli bir hedef. İkinci hedefi atlamamamız gerekiyor. ‘Sistemi değiştirelim, şu hükûmetten kurtulalım da kervan yolda düzelir’ demiyoruz.”
‘Ortak adayın altı partiyle istişaresi işin tabiatında var’
“Seçim ortak aday modeliyle kazanılacaksa, adayın seçimden sonra altı partiyle istişare sürecinde olması işin tabiatında var. Bazen ‘Siz ortak adayı belirleyin. Seçildikten sonra aklına gelen her şeyi yapsın’ diye yazanları çizenleri görüyorum. Kusura bakmasınlar. Öyle düşünüyorlarsa partileri kendi adayları ile seçime gider. Kendi adaylarına kazandırırlar. O parti ve adayı kendi istediğini yapar.”
‘Kritik kararlarda temsil gücünün iradeye yansıması kıymetli’
“Çok kritik kararlarda; atama ya da düzenleme kararlarında, memleketin tümünü ilgilendiren kararlarda temsil gücünün yüksek bir şekilde iradeye yansıması kıymetli. Bu nasıl olacak? Önce altı partiyle istişare yapacak, altı partinin rızasını alacak. Pek çok konuda cumhurbaşkanının bazen ilgili bakanla hemen kararı alıp yürümesi lazım. Bütün Türkiye’yi ilgilendirmeyen bir sürü konu var. Oralarda ‘Toplanalım’ dememesi lazım.”
‘Ortak adayımız şu andaki cumhurbaşkanının bir versiyonu olmayacak’
“Ortak adayımız şu andaki cumhurbaşkanının bir başka versiyonu olmayacak. Çalışma usulü de böyle olmayacak. Mevcuttan memnunsak sistemi niye değiştirmeye çalışıyoruz? Tutarlı olmamız lazım. Bir kişi aklına eseni mi yapacak? Yoksa o bir kişi kendisini destekleyen partilerle istişare yaparak mı anayasal yetkilerini kullanacak?”
‘Vesayet algısına sebep olacak yapı kurmamamız lazım’
“Geçiş sürecinin yol haritasının çok önemli ilkeleri var. Bir: Yaptığımız her şeyin gerçekten hukuka uygun olması lazım. İki: Vesayet algısına sebep olacak bir yapıyı asla kurmamamız lazım.”
‘Masayı kilitleyecek durumumuz yok’
“Ortak aday altı genel başkandan birisi olursa işimiz hızlanır ve kolaylaşır. Ama bir şekilde mutabakat sağlanamazsa masayı kilitleyecek durumumuz yok. Önemli olan herkesin içine sinmesi.”
‘Aday dışarıdan olursa rızasını almamız gerekecek’
“Ortak aday altı parti dışından olursa bütün mutabakat belgelerinde ortak adayın rızasını almamız gerekecek. ‘Sana demirden elbise diktik, al kardeşim bunu giyeceksin. Elini kolunu bağlayacağız. Haydi cumhurbaşkanlığı yap bakalım” diyemeyiz. Böyle bir şey yok.”
‘Altı partinin seçmenleri birbirleriyle daha barışık’
“Bugün Türkiye’de birbirinden tamamen farklı altı partinin örgütleri ve seçmenleri birbirleriyle daha barışık. Biz Türkiye’yi hükûmetin kutuplaştırıcı çizgisinden bambaşka bir çizgiye götürmeyi hedefliyoruz ve bunu başarıyoruz.”
‘Kilit bürokratların seçimden önce ilan edilmesini faydalı bulurum’
“Kilit noktalardaki bürokratlarla ilgili isimlerin seçimden önce çalışılmasını, ortak bir çalışmayla bazı isimlerin seçimden önce ilan edilmesini çok faydalı bulurum. Mesela ‘Seçilirsek Merkez Bankası Başkanımız bu olacaktır’ diye somutlaştırmayı faydalı bulurum. Ne kadar öngörülebilirlik getirirsek başarı oranımız o kadar yüksek olacaktır.”
‘Başka partilerin de destek verebileceği bir isim başarımızı güçlendirir’
“Ortak adayımızın silindir gibi ezip geçeceği açık bir farkla kazanması çok önemli. Dolayısıyla sadece altılı masadaki partilerin değil, başka partilerin de destek verebileceği bir isim belirlemek başarımızı güçlendirir. ‘Altı partinin desteğini alalım, öbür partiler de gitsinler ne yaparlarsa yapsınlar’ diyemeyiz. İktidar partilerine oy vermeye meyilli olan vatandaşlarımız bile gelip ortak adayımızı desteklerse çok memnun oluruz.”
‘Bahçeli’nin sessizliğini insanlıktan çıkmak olarak görüyorum’
“(Sinan Ateş cinayeti) Ailesi için büyük acı. Ülkücü camia açısından da iç parçalayıcı bir tablo. Böyle bir tabloda ülkenin cumhurbaşkanı sessiz, direkt sorumlu İçişleri ve Adalet Bakanları sessiz. Ve Bahçeli sessiz. Bu ne demek? Bunu insanlıktan çıkmak olarak görüyorum. Vefa vardır, beraber çalışma hukuku vardır.”
‘Anayasa Mahkemesi’nin itibarını gölgeleyecek ifadelerden çekinirim’
(HDP hesaplarına bloke konulması) Anayasa Mahkemesi’nin itibarını gölgeleyecek ifadeler kullanmaktan çekinirim. Yanılmıyorsam Başkan Zühtü (Arslan) Bey de aleyhte oy kullandı. Hükûmetin Anayasa Mahkemesi üzerinde atadığı üyeler yoluyla ağır bir tahakküm kurmaya çalıştığı bilinen bir gerçek. Bu çerçevede bu kararı değerlendirmek gerekiyor.”
‘Sanki gökten zam geliyor’
“Cumhurbaşkanı’nın çıkıp ‘Doğal gaz fiyatlarını artırdım’ dediğini duydunuz mu? Ama kendi yapıyor. Kendi kontrolündeki basında ‘Elektriğe zam geldi’ diye haber yapılıyor. Onu da yapan Cumhurbaşkanı. Sanki gökten zam geliyor. Biz 6 ayda kriz iklimini ortadan kaldırırız.”