Rüzgâr ne yandan esiyor?

Rüzgâr ne yandan esiyor?

Bir zamanlar sol’un kalesi Artvin’de Faruk Çelik rüzgarı…

Seçim, kampanya, siyaset, strateji, milletin nabzını tutmak, siyasi iklimi doğru okumak gibi hususların hepsini birden çok iyi bilen kim vardı deseniz, hiç tereddüt etmeden onun ismini söylerim: FARUK ÇELİK…

Faruk Çelik, ”En büyük sermayem çok insan tanımak” der her zaman.

Doğallığı ve herkese vakit ayıracak enerjisiyle hem Türkiye, hem Bursa, hem Şanlıurfa, hem de Artvin siyasetine damgasını vurmuş bir isim Faruk Çelik.

Artvin, Bursa, Şanlıurfa hepsi kendisini aday görmek istedi bu seçimlerde. Paylaşılamayan aday oldu, çünkü belirttiğim illerde kendisinin teşkilatlara nasıl heyecan katacağını çok iyi biliyorlar.

Bir zamanlar solun kalesi Artvin’de Faruk Çelik rüzgarının esecek olması ve hemşehrileri ile bütünleşmesiyle Ak Parti Artvin’de 2-0 çok yakın…

Merhum Erol Olçok derdi ki; ”Seçim iklim işidir.”

Rüzgar doğru yerden esiyorsa, şahane bir kampanya olmasa da olur; ama tersi bir durumda dünyanın en güzel kampanyasını yapsanız yine seçimi kazanamazsınız.

Seçimlere bir aydan az bir zaman kala Türkiye’ye tarafsız bir gözle baktığımızda vakit, rüzgarın AK Parti lehine esmeye başladığını görüyoruz. Ekonomik sıkıntılara, pandeminin getirdiklerine, global krizlere, enflasyona, döviz kurunun geldiği yere rağmen insanlar son iki ay içinde yönünü tekrar AK Parti’ye döndürdü. Son anketler bu söylediğimi teyit ediyor. Bunun niçin böyle olduğuna dair bir takım sebepler sıralanabilir. Altılı masanın dağınıklığı, kendi içlerinde mutabakat kuramadıklarının anlaşılması, HDP üzerinden İYİ Parti ve CHP’nin üstü kapalı atışmaları, İYİ Parti tabanının hala olmayışı, var olan tabanın milli duygularda hassas oluşu ve Kılıçdaroğlu’nun adaylık sürecini gerçek bir lider gibi yürütemeyişi, masada beklenen desteği göremediği gibi masadaki diğer ittifak ortaklarının tabanından da alamayışı hatta aksi istikamette ifade edilen kanaatler, İmamoğlu’nun çuvallaması gibi etkenler kuşkusuz seçmen nezdinde ‘Bu işi yaparsa yine AK Parti yapar’ düşüncesinin gelişmesine sebep oldu.

Özellikle dış politikadaki tutarlı, dinamik, alternatif ve artık dünya nezdinde kabul görmeye başlayan sağlam duruş ile bu duruşun Sayın Cumhurbaşkanı’nın karizmasıyla kendine has üslubunda müşahhaslaşması insanlar için her şeye rağmen kime güvenebileceklerine dair bir hatırlama vesilesi oldu. Tahıl anlaşması ve esirlerin değişimi ile başlayan süreç; Putin ve Zelensky’nin bir araya getirilebilmesi ile taçlanırsa AK Parti ilk turda ve zannedilenden daha büyük bir farkla bu işi çözer. Üstüne Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesine gösterilen muazzam ilgiyi de koyduğunuz vakit rüzgarın güçlenerek AK Parti’den yana estiğini görmemek için kör olmak gerek.

Yine de bu seçim hali Cumhur İttifakı teşkilatlarının birlik ve beraberlik içinde Aziz Millet ile kucaklaşıp seçim sıralamalarında yer bulamayan siyasetçilerin bu hizmetin bir bayrak yarışı olduğunu unutmayıp nefislerine esir düşmezlerse ise Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Devlet Başkanı bir kez daha RECEP TAYYİP ERDOĞAN olacaktır.

***

Bu haftaki köşe yazımı burada sonlandırırken ,

Herkesin kendi kadir gecesine kavuşması duasıyla tüm insanlığın kadir gecesi mübarek olsun…

İnsanlığın; ruhunda umut dolu, yüreği pas tutmamış, vicdanı olan ve değerlerine sahip çıkan ‘insana’ ihtiyacı var. Ve kendi için isteyebildiği güzelliği, iyiliği başkaları için de isteyebilecek samimiyete…

Kuluna yardım eden, dinini üstün tutan Allah’a hamd olsun.

Hamd olsun alemlerin sahibine…

Hamd olsun alemlerin rabbine…

—————————

• Mustafa Gökhan ACI

         GCA Gümrük Müşavirliği Yönetim Kurulu Başkanı