BBP’li Ekrem Alfatlı, Bursaspor ve Amatör Sporlar Projesi’ni açıkladı

BBP’li Ekrem Alfaltlı: Seçilirsem ilk milletvekili maaşımı Bursaspor’a vereceğim!

Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa 1.Bölge 1.Sıra Milletvekili adayı Ekrem Alfatlı ve beraberindeki heyet Bursaspor Başkanı Ömer Faruk Banaz ile yönetim kuruluna nezaket ziyaretinde bulundu.

Özlüce Bursaspor İbrahim Yazıcı tesislerinde gerçekleşen ziyarete Alfatlı ile beraber İl Başkanı Haldun Filizli, Milletvekili Adayları M. Erhan Altan, Hasan Uslu, İl Başkan Yardımcısı Ö.Faruk Alfatlı ve Azmi Ayyıldız  da katıldı.

Sıcak ve samimi ortamda geçen ziyarette  Alfatlı “Bursaspor’un Bursa’da yaşayan herkesi kapsayan ortak payda olduğunu” ifade etti. Alfatlı, özellikle “Bursa’nın değerlerinin ve Bursalı kimliğinin ülkemizde ve tüm dünyada daha fazla tanınması konusunda sporun gücünün önemli olduğunu Bursaspor’un en kısa zamanda süper ligde şampiyonluk mücadelesi verecek duruma gelmesi için, Bursa’da yaşayan herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini” Banaz’la paylaştı.

Başkan Banaz’la görüşmede ayrıca ekonomik sıkıntıdan bir an evvel çıkması için ilk milletvekili maaşını Bursaspor’a bağışlayacağını” taahhüt etti. Bütün milletvekili adaylarına, başta sanayicilere de çağrıda bulanan Alfatlı “tüm hemşerilerimiz karınca kararınca Bursaspor’a destek olsun” dileklerini paylaştı.

Bursaspor Başkanı Ömer Furkan Banaz da göreve geldikten sonra yaptıkları çalışmalarını anlattıktan sonra şu şekilde devam etti: “hedeflimiz gelecek sezon ilk önce 1.lige çıkmak ardında geçmişte olduğu gibi önce süper lige sonrasında tekrar süper ligde şampiyon olacak bir Bursaspor oluşturmak” Ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi Stadyumu’nda yaptıkları çalışmalar ve önemli gelişmeleri paylaşan seçimlerde başarı dileklerini ileten “Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Ekrem Alfatlı ve ekibine Bursaspor forması hediye ederek, ziyaretleri ve Bursaspor’a destekleri için” teşekkür etti.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Alfatlı da, Bursaspor ve tüm amatör sporlar için parti olarak hazırlamış oldukları projeleri Bursaspor Başkanı Banaz’a takdim etti.

Alfaltlı; Bursaspor için yapmış olduğu çalışmalar için; “Bursa ve Bursaspor’a faydalı bir çalışmalara ilham olsun. Gayretimiz bu fikirleri bizzat hayata geçirmektir. Ancak başkaları tarafından da olsa hayata geçmesi bizleri mutlu edecektir” dedi.

İŞTE EKREM ALFATLI’NIN BURSASPOR İLE İLGİLİ ÇALIŞMASI;

Futbol ülkemize İngilizler ve azınlıklar aracılığı girmiş doğal olarak bu durumda halk tarafından benimsenmesi zaman almıştır. Kurulan ilk Türk takımları da işgalcilere karşı bir tepki olarak kurulmuştur. Futbol uzunca yıllar Anadolu’da güreş gibi geleneksel sporlarımızın arkasında kalmış; futbol üzerinden üretilen hikâyeler yüzünden ebeveynler tarafından sıcak bakılmamıştır. Birde buna takım sporunun organizasyon ve altyapı gerektiren özelliklerini ilave edince büyük şehirlerde bile 1960’lı yıllardan sonra takımlar kurulabilmiştir. Liglerin kuruluşunu takip eden yıllarda İstanbul, Ankara ve İzmir’in (Sarıyer, Karagümrük, Kasımpaşa, Altınordu, Alsancak, Göztepe, Karşıyaka, PTT, Hacettepe gibi) semt takımları ağırlığı teşkil ederken zamanla bunların yerini Anadolu’nun şehir takımları almıştır. Aslında bu durum ülkemizin şehirleşme ve gelişme, sanayileşme hareketleriyle paralel gelişme göstermiştir. Sadece bu perspektif bile futbolun sosyal hayat içindeki rolüne işaret etmektedir. Bu manada futbolun Türkiye’nin bu yüzyıllık macerasının içinde yaşanan sorunlara ilave bir yük olduğu gibi çözümünün de bir parçası olabileceğini düşünüyoruz.

Hızlı göç şehirlerde göçmenlerin oluşturduğu mahallerin toplamından oluşan bir “kentleşmeye” sebep oldu. Şehrin yeni mukimleri kendilerini O şehre ait hissetmekten ziyade doğup, büyüdükleri ve geldikleri şehrin tüm özelliklerini muhafaza etmek yoluna gitmiş. Bunun için “Hemşerilik” adı altında örgütlenmelerle adeta küçük mahalle şehirler meydana getirmişlerdir. Önceleri şehre adapte olmayı kolaylaştıran bir mekanizma iken sonraları sosyal ve siyasi hayata yön verme aracı oldular. Şehrin bütününe Bursa, İstanbul, vs. dense de gerçekte O şehir biraz Erzurum, biraz Samsun, biraz Muş, biraz Kayseri’den ibaret hale geldi. Şehrin tarihi ve kültürel kimliği yüzeydeki bu yeni kabuğun altında yok olmaya yüz tuttu.

Bu gelişmelerden en çok payını alan şehirlerin başında Bursa gelmektedir. Sade ve muhafazakâr yapısı ile bir kasaba; yeşilliği ve tarım potansiyeli ile bir köy; sanayisi, ticareti, turizmi ve sosyal zenginliği ile büyük şehir olan Bursa herkesin kolayca yaşayabileceği, uyum sorunu yaşamayacağı bir yer olmuştur. İş imkânlarıyla da cazip bir “göç edilecek şehir” olma potansiyeli hep korumuştur.

Yukarda saydığımız nedenlerden dolayı Bursa’ya ait olmak; Bursa’nın kültürünün, yaşama biçiminin ve geleceğinin bir parçası olmayı kolaylaştıracak, mümkün kılacak unsurların başında Bursaspor gelmektedir. Şampiyon olmuş, sürekli üst sıralara oynayan bir Bursaspor’un taraftarı olmak Bursalılık bilincinin gelişmesinde; yeni nesillerin Bursa’nın bir parçası olmasında önemli bir etken olabilir diye düşünüyoruz.

Futbolun toplumsal hayatta ve siyasetteki yerini anlamak için birkaç örnek yetecektir.

Nazilerin meşhur propaganda uzmanı Gobels  ”bir maçı kazanmak insanlar için bir şehri fethetmekten daha önemli” diyerek iktidarların kendi propagandalarını yapmaları için milli takımlarına önem vererek  ”ulusal onur’ ‘ üzerinden kitleler yönlendirilmiştir. Öte yandan bireysel heyecan ile içeride yaşanılan yalnızlık çoğu zaman kitlesel paylaşmanın, sosyalleşmenin aracı olarak kendi sınıfsal duruşuna, dinine, ırkına uygun kulüpler oluşturmuşlardır. Avrupa’da bunun örnekleri çoktur. Liverpool şehri futbol takımı etrafında  “asla yalnız yürümeyeceksin” sloganıyla bütünleşmiş, İtalya’da Livorno Takımı faşizme karşı sembol haline gelmiştir. Bu örnekler nereden baktığına göre değişecek olumluda, olumsuzda sayılabilecektir. Yine İtalya’da Napoli şehri halkı kapı, kapı dolaşarak para toplanmıştır ve bu para ile Maradona transfer edilmiş; şehirde yeni bir hava oluşturulmuş ve Napoli hem İtalya’da, hem de Avrupa’da şampiyonluklar yaşayarak altın dönemini yaşamıştır. Bu başarı şehrin sadece futbol hayatına etki etmekle kalmamış hem ekonomik, hem sosyal hayatını canlandırmıştır. Yine,  Simon Kuper’in  “futbol asla sadece futbol değildir” sözü herkesin artık iyi bildiği ve yukarıda anlattıklarımızı özetleyecek bir vecizedir.

Biz burada futbola kutsiyet atfetmek gibi bir çaba içinde değiliz. Hatta  “içi boş” bir topun peşinde vakit öldürmek olarak da nitelemek mümkündür. Ama bu mevcut realiteyi değiştirmemektedir. Bizde bu fenomenden şehrimize nasıl fayda oluştururuz meselesine çözüm üretmek için aşağıdaki önerileri geliştirdik.

Ancak bu önerilerimiz maalesef o tarihlerde dikkate alınmamıştır. Gelinen durum Bursa’ya ve Bursaspor’a yakışmamaktadır. Bunun çözümü Bursa şehrinin hep birlikte taşın altına elini koymasından geçmektedir. Bugün için öncelikler değişmiş Bursaspor’un sırasıyla üst liglere çıkarak tekrar şampiyonluğa oynar hale getirilmesidir. Bunun da yolu hala geçerliliğini koruyan önerilerimizin dikkate alınması ve ilave çalışmalarla şehrin “Tek Yürek” haline dönüştürülmesinden geçmektedir.

ÖNERİLER:

1-YENİ STADIN ORGANİZASYONU:

İNŞAAT VE YOLLAR:

İnşaat ve yollar tamamlanmıştır. Bu konuda ki önerilerimizi zamanında 7yapmış idik. Artık bunların bir önemi kalmadı.

Statların yapıldıktan sonra ki en büyük maliyeti enerji teminidir. Bilindiği gibi enerji ülke olarak dışa bağımlı olduğumuz; tasarrufu ve üretimi kritik öncelik kazanmış bir husustur. İşte yeni yapılan stadyumun üzeri güneş panelleri ile kaplanıp kendi ihtiyacı olan elektriği kendi üretebilir. Bu teknoloji ülkemizde mevcuttur.

3-Stada Timsah Arena yerine Bursaspor’un altın dönemini yaşatan rahmetli başkan İbrahim Yazıcı’nın adı verilebilir veya “Arena” gibi çağrışımı hoş olmayan isimler yerine Türkçe ve Bursa’ya yakışır isimler bulunabilir hatta bu konuda yarışmalar bile düzenlenebilir.

ORGANİZASYONLAR:

Stat tamamlanma aşamasına gelmiş durumdadır ancak işletilmesi ve spor faaliyetinin icra süreci işin en önemli kısmıdır. Bu sürecin iyi planlanıp yürütülmesi gerekmektedir. Bu sürecin yürütülmesiyle ilgili düşüncelerimiz aşağıda ki gibidir.

SEYİRCİLERİN STADA ÇEKİLMESİ VE TARAFTAR OLUŞTURULMASI:

1) 45.000 kişilik stadın doldurulması için yeni projelere ihtiyaç vardır. Ülkemizin en iyi statlarının başında gelen stadımız maalesef Süperlig de bile tam kapasite ile (birkaç maç hariç) dolmamıştır Bu durum takımı olumsuz etkilemektedir.

Bursa’da ki OSB’ler; Odalar; Meslek Örgütleri vb. kurumların her birine bir tribün tahsis ederek ( tribüne ad vermek gibi promosyonlarla ) kombine satışlarının planlanması:

Bu sayede kurum aidiyeti ve kurumlar arası rekabet ile bir sinerjinin oluşturulması; seyircilerin kurumlarla bağı nedeniyle otokontrolün kolaylaşması ve muhtemel seyirci taşkınlıklarının önlenmesi ve 45.000 kişilik yeni stadın doldurulması mümkündür.(örnek: İOSB’de 82 adet fabrika bulunmaktadır.- Bu sayıya Yenice Islah OSB ve Mobilya Org. Sanayi bölgesi dâhil değildir.- Her firma personeline 10 adet kombine satışı sağlasa sadece İOSB’de 820 bilet eder. Bu sayıyı ortalama 1000 kabul edip 20 OSB ve benzer kuruluşlarla hesap edersek 20.000 adet kombine satışı garanti ve sürekli hale gelir). Yine bu tribünlere has internet siteleri oluşturarak olumlu yönlendirmeler yapılabilir. Buradakastedilen bilet paralarını firmaların vermesi değil, firmaların satış işlemine aracılık etmesidir. Böyle bir organizasyona gidildiğinde talebin firma içinde birlikte bir şeyleri paylaşma duygusu hem sayıyı artıracak hem de firmaların iç barışına da katkıda bulunacaktır. Bu organizasyona Ticaret Sanayi Odasını ve diğer odaları da (Esnaf ve Sanatkârlar Odaları, Akademik Odalar vs.) dâhil ettiğinizde kombine sayısı 30.000’leri rahat geçecektir.

2-Yine bu kurum ve örgütlerin sahiplerinin, yöneticilerinin bir arada olacağı (VİP benzeri) özel bir tribün oluşturulursa hem şehrin elit bir kadrosunun futbol maçı nedeniyle bir araya gelmesi sağlanmış olur. Bu durum tanışmayı, bir araya gelmeyi kolaylaştırıcı bir işlev görebilir. Ayrıca Bursaspor ve Bursa’ya dair heyecanı artırır. Ayrıca Bursaspor Kulübü üyelerini profili değişir, kulüp üyeliği dar ve belli bir kadronun elinde kalmaktan kurtulur.

3-En ön iki sıranın okullarda başarı gösteren öğrencilere (rehber öğretmenler eşliğinde) tahsisi maç esnasında sporculara yapılacak taşkınlığın önüne geçeceği gibi mezuniyetlerinin ardından potansiyel seyircide yetiştirilmiş olur. Böylece seyir kültürü

gelişmiş, genç bir Bursaspor taraftarı oluşacaktır. Sadece bu günün değil geleceğin seyircileri de şimdiden hazır edilmiş olacaktır.

4-Stat içinde oluşturulacak bu olumlu hava fanatikliği ile tanınan grupları da örnek gruplar haline getirecektir. Enerji bağırmak, çağırmak yerine “şovlar hazırlamaya” dönüşecek ikide bir sahası kapanan, sürekli ceza ödeyen kulüp olmaktan çıkıp tüm ülkeye örnek teşkil edecek kulüp ve taraftarı oluşacaktır.

5-Maçlarda meydana gelen küfürlü ve çirkin tezahüratların nedenlerinden en önemlisi: çoğunluğu teşkil eden seyircilerin tezahüratları bilmemesi, bu nedenle fanatik diye nitelenen küçük bir azınlığa eşlik etmek durumunda kalmasıdır. Böylece kötü ve çirkin tezahürat azınlığın bir tahakkümü olarak çocuklara ve gençlere sirayet etmektedir. Bunu önlemek için Bursaspor’a özel tezahüratlar ve besteler oluşturulup bunların sözlerinin bastırılarak biletlerle birlikte dağıtılmalıdır. İnternet sitelerine yüklenip, stat anonsundan maçtan önce ve aralarda seslendirilmelidir.

Örnek oluşumlar meydana getirilmelidir. (Eskişehirspor’un bandosu, Beşiktaş’ın Çarşı Grubu gibi) Bu sayede ülke çapında sempati kazanılır.

6- Yine çocuklara özel bir tribün oluşturulabilir. Yetiştirme yurtlarında kalan, sivil toplum tarafından oluşturulan yardım kuruluşlarına mensup çocukların realitesine katkıda bulunmak için maçların ücretsiz seyri sağlanmalıdır. Futbolcularla tanışmaları, iletişim kurmaları sağlanarak moral ve motivasyonları artırılabilir.

ALTYAPI

Bursaspor Koleji:

Özelde futbolumuzun, genelde de sporcularımızın en büyük sorunlarından biri de tahsilsizlik ve buna bağlı cehalettir. Sporcularımızın eğitim düzeyinin yükseltilmesi sporda yaşanan şike, doping gibi sorunların çözümüne de katkıda bulunacaktır. Ayrıca ilköğretimden itibaren çocukların üzerine karabasan gibi çöken “sbs, öys gibi” sınavların baskısı onları spor yapamaz hale getirmiş adeta evlerine ve dershaneler hapsetmiştir. Velilerde çocuklarının spor yapmalarını istemelerine ve gönüllü mahkûmiyetten kurtulmalarını çok arzu etmelerine rağmen bu duruma çaresiz razı olmaktadır. Bursaspor Koleji fikri buna çözüm olabilir. Şöyle ki son yıllarda özel okulların sayısı artmış, bu okullara devam eden öğrenci sayısı da buna paralel olarak çoğalmıştır. Üstelik özel okullar devlet tarafında teşvik kapsamına alınacaktır. Bursaspor ayrı bir kolej kurabileceği gibi hiçbir bina ve okul yatırımı yapmadan başarısını ispat etmiş kolejlerle anlaşmalar yapılarak Bursaspor’a özel sınıflar tesisi edilmesi sağlayabilir.

Bu imtihanlarda belli barajı aşan (örnek:500 puanlı SBS’de 400’ü aşan öğrenciler gibi) aynı zamanda da spora yetenekli çocukların yine ücreti karşılı bu okullara kaydı sağlanabilir. Velilerin böyle bir tercihi gönüllü yapacaklardır. Sadece, antrenman saatlerinin, beslenmelerinin ve servislerinin ayarlanarak Bursaspor’un antrenörlerince tesislerinde spor eğitimi başarılabilir. Bu örnek basketbol, voleybol ve diğer sporlara da uygulanarak ve çeşitlendirilerek spor yapan bir nesil yetiştirilebilir. Bu diğer okullarda da sporu özendirecek tüm şehre yayılmasını sağlayacaktır. Sporcuların profesyonelliğe geçiş aşaması geldiğinde transferlerden yetiştirme parası  (önceden anlaşmalar yapılarak) alarak da proje maliyetleri karşılanır, hatta ekstra ve önemli miktarlarda gelirler elde edilir.

Her mahallenin kendi sakinlerinden oluşacak “bir mahalli lig” oluşturulması:

İlk önce semt çerçevesinde başlanıp, organizasyon geliştikçe ve spor sahaları sorunu çözüldükçe mahalle bazına inilerek sadece o mahallede ikamet edenlerce oluşturulacak “mahalle takımları” bir mahalli lig çerçevesinde mücadele edecektir. Bu organizasyon şehirleşmenin getirdiği, komşuların birbirini tanımayan, artık mahallesi ile irtibatı kesilmiş toplulukları kendi çocuklarının spor yapması vesilesi ile bir araya getirecek hem tanışmayı, hem birlikte çalışmayı hem de komşuluğu yeniden tesis edecektir. İnternete mahkûm olmuş gençlik bu vesile ile evlerinden çıkacaktır. Bu organizasyon velilerin en büyük sorunu olan çocukların bilgisayara ve sosyal medyaya mahkûmiyetini de çözecektir.

AMOTÖR SPORLAR VE ORGANİZASYONU:

Bütün amatör sporlar Bursaspor’un etrafında tek bir çatı organizasyon altında koordine edilerek Bursaspor dünyaya örnek bir kulüp haline getirilmelidir.

A-Ferdi Salon Sporları: (Karate, Güreş, Tekvando, Judo, Boks, Jimnastik vs.)gibi salon sporlarını yapan sporcuların belediyenin, Spor İl Müdürlüğü’nün mevcut tesislerinden 24 saat ve ücretsiz faydalanmalıdır. Yeni tesislerin yapılmasına öncelik verilmelidir. Ayrıca gençlere adeta kendini adamış, ancak geçim sıkıntısı içinde olan birçok amatör spor antrenörüne de 24 saat açık ve ücretsiz olacak bu spor salonlarında istihdam imkânı da sağlanacaktır.

B-Takım salon sporları :(Basketbol, Voleybol, Hentbol v.b.) Semt takımları arası müsabakalar yapılmak sureti ile de mahallelilik kültürü ve semtliler dayanışması arttırılabiliniz.

C-Atletizm Sporları: Açık havada yapılan (atletizm, tenis vs. gibi) sporları yapan sporcularında mevcut tesislerden yararlanması; bu sporcular ve yaşam boyu sağlık çerçevesinde spor yapan vatandaşlarımız için mahalle araların ve şehrin muhtelif yerlerinde yeni tesisler yapılacaktır.

D-Kayak Sporu: Uludağ ülkemizde kayak sporu yapılan ilk ve en eski beldesidir. Ancak, hala ülke içinde ve uluslararası yarışmalarda başarılı olabilen kayak sporcuları yetiştirmiş; başucumuzdaki bu nimetten yararlanmış değiliz. Uludağ’da her gelir gurubuna ait sporcuların yararlanacağı tesisler tesis edilecek; kayak kulüplerinin kurulması ve yarışma içerisine girmesi ve eğitimleri sağlanacak.

E-Su sporları sadece Sukaypark’la yetinmek yerine Gemlik, Mudanya, Karacabey sahillerinin yanı sıra Uluabat ve İznik gölleri de su sporlarının yapılabileceği tesislerle donanmalı ve su sporu yapan kulüpler tesis edilerek gençlerin sporu severek, isteyerek yapması en önemlisi de sevdiği sporu yapması sağlanmalıdır.

HALKLA İLİŞKİLER, KAMUOYUNUN BİLGİLENDİRİLMESİ

A-Bütün bu öneriler projelendirilip AB ve UEFA fonlarından finansmanı sağlanacak, ayrıca şehirde kampanyalar düzenlenerek finansman sağlanıp şehrin motivasyonu sağlanacaktır.

B-Yapılan tüm faaliyetler medya, üniversiteler ve sivil toplum kurumlarınca paylaşılacak, birlikte yürütülecek, şehir ile Bursaspor’un bütünleşmesi sağlanacaktır.

C-Sponsorluk bilinci tüm hemşerilerimize anlatılacak, Amatör spora verilecek desteğin % 100’ünün, profesyonel sporlara verilen desteğin de %50 sinin gelir ve Kurumlara vergisi matrahlarından indirilmek sureti ile de bu desteklerin vergi indirimi şeklinde katkı sağladığı ciddi bir kamuoyu oluşturularak müteşebbisler ve firma sahiplerine anlatılarak onlarında spora desteği sağlanacaktır.

D-Oluşan sinerjiden yeni fikirler, yeni organizasyon üretilecek ve şehri yeni bir heyecan dalgası saracaktır. Bursalılık bilinci gelişecek hemşehrilik kıskacında sıkışmış yok olan Bursa Mahallelerini yeniden canlandıracaktır.

E-Bursaspor’un ve Bursa’nın prestiji hem ülkede, hem de ülke dışında artacaktır, örnek teşkil edecektir. Bu örneklik şehrin ve ülkenin diğer sorunlarının çözümüne de örneklik teşkil edecektir.

Bu çalışmalara ilave olarak bu tasarı çalışmamız çalıştaylar, paneller ve yeni faydalı öneri ve bilgi akışları ile daha da zenginleştirilecektir.

BBP Genel Başkan Yardımcısı 1.Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Ekrem ALFATLI