Erdoğan’dan emekli maaşları açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada “Kamu işçisi, memuru nasıl ortada bırakmadıysak çalışanından emeklisine hiç kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz. Kira fiyatlarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağımızla ilgili değerlendirmelerimiz sürüyor” dedi.
Yaklaşık 3 sat 20 dakika süren Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirildi.
Erdoğan, son dönemde gerçekleştirdiği yurt içi ve yurt dışı ziyaretler, NATO zirvesi, AB ilişkileri, Körfez turu ve Kıbrıs ziyareti hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yurt içi ve yurt dışındaki gelişmelerin ele alındığı toplantının ardından açıklama yapan Erdoğan, şunları söyledi:
“7 Temmuz’da Ukrayna Devlet Başkanı sayın Zelenskiy’i ülkemizde misafir ederek gündemimizdeki konuları ele aldık. Kendisiyle 500 günden fazla süredir devam eden savaşın sona erdirilmesiyle ilgili görüşlerimizi paylaştık, üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu vurguladık.
SEÇİM MESAJI
28 Mayıs seçimlerinde Bayburt birinci, Gümüşhane ikinci oldu. Bunun için 8 Temmuz cumartesi günü her iki ilimizi ziyaret ederek desteklerinden dolayı oradaki vatandaşlarımıza teşekkür ettik. Bayburt’ta 2 milyar 689 milyon lirayı, Gümüşhane’de ise 1 milyar 100 milyon lirayı bulan eserlerin toplu açılış törenini gerçekleştirdik.
14-28 Mayıs seçimlerinde elde ettiğimiz başarıyla 31 Mart 2024’teki mahalli idareler seçimleriyle tahkim etmek istiyoruz. Gerçek belediyecilik hizmetlerinden mahrum kalan şehirlerimiz için önümüzdeki seçimler fırsattır. Milletimizin de desteğiyle bu tarihi fırsatın heba olmasına izin vermeyeceğiz.
“NİHAİ KARARI TBMM VERECEK”
Kritik dönemde tertiplenen NATO zirvesi, terör başta olmak üzere tezlerimizi dinlendirdiğimiz, önemli kazanımlar elde ettiğimiz uluslararası toplantı oldu. NATO tarihinde ilk defa Terörizmle Mücadele Özel Koordinatörü atanacağı duyuruldu. NATO’nun genişlemesine verdiğimiz ilkesel desteği ifade ederken Türkiye’nin beklentilerini açık ve net ortaya koyduk. Batı’da veba gibi yayılan İslam düşmanlığı ile mücadele noktasında ikazlarımızı yaptık. İsveç’in ittifaka üyelik süreciyle ilgili atılacak karşılıklı adımlar ortak açıklamayla belirlendi. Meclis’in açılmasıyla birlikte üzerimize düşeni yapacağız. Nihai kararı verecek merci Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
“AB’DE İLERLEME SAĞLAMAK İSTİYORUZ”
13 liderle ikili görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmelerde bir kez daha gördük ki, komşularımız başta olmak üzere bizim hiçbir ülkeyle çözülemeyecek sorunumuz yoktur. Diyalog ve diplomasiye alan açıldığı takdirde yanlış anlaşılmalarının giderileceğine inanıyoruz. Son 21 yılda bunu pek çok kez şeyi başardık. Aynı başarıyı bugün de yakalamamızın önünde hiçbir mani bulunmuyor. Avrupalı dostlarımızla yaptığımız görüşmelerden ümitvarız. AB’ye tam üyelik sürecimizin canlandırılması, Gümrük Birliği’nin güncellendirilmesi, vatandaşlarımıza vize serbestisi gibi temel başlıklarda artık ilerleme sağlamak istiyoruz.
“FARKLI ALANLARDA 50,7 MİLYAR DOLARA ULAŞAN 13 ANLAŞMA İMZALANMIŞTIR”
Suudi Arabistan, Katar ve BAE ziyaretler son derece başarılı ve verimli geçti. Suudi Arabistan’la imzaladığımız 5 anlaşma ile işbirliğimizi daha da ileri taşıdık. Katar’la mükemmel seviyede ilerleyen ilişkilerimizi yeni ortaklıklarla taçlandırma kararı aldık. BAE 10 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizle ülkemizin en önemli ekonomik ortakları arasındadır. Farklı alanlarda 50,7 milyar dolara ulaşan 13 anlaşma imzalanmıştır. Ziyaretimiz vesilesiyle ülkemizin gurur kaynağı olan TOGG’u muhataplarımıza hediye ettik. TOGG’un her üç liderden de tam not aldığını memnuniyetle belirtmek isterim. TOGG’u inşallah yakın zamanda diğer ülkelerin yollarında da görmeye başlayacağız.
“HEDEFİMİZ TEK BİR YANGININ BİLE ÇIKMAMASIDIR”
Karadeniz bölgesindeki sel felaketine müdahale ettik. İlgili bakanlarımız süratle afet bölgesine intikal ederek çalışmaların koordinasyonunu bizzat sağladı. Selden etkilenen işveren ve sigortalılarımızın prim ödemelerini 1 yıl süreyle ertelediğimizi duyurduk. Orman yangınları ile mücadelemizi başarılı bir şekilde yürütüyoruz. İzmir’deki yangına müdahale sırasında orman işçimiz Mustafa Gürpınar hayatını kaybetti. Şehitlerimize Allah’tan rahmet ailesi ve çalışma arkadaşlarına sabırlar diliyorum.
Bu sene en kötü senaryoyu düşünerek havada ve karada güçlü bir altyapı kurduk. Mevcut filomuzu Rusya’dan gelen iki büyük uçakla tahkim ettik. Toplam 24 uçak, 100 helikopter ve 10 İHA’mızla orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. 4 bin 800 aracımız, 25 bin orman işçimiz karadan müdahale noktasında görev yapıyor. Büyük bir yangınla boğuşan Yunanistan’a iki amfibi uçak ve 1 yangın söndürme helikopteri gönderdik. Yunan komşularımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hedefimiz tek bir yangının bile çıkmamasıdır.
“104 YIL SONRA DA MÜCADELEYE DEVAM”
Çiftçilerimiz ürünlerini teslim edene kadar alımlarımız devam edecek. Dün Hatay’ın anavatana katılışının 84. hem de milli mücadelenin dönüm noktalarından Erzurum kongresinin 104. yıl dönümüydü. Gazi Mustafa Kemal’in başkanlık Erzurum Kongresi’nde milli sınırlar içinde vatanın bölünmez bütünlüğü, her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı milletin direneceği, manda ve himayenin kabul edilmeyeceğini 104 yıl sonra devlet ve millet olarak aynı ilkeler doğrultusunda Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek için mücadeleye devam ediyoruz. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, oradan Cumhuriyet’e kadar kurduğumuz varoluş mücadelesinin ağır bedelli ve kesintisiz yürümesi boşuna değildir.
“EN AZ HASARLA ATLATMAYI BAŞARDIK”
Sosyal fay hatlarımızda kırılmalara yol açmak için girişilen sayısız denemeleri hamdolsun milli birlik ve beraberliğimize sıkı sıkıya sarılarak hep akamete uğrattık. Küresel finans, üretim, tedarik, emtia krizlerinin ülkemize etkilerini de sırtlandık. Vakitlice tedbirler ve geliştirdiğimiz politikalarla bu süreçleri en haz hasarla atlatmayı başardık. Bugün 3. yıl dönümüne ulaştığımız Ayasofya Camii’nin yeniden ibadete açılmasını Anadolu topraklarını vatan yapma mücadelesinde önemlidir.
“KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNİ 3 AY SÜREYLE UZATIYORUZ”
6 Şubat’ın meydana getirdiği felaket, fatura unutulabilir mi? Şehitlerimiz, gazilerimiz unutulabilir mi? Gerçekleştiği alan ve etkilediği nüfus bakımından tarihimizin en büyük afeti olan depremlerin üzerinden henüz 5,5 ay geçti. Afetin etkilediği şehirlerimizde acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı binaların enkazlarını tamamen kaldırdık. Orta hasarlı binalarla ilgili çalışmalar sürüyor. Bölgede 872 bin bağımsız bölüme sahip 311 bini aşkın binanın yeniden inşa edilmesi gerekiyor.
180 bin civarında konut ve köy evinin inşa süresi başlamıştır. Hızla inşa çalışmalarına geçilmektedir. Şu an itibariyle köy evlerinden hak sahiplerine teslim edilenler var. İnşallah sonbaharla birlikte konutları vatandaşlarımıza peyderpey teslim etmeye başlayacağız. Vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda yerinde dönüşüm çalışmalarımızı başlattık. Depremden hemen sonra ilan ettiğimiz mücbir sebep uygulamasıyla afetzedelerimizin yükünü hafifletmiştik. Kısa çalışma ödeneğini 3 ay süreyle uzatıyoruz. Ödenekten 115 bin insanımızın istifade etmesini sağlayacağız.
“ENFLASYONLA MÜCADELE DEVAM EDECEK”
Zamana ve şartlara göre kullanılan araçlar farklılaşsa da menzile varmamız gereken hedefimiz değişmemiştir. Bu adımların faiz, kur ve enflasyon üzerindeki hedefleri ülkemizin olumlu gelişimine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bugünkü sıkıntıların üstesinden geleceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Hükümet olarak uyguladığımız ekonomi politikasını, dünyadaki benzer politikalardan ayıran çok önemli bir özellik vardır. Önceliklerimizin en başında istihdamın geliyor olmasıdır.
Türkiye’nin maruz kaldığı onca sıkıntıya, saldırıya, felakete rağmen her alanda dimdik ayakta kalmasının gerisinde bu politika vardır. Ülkemiz ekonomisini sonuçlarla uğraşarak değil sebeplere inip onları ortadan kaldırarak büyüttük, geliştirdik. Bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. İstihdamı artıracak, enflasyonu düşürecek, finansal düzenlemeyi sağlayacak tedbirleri alacak, sonuçlandıracak, ortaya çıkan zenginliği milletimizin her bir ferdine yayacak politika izliyoruz. Önümüze çıkan zorluklar var. Her şeyden önce sadece arz talep ilişkisi üzerine kurulu iktisadi teorilerin ülkemizde tam karşılık bulamadığı bir gerçektir.
“VERİM VE TASARRUF EKONOMİSİNDEN YANA OLALIM”
Küresel ekonominin dümenini elinde tutan güçlerin siyasi görüşlerin ekonomik mantığının önüne geçmesidir. Siyasi, ekonomik, askeri olarak güçlenen bir Türkiye fotoğrafı kimsenin işine gelmiyor. Bu yüzden de sürekli gizli, açık engellemelere, kural dışı uygulamalara maruz kalıyoruz. Kimi dönemlerde avantajımız olan esnek sosyal ve ekonomik politikalarımızın uzun vadeli politikaların ve kuralların kökleşmesini zorlaştırmasıdır. İnsanımızın tasarruf alışkanlığında döviz ve altın ağırlıklı yer tutuyor. Önemli bir kısmı da yastık altında duran varlıkların iktisadi işleyişe, istihdama ve üretime katkısı olmuyor. Milletime sesleniyorum, gelin biz verim, tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım. Bunun ne devlete ne milletimize faydası yoktur.
İSTİHDAM VE ÜRETİM
Gayrimenkul ve otomobil piyasasının cazip hale gelmesi üretim artışının hak ettiği yere gelmesini engelliyor. Siyasi kaygılarla serdedilen sözde değerlendirmenin yaşanan çözümlere zerre kadar faydası vardır. Türkiye gibi rezerv para, petrol, doğalgaz gibi karşılıksız gelir kaynaklara sahip olmayan ülkenin tercüme değil telif iktisadi analiz ve çözüm yollarına ihtiyacı bulunuyor. Biz yaşadığımız tecrübeler ışığında ülkemizin önünde istihdam ve üretim dışında çıkış yolu olmadığına kanaat getirdiğimizi için kendi politikamızı da ısrar ediyoruz. 21 yılda eğitim, sağlık, güvenlik, ulaştırma, enerji, konut başta olmak üzere tüm alanlardaki yaygın altyapı büyümemizin en önemli itici gücüdür.
“HİÇBİR KAZANIMDAN EN KÜÇÜK GERİ GİDİŞE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
İstihdamı 32 milyona yükselterek, ihracatı 254 milyar dolara ulaştırarak, turist sayısını 52 milyona, turizm gelirini 46,5 milyar dolara sıçratarak her alanda eşi benzeri görülmemiş başarılara imza atarak bugünlere geçirdik. Nüfusu artan, onunla birlikte iş gücüne katılım oranı yükselen Türkiye’de istihdamın sürekli artmasını işte bu tabloya borçluyuz. Ülkemizin ve milletimizin hiçbir kazanımdan en küçük geri gidişe müsaade etmeyeceğiz.
Yatırım kararlarının lokomotifi olan öngörülebilirliği artırmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Yaşanan güncel sıkıntıları görmezden gelmiyor, üzerine örtmeye çalışmıyoruz. Yükselen enflasyon sebebiyle refah seviyesi düşenleri telafi etmek için birçok iş yaptık. Her kesimin ücret düzenlemesi farklı süreç, kurallara göre yapıldığı için kısa süreli dengesizliklerin yaşandığının farkındayız.
MEMUR VE EMEKLİ MAAŞLARI
Asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili bir huzursuzluk ortaya çıktı. Kamu işçisi, memuru nasıl ortada bırakmadıysak çalışanından emeklisine hiç kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz. Ek bütçede deprem bölgesinin kalkınmasını sağlayacak projelere verdik. Hem bütçe gelirlerini artırmaya hem de bütçe dışı kaynak sağlamaya yönelik çalışmalarımızın semeresini gördükçe kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü mutlaka alacağız. Bunu da çok gecikmeden yılbaşı civarı neticeye ulaştırmayı bekliyoruz. Milletimizin serinkanlı olarak bize güvenmelerine ve ülkelerinin geleceğine sahip çıkmayı istiyorum.
OTOMOBİL STOKÇULUĞU VE KİRA FİYATLARI
Gün sonunda yüksek kazanç sağlamış gibi görünen bu süreç herkesin hanesine zarar olarak yazılacak sonuçlara gebedir. Hiç kimsenin bilerek ve isteyerek ne kendisine ne evlatlarına ne de ülkesine böyle bir kötülük yapacağına ihtimal vermiyorum. Şayet ihmali ve kastı olanlar çıkarsa devlet olarak biz de gereğini yapmaktan çekinmeyiz. Ticaret Bakanlığımız otomobil piyasasında görülen stokçuluğun önüne geçmek için denetimlerini artırdı. Kira fiyatlarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağımızla ilgili değerlendirmelerimiz sürüyor.”
(Sözcü)