DEVA Partili Esen’den Bakan Göktaş’a nafaka yanıtı
Elif Elif: “Yasalarda süresiz nafaka olmadığını görebilirsiniz.”
DEVA Partili Elif Esen, nafakayla ilgili gerçekleri anlattı. Nafakaların yüzde 66’sının 500 liranın altında olduğunu ve nafakaların yarısından fazlasının ödenmediğini söyleyen Esen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın “Süresiz nafaka uygulaması kabul edilemez” sözlerine de yanıt verdi: “Nafaka alan kişinin yoksulluktan kurtulduğunun tespiti veya geçimini sağlayacak bir başkası ile yaşaması halinde nafakanın kaldırılması mümkündür, yani süresiz değildir.”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın “Süresiz nafaka uygulaması kabul edilemez” ifadesini değerlendirdi. Bakan Göktaş’ın sözlerinin aksine süresiz nafaka uygulamasının söz konusu olmadığını belirten Esen, açıklamasında yoksulluk nafakası alan vatandaşların sorunlarını dile getirdi.
“Yanlış algıları yıkmak üzere bugün sizlerle bir araya geldik” diyen Esen, konuşmasında şunları söyledi:
‘Nafaka ödeyebilecek ekonomik gücün bulunması gerekiyor’
“Sayın Bakan’a seslenmek istiyorum. Mevcut yasal düzenlemelere baktığımızda zaten süresiz nafaka uygulamasının olmadığını açıkça görebilirsiniz. Türk Medeni Kanunu’nun ‘Yoksulluk nafakası’ başlıklı 175. maddesine göre yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için öncelikle boşanmaya hükmedilmiş olması gerekiyor. Ardından nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşmüş ya da düşecek olması önemli bir etken. Bir de her iki taraf için de kusur durumuna bakılıyor. Boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurluluk hali veya diğer eşe nazaran daha az kusurlu veya tamamen kusursuz olunması ve tüm bu şartlara ilave olarak nafaka talep edilen eşin nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekiyor.”
‘Nafaka kadın hakkı ya da erkek hakkı olarak nitelendirilemez’
“Yoksulluk nafakası, eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün doğal bir sonucudur. Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında Medeni Kanunun 176. maddesinde sayılan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin şartlar gerçekleşmesi halinde bu nafaka mahkeme tarafından kaldırılabilmektedir. Bakın kanun hükmü cinsiyet ayrımı yapmıyor, kadın ya da erkek ayrımı yapmıyor, sadece eş diyor. Dolayısıyla bu nafaka kadın hakkı ya da erkek hakkı olarak nitelendirilemez.”
‘Nafaka alan kişinin yoksulluktan kurtulduğunun tespiti halinde mahkemeye başvurularak nafakanın kaldırılması her an mümkündür’
“Türk hukuk sisteminde ‘süresiz nafaka’ bulunmamaktadır. Mevzuatta yer alan ‘süresiz olarak’ ifadesi ile ilgili maddenin cümlesi içinde geçmektedir. Yani nafaka alacaklısının ölünceye kadar yoksulluk nafakası alacağı anlamına gelmemekte, aksine boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecek olan eşin diğer eş tarafından, şartları bulunduğu sürece ekonomik yönden desteklenmesi ve insan onuruna yaraşır temel yaşam şartlarının sağlanmasını ifade etmektedir. Dolayısıyla, nafaka alan kişinin yoksulluktan kurtulduğunun tespiti veya geçimini sağlayacak bir başkası ile yaşaması halinde mahkemeye başvurularak nafakanın kaldırılması her an mümkündür, yani süresiz değildir.”
‘Hükmedilen nafakaların %50,7’si yükümlüleri tarafından hiç ödenmemiştir’
“Şimdi mevzuatsal yanını açıkladık bir de şu açıdan bakalım. Ülkemizde genellikle yoksulluk nafakası alan eş kadındır. Mevcut uygulamalar ve yapılan araştırmalar kadınların nafaka hakkından adil bir şekilde yararlanamadığını da bizlere göstermektedir. Ancak yine şunu ifade etmem gerekir ki biz ilgili bakanlıklardan konuyla ilgili son güncel sayısal verilere ne yazık ki ulaşamıyoruz. Oysa bir sorunu doğru tespit etmek için net veriler gereklidir ki doğru çözümler üretilebilirsin. İşte tam da bu sebeple bu alandaki boşluğu sivil toplum ve akademi olabildiğince topladığı verilerle doldurmaya çalışmaktadır. İşte böyle bir araştırma olan ve 2020 yılında Konda ve Kadın Dayanışma Vakfı tarafından hazırlanan ‘Yoksulluk Nafakası Araştırması’ raporuna göre, mahkemeler tarafından hükmedilen nafakaların %50,7’si yükümlüleri tarafından hiç ödenmemiştir. Yani iki kişiden biri ödemesi gerekirken sorumluluğunu yerine getirmemiştir. Tarafların %40’ı ise ‘ödemek istemediği’ için nafakasını ödemediğini belirtmiştir.”
‘Hükmedilen nafaka miktarlarının %66’sı 500 liranın altındadır’
“Mevcut verilere göre, hükmedilen nafaka miktarlarının %66’sı 500 liranın altındadır. Ödenen yoksulluk nafakalarının ortalaması ise sadece 226 lira düzeyindedir. Bu düşük miktarlardaki nafakalar, kadınların ve çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamada elbette yetersiz kalmaktadır. İstanbul Barosu’nun yaptığı bir araştırmada ise, boşanma dosyalarında bağlanan nafaka oranlarının ortalama 360 TL’lik bir meblağa tekabül ettiği tespit edilmiştir.”
‘Etin 350 lira olduğu ülkemizde 1000 lira ne kadar yeterlidir?’
“Ulaşabildiğimiz veriler ışığında hakim takdiri ile bağlanan nafaka miktarları, günümüzde yaklaşık 10.000 TL maaş alan bir kişi için 1000 liradır. Günümüz şartlarında bile 1000 TL. 1 kilo etin 350 lira olduğu ülkemizde kadın ve çocuğun geçinebilmesi için ne kadar yeterlidir?”
‘Kimse mutsuz bir hayatın kölesi yapılamaz’
“Öğrenim hayatından koparılıp erken yaşta evliliğe zorlanan kız çocukları, ola ki mutsuz bir evlilik hayatı sonucu bir vakit gelip boşanmak isterlerse de ‘güçlenmesinler’ diyerek nafaka hakları kısıtlanacak. Hiç kimse mutsuz bir hayatın kölesi yapılamaz. Aile böyle mecburiyetlerle güçlendirilmez. Gerçekten bizler gibi aileyi önemsiyorsanız bunun için aileyi kökten güçlendiren, iyileştiren, destekleyen çalışmalar gerekir.”
‘Göstermelik işleri bırakın, dökülen evlilikleri güçlendirin’
“Asıl meselemiz derdimiz bu zor şartlarda yoksulluk prangası altında zincirlerini kıramayan yoksulluk döngüsü içinde nefes alamayan ailelerin güçlendirilmesi, sorunlarının çözümüne destek olunması, varsa aralarındaki çatışma durumunun iyileştirilmesi ve aile birliğinin yeniden mutlu günlere ulaşmasının sağlanması olmalıdır. Çözüm yoksulluk nafakasını eğip bükmek değildir. Bırakın göstermelik işleri de dökülen evlilikleri, toplumu güçlendirin.”
‘Tatilde de çalışacağız’
“Bu sorularımızı yazılı soru önergesi şeklinde bugün verdik. Ancak umarız ki cevaplanmayan sayısız soru önergesinden biri olmaz. Her ne kadar Meclis tatile girmiş olsa da çalışmaya devam edeceğiz. Her ne kadar cevaplanmasa da biz sormaya devam edeceğiz ve adalet için mücadeleye devam edeceğiz ta ki haklıya hakkını teslim edene kadar.”
‘Türkiye çok daha zengin bir ülke olacak’
“Sözlerimi Genel Başkanımızın çok değerli sözleriyle tamamlamak istiyorum. Nüfusumuzun yarısı kadın. Kadının hayatı kolaylaştıkça, Türkiye kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla çok daha zengin bir toplum olacak. Çok daha mutlu bir toplum olacağız. Çok daha adil bir toplum olacağız. Unutmayalım ki, kadınların mutlu, özgür ve eşit olmadığı yerde kimsenin yüzü gülmez.”