Dünya Beyaz Baston Haftası…

17.01.2019
A+
A-

Yaşı 4, yaşı 5, yaşı 10, yaşı 12…

Küçük kalpleri heyecanla çarpıyor. Ellerindeki beyaz bastonla Ulus Meydanı’na doğru yürüyorlar. Etraftan gelen seslere aldırmadan, onlara bakan meraklı gözleri görmeden yürüyorlar. Kaldırımın kenarına gelip duruyorlar. Araba seslerinin duyulmadığı bir anda, beyaz bastonlarını havaya kaldırarak karşı kaldırıma yürüyorlar. Karşı kaldırıma tam ulaşacakları anda bir araba kornasına basıyor. Arabadaki sürücü, penceresini aralayıp, “Işık yanıyor görmüyor musunuz, geçiş hakkı sizin değil” diye haykırıyor, etraftan gelen itiraz seslerine aldırmadan gaza basıyor polis arabasının içerisindeki resmi kıyafetli polis…

Polis aldırmazsa duyarlı seslere, küçük yürekler de aldırmaz polise. Yürür giderler Ulus yönüne. Meydana geldiklerinde dönerler yüzlerini Atatürk’e. Söylerler İstiklal Marşımızın sözlerini; inat polise, inat duyarsız millete.

*** ***

Geçen hafta, Dünya Beyaz Baston Haftası’ydı.

Haftanın önemini belirtmek ve halkımızı bu hassas konuya duyarlılık göstermesine katkı sağlamak adına, İYİ Parti Sosyal Politikalar ve Kadın Hakları Başkanlığı adına çeşitli etkinliklere katıldım. Bunlardan birisi de Erol Saidan’ın başkanlığını yaptığı, Gören Kalpler Eğitim Kurumları’nın düzenlemiş olduğu, beyaz baston yürüyüşüydü. 4 ile 40 yaşları arasında değişen dernek mensupları, yürüyüşe Melike Hatun Camisi’nin önünden başladı. Ulus Meydanı’na ulaşana kadarki manzara hayret vericiydi.

Etraftaki insanlar, topluluğa sanki ‘uzaydan gelen varlıklar’ gibi bakıyorlardı. Bazıları, “Ne işi var bu körlerin burada. Oturun oturduğunuz yerde. Bu soğuk havada bir şey olacak, insanların başına dert açacaksınız” diye homurdanıyorlardı.

Karşıdan karşıya geçerken, (polis arabası da dahil) sabırsız araç sürücüleri sürekli korna çalıyordu. Kaldırımlar, düzensiz dikilmiş ağaç, tabela ve dubalarla doluydu. Avrupa uyum yasası gereği, mecburiyetten ve alel acele kaldırımlara döşenen görme engelli yolları; kırık dökük, eksik ve gedikti. Kimi yerlerde bu yollar hiç yoktu. Denetlenmediği ve göstermelik yapıldığı her hallerinden belliydi.

Bir kez daha anladım, belediyeler ve duyarsız halkımız bu konuda sınıfta kaldı. Mahalli seçimlere giderken, nasıl ve hangi yüzle engelli bireylerden oy isteyeceksiniz. Engelli bireyler çok fazla bir şey istemiyorlar. Sadece yaşanılır bir kent. Çok zor olmasa gerek istedikleri…

İnsana değer vermeyecek ve engellilerin yaşam haklarını yerine getiremeyecekseniz, bırakın yapabilecekler gelsin başa; çünkü özgürce yaşamak, bütün bireyler gibi onların da hakkı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.