Demokrat Parti, Bursa’da yoğun tempo çalışıyor

24 Haziran seçimlerinin resmi startının verilmesine günler kala Demokratlar, seçim mesaisine erken başladı. DP Osmangazi İlçe Teşkilatı yaptığı olağan toplantı ile seçim stratejisini belirledi.

İYİ Parti ile ittifak halinde katılacak olan DP’de hedef merkez sağ oyları. DP Osmangazi İlçe Başkanı Çağrı Kaplan, teşkilat üyelerine yapmış olduğu açıklamada; “1946’da kurulan partimize ve misyonumuza her noktada, her devirde, demokrasi yolunda vermiş olduğumuz aziz şehitlerimiz, Başvekilimiz Menderes ve bakanlarımız Zorlu ve Polatkan’ın hatıralarına sahip çıkarak, bugünlere kadar getirdik. 1 milyon nüfusu ile 60 ili geride bırakan Osmangazi’de, merkez sağda yüzde 60’lık net potansiyelin tamamını alacağımıza inancımız tamdır. Gün çalışma zamanıdır. Biz buna hazırız. 80 ve 90’ların başlarında misyonumuzun iktidara ve belediyelere hakim olduğunu unutmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

DOLAR YANIYOR, AKP SEYREDİYOR!

Genel ve yerel konularda da açıklamalarda bulunan Kaplan; “24 Haziran seçimleri birçok açıdan milat olacaktır. Ya Cumhuriyet’e sahip çıkarak kurucu ruhumuza döneceğiz, ya da değişimi tabandan tavana başlatacağız. Biz Cumhuriyet’in özüne dönmek istiyoruz. Yasama, Yürütme ve Yargı’nın kesinleşmiş kırmızı çizgilerle birbirinden ayrılması taraftarıyız. Yeni 15 temmuzların yaşanmaması için devlet ve siyasi erklerin tamamen birbirinden ayrılması olmazsa olmazlarımızın arasındadır. Bugün kamuoyunda partilerin listeleri tartışılıyor. Aslında tartışılması gereken Türkiye nereye gidiyor? 16 yıldır iktidarını sürdüren AKP günlerdir aşırı değer kazanan doların ateşini söndüremiyor! Olayı dış güçlere bağlayan Hükümet, basiretsizliğini kabul etmelidir. Bugün o listelerde ekonominin bu duruma düşmesinin sebebi konumunda olan Bakanların bulunmaması, vatandaşa teselli olarak dayatılmamalıdır. 24 Haziran’da vatandaşlarımız gelecek kaygısını yaşamamalıdır. Gelin canlar sandıklara gidelim ve saltanata son verelim” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE ÖZÜNE DÖNECEK!

Kaplan; “Devletin tepesinde kronikleşen bir şatafat var. Büyük devlet olmak demek, kaç tane sarayın var, kaç tane makam aracın var, kaç tane özel uçağın var, soruların cevabı değil sokakta kaç vatandaşın kaldı sorusuna, kimseyi aç ve açıkta bırakmadıktır. Büyük devlet demek, belediyelerinin sonraki yönetimlere borç bırakmadan vatandaşların talepleri doğrultusunda icraatlarını gerçekleştirmesidir. Büyük devlet olmak demek vatandaşların sağlık, eğitim, adalet, güvenlik, tarım, üretim konularında ihtiyaçlarını ithal yoluyla karşılanmaması demektir. Büyük devlet olmak demek, kapalı kapılar ardında değil, halkın karşısına alnının akıyla çıkarak hesap verebilmektir. Türkiye 16 yıldır unutturulduğu değerlerini, sokaklarda kaybettiği ahlakını, 25 Haziran sabahı bizim iktidarımızda özüne dönerek yaşayacaktır. Türkiye’deki yolsuzluklara, yoksulluğa dur diyeceğiz. Ya var olacağız, ya da var olacağız” dedi.