22.02.2019
A+
A-
  • SONHABER16.COM / HİDAYET SEVİNÇ

İzmir’in Menderes ilçesinde görev yaptığı okulda müdürün 6 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunmasını ortaya çıkaran Saadet Özkan, Saadet Öğretmen Ulusal Çocuk İttifakı Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM), çocuk ve ailelere destek olarak toplumda yaşanan istismara karşı mücadelede etkin rol oynuyor.

Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (UCİM) Başkanı Saadet Özkan, geldiği Bursa’da Kadın ve Umut Sanat Haftası dolayısıyla bir dizi etkinliğe katıldı ve çocuk istismarına karşı verdiği mücadeleyi anlattı.

UCİM Başkanı Saadet Özkan, Uludağ Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu, Sağlık ve Etik Düşünce Topluluğu, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Topluluğu’nun ortak organizasyonu ile üniversite öğrencileri ve geleceğin öğretmenleri ile bir araya gelerek yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Hedeflerinin rehabilitasyon merkezleri kurmak olduğunu belirten Başkan Özkan, öğrenci topluluğu öğrencileri ve öğretmenlere tacizler ve çocuk istismarı ile ilgili toplum olarak büyük bir sınavdan geçtiğimizi, yasa koyucuların gerekli cezai tedbirler ve eğitimle sorunların büyük ölçüde çözülebilmesi için ilk adımların atılabileceğini söyledi.

ÇGD’YE ZİYARET

Uludağ Üniversitesi’ndeki etkinliğin ardından ilk ödülünü aldığı Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne bir ziyaret gerçekleştiren UCİM Başkanı Özkan, dernek yöneticileri ile bir arada gerçekleştirebilecekleri projeler hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Başkan Saadet Özkan çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarının giderek arttığı günümüzde, çocuk istismarı konusunda toplumun aydınlatılması ve bilinçlendirilmesi için basına büyük görev düştüğünü, anne-baba ve çocuklarda duyarlılık oluşturulabileceğini söyledi.

ÇOCUKLAR YARARINA SERGİ

Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Başkanı Saadet Özkan, UCİM Bursa koordinatörleri ve üyeleri ile de bir araya gelerek tanışma toplantısı gerçekleştirdi. Dernek çalışmaları hakkında üyelerle bilgi paylaşımında bulunan Başkan Özkan, ülkede çocuk istismarı vakalarının yüzde 700 arttığını belirterek taciz ve çocuk istismarı konusunda toplumda duyarlılık oluşturulması noktasında kendilerine çok büyük görevler düştüğünü aktardı.

Bu yıl UCİM’in paydaşlığında gerçekleştirilen Bursa Kadın ve Umut Sanat Haftası sergisi açıldı.

İki yıldır Kadın ve Umut Plastik sergisi olarak düzenlenen, bu yıl ise Proje Koordinatörü Deniz Nuray Türkmen ve Sergi Küratörü Huri Aykut Ülker önderliğinde Bursa Uluslararası Kadın ve Umut Sanat Haftası sergisi açıldı. Hafta dolayısıyla açılan sergide Eskişehir, Ankara, İstanbul, Antalya, Denizli, Urla, Kıbrıs, ABD, İran ve İngiltere’den toplam 123 kadın sanatçının eserleri yer aldı.

Sergi açılış töreninde kurdele kesen Başkan Özkan, Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesinde de katılımcılara bir konuşma yaptı.

BAOB’daki etkinliğe katılanlara böylesine duyarlılık gerektiren bir etkinliğe katıldıkları için teşekkür eden UCİM Başkanı Saadet Özkan, ‘’Ayaklarınıza sağlık, çünkü biliyoruz ki bu tarz toplantılara katılan insanlar çok az. Bu organizasyonları oluşturmak çok zor’’ diye konuştu.

  

‘’Ben size çocuklarımın hikayesini anlatmak istiyorum. Çünkü onların sesini duyurmak istiyorum. Bu korkunç insanlık suçuyla karşılaşan çocukların ne yaşadığını bilmenizi istiyorum’’ diyerek sözlerine başlayan Başkan Özkan konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘’Daha önce bir kamu kurumundaydım, yöneticiydim. Sonrasında bir köy öğretmenliği istedim. Aramızda öğretmenler var. Aslında hepimiz öğretmeniz, anne olmak öğretmenlik, baba olmak öğretmenlik. Hayata adım atmak da bir öğretmenlik. Ne zorluklar çekiyoruz yaşama geldiğimiz andan itibaren. Hepimiz çocuk olduk. Bir köy okuluna gittim ben, hayatım orada değişti. Benim bir köyüm yoktu, bir köyüm oldu. Kendi hayatımda yaşadığım güzellikleri oraya yansıtmak istedim. Koleje giden çocuğumun bütün o farkındalığını onlara yansıtmak istedim. Bu enerjiyle de o köy okuluna gittim. O köy okuluna giderken aynı bu tablolardaki gibi yansıyan o enerjiyi yansıtan bir ağaç gördüm. O ağacın dallarında kuşlar olmasını, o ağacın dallarının yeşermesini istedim. O ağacı suladım ve o ağaca bir sevgi vermek istedim. ‘Ben geldikçe dallarında kuşlar olacak’ dedim. Sonra o köy okuluna gittim. Ama o köy okuluna gittiğimde bir cinsel istismarcıyla karşılaşacağımı bilemezdim. Çünkü hiç birimiz eğitimlerimizde bunlarla ilgili eğitimler almıyoruz. En iyi tarihçi, en iyi matematikçi, en iyi coğrafyacı olmak istiyoruz. Bugün bu salonda olan insanların çocuklar için ses çıkaracağına inanıyorum. Çünkü sizlerin enerjisine inanıyorum, sizlerin kalbindeki vicdana inanıyorum, merhamete inanıyorum.’’

ÇOCUKLAR PSİKOLOJİK TRAVMA YAŞIYORLAR

Köy okuluna giderken istismar ile mücadelesini de anlatan ve ‘’Bana küçücük çocuklar geldiler, tam bir sene sonra. Onların nasıl sessizleştiğini, resim yaparken nasıl da içlerine kapandığını duydum, gördüm. Şarkı söylemez oldular. Resimleri git gide kararmaya başladı’’ ifadelerini kullanan UCİM Başkan Özkan, ‘’Yaptıkları resimlerde siyah kalemler kullanmaya başladılar. Bir terslik vardı. Orada çiçekler yoktu, orada bu tablolardaki resimlerdeki umut yoktu. Kırmızı ya da sarı küpeli ya da gülümseyen o yaşlı kadının yüzü yoktu o tabloda ve biz bir şeyleri değiştirmek zorundaydık’’ diye konuştu.

Başkan Özkan, ‘’Çocuklarıma iyi sevmeyi ve kötü sevmeyi anlattım, onlara dedim ki gerçek sevgi içinde şefkati ve merhameti barındırır. Kendimizi annemizin omzunda gibi hissederiz, bu müthiş bir duygudur ve bu müthiş duygu kendimizi güvende hissettirir’’ dedi.

‘BENİ KÖTÜ SEVEN BİRİ…’

Özkan konuşmasında şunları söyledi:

‘’Bir de kötü sevmek vardır, kötü sevmek bizi kötü hissettirir. Bizim bedenimize dokunan birileri varsa ve bu aramızda sır kalsın diyorsa ve bunu gizlememizi istiyorsa bizi kötü seviyordur. ‘Bunu en güvendiğimiz insana söylemeliyiz’ dedim. Türkiye’de şunu gördüm; kurumlarda sorun yok, o kurumlarda çalışan insanlar bir şeyleri örtbas etmeye çalışıyorlar. Göreve başlayan arkadaşlara diyorum ki ‘lütfen kredi çekmeyin. Kredi çekmek yerine çocukların hayatına dokunun. O köyün içinde olun. O köyün DNA’sını çözün. Oradaki annelerin yüzündeki gülümseme olun.’ İşte çocuklarıma bunu anlattıktan sonra bana geldi o güzel çocuklarım. Ben bir gün sonra hastalandım, o gün okula gidemedim ama cuma günüydü hiç unutmuyorum, kapı çaldı ve dünyanın en güzel çocuğu sınıfa girdi. Kıvırcık saçları vardı ve ceylan bakışları o gözlerinin içine bakarken dedi ki: “Öğretmenim beni kötü seven biri var, benden daha kötü sevdikleri var ve bizi kurtar. Çünkü yirmiiki sene boyunca herkes kapıları kapatmıştı, orada kuşaklar yetişmişti. Bizim o kuşaklara da sahip çıkmamız lazım. “Altı yaşındaki bir çocuk hamile kalmış olmaktan korkuyorum” dediğinde bu dünyaya olan inancımızı bir anda kaybediyorsunuz. Ama inanca ihtiyacımız var, sevgiye ihtiyacımız var. Biz bir mücadeleye başladık. Dört sene mücadele ettik. Defalarca çocuklarımı dinlediler. Ben onlara dokunmaya kıyamazken, benim çocuklarımın yüreğinde adli tıp raporları yeterli gelmedi.’’

DİNLEDİLER, DİNLEDİLER, DİNLEDİLER…

Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (UCİM) Başkanı Saadet Özkan, istismara uğrayan bu çocukların bizleri izlediğini ve gözlediğini aktararak, ‘’Lütfen çocukların sesi olun. Kaybetmekten korkanlar değil, mücadele edenler kazanırlar. Onların sizlerin yüreğine, sizlerin makamlarına, sizlerin mertebelerine ihtiyacı var. Bu ülkede çocuklar bizim vatanımız ve biz vatanımıza sahip çıkmalıyız. Dünyadaki bütün çocuklara sahip çıkmalıyız. Hepimiz çocuk olduk ve çocukluğumuz o kadar güzeldi ki…’’ ifadelerini kullandı.

‘’Biz ağaçtan meyveler toplardık. Biz mahalledeki teyzemize gittik, masallarını dinledik. Biz bakkal amcaya gittik, aldığımız yoğurdun kaymağını yiyerek eve gittik ve bize hiç bir zaman kızmadılar. Niçin bu çocuklar böyle oldu? Biz tabletlerden, telefonlardan ya da bizi alıkoyan her şeyden çocuklarımızın karşısında kopmalıyız’’ şeklinde konuşan Özkan, ‘’Onların gözlerine bakmalıyız. Eğer bir gün ‘istismar ve ihmal bana uğramaz hiç bir şekilde benim evimden ve yuvamdan geçmez’ diye aklından geçiren birileri varsa; bilmiyoruz ki gelinimiz, damadımız ne yaşadı? Bu toplumsal sorunla, bu dünyadaki sorunla hep birlikte mücadele etmeliyiz. Çünkü çocuklar siyaset üstü’’ dedi.

ÇOCUKLAR AĞLAMASIN!

Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklar için, bizler için mücadele ettiğini söyleyen Başkan Özkan, ‘’Hiç birimiz onu tanımıyoruz ama onun varlığını yüreğimizde hissediyoruz. Hükümetler var, onlardan bunları rica edeceğiz. Her yere gideceğiz, her yerde olacağız, onlara anlatacağız’’ diyerek hepimize çok büyük görevler düştüğünü belirtti.

UCİM Başkanı Özkan, çocukların hakları için toplum olarak hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğinin altını çizerek,  ‘’Eğer bir mahkeme salonuna gittiğinde ‘seni nasıl öptü, arkadaşının üzerinde göster çocuğum’ deniyorsa onun da önüne geçeceğiz. Onları rehabilite edeceğiz. Onlara köyler kuracağız. Onların kendini gerçekleştirdiği alanlar kuracağız. Buradaki sanatçılara ihtiyacımız var, çünkü sanat ışıktır, çünkü sanat değişimdir, çünkü sanat umuttur. Bir gün karşımıza umutla, gözümüzün ta içine bakan çocuklar gördüğümüzde ‘bir şeyleri değiştireceğiz’ diyeceğiz ve Nobel ödülleri alan çocuklar yetiştireceğiz’’ diye konuştu.

Başkan Özkan, ‘’Buradaki varlığınız, buradaki enerjiniz, buradaki şefkatiniz için karşınızda o çocuklar adına onurla eğiliyorum. İyi ki varsınız diyorum. Bu sergideki gelirler çocuklarımızın gülümseyen yüzü olsun, onlar ağlamasınlar, onları ağlatanların da karşılarında duralım. Her bir kuruş, her bir zerre etrafa yayılsın ve engel olsun. İyi ki buradasınız. İyi ki varsınız. Çok teşekkür ederim’’ diyerek sözlerini tamamladı.

YORUMLAR

  1. Sevgi Bakırlı dedi ki:

    Lütfen sizlerde ucim ailesine katılın. Mavi kelebek olun?
    ucimorg.tr den üye olabilirsiniz, hatta aylık 10/15tl gibi ödemeler ile düzenli bağışcı olup çocukların yüzünde tebessüm olabilirsiniz??