Burhanettin Kocamaz: ‘Bu kumpası kuranların bedel almış olmaları gerekir!’
Burhanettin Kocamaz, adaylık başvurusunun kasten geciktirildiğini söylerken, “Geleceklerini garanti edecek kadar bir dünyalık, bir bedel almış olmaları gerekir!” ifadelerine yer verdi.
İl seçim kurulunun kabul etmediği adaylığı YSK’nın vereceği karara kalan Burhanettin Kocamaz, Twitter’den yaptığı açıklamada belgelerini seçim kuruluna teslim etmeyenlerin bu skandalı büyük bir bedel karşılığında gerçekleştirdiğini söyledi.
“Böyle bir olaya cüret edebilen şahısların ya hayatları ile ilgili bir tehdit alması ya da her şeyi göze alabilecek, gözlerini döndürebilecek, geleceklerini garanti edecek kadar bir dünyalık, bir bedel almış olmaları gerekir!” ifadelerini kullanan Kocamaz, yaşanan olayın “ihmal” ya da “gaflet” olarak açıklanamayacağını dile getirdi.
Kocamaz’ın açıklamaları şöyle:
“Sevgili hemşehrilerim, değerli Mersin ve insanlık dostları; Herkese hayırlı, sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir gün diliyorum.
Yaşadığımız olumsuzluklar ortada. Olayların sonuna kadar takipçisi olacağız. Bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Ancak ülkemizin ve Mersin’imizin barış, huzur ve kardeşliğe ihtiyacı var. Bizler sakin olmak, provokasyonlara gelmemek ve sabırla beklemek zorundayız.
Bizler başkaları gibi sorumsuzca hareket edemeyiz. Biz ülkemizi ve Mersinimizi seviyoruz. İnsanlarımızı seviyoruz. Bizler birileri gibi oyun içinde oyun kurarak, kamu düzenini bozacak davranışlarda bulunamayız.
Bu nedenle de birbirimizle kenetlenerek sabırla beklemek zorundayız.
Sevgili Mersinliler; Bildiğiniz gibi bu yerel seçim yarışı ile ilgili son kararı YSK verecektir. YSK’nın vereceği her karara saygılıyız. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Bu nedenle verilecek o karar bizim lehimize de olsa aleyhimize de olsa fark etmez.
Ancak üzülerek belirtmem gerekiyor ki; Mersin’de yapılacak bu yerel seçime gölge düşmüştür! Bu konuda kamu vicdanı yaralıdır! Bu seçim şaibeli hale gelmiştir.
Sandıktan çıkacak sonuç insanları hiçbir şekilde tatmin etmeyecektir. Bu seçim sürecinde yaşananlar Demokrasi tarihimize kara bir leke olarak gececektir.
Biz her seher vaktinde insanlarımız için bu güzel dileklerde bulunurken, insanlıktan nasibini alamamış, şeref ve haysiyetten yoksun Mersin ve Mersinli düşmanları akıl almaz bir cüretle insanların seçme ve seçilme hakkını adeta gaspettiler.
Mersin’in ve ömrü insanlığa hizmetle geçmiş Burhanettin Kocamaz’ın önünü kestiler.
Böyle bir olaya cüret edebilen şahısların ya hayatları ile ilgili bir tehdit alması ya da her şeyi göze alabilecek, gözlerini döndürebilecek, geleceklerini garanti edecek kadar bir dünyalık, bir bedel almış olmaları gerekir!
Zira bu iş ve aldıkları bu yüksek risk öyle sanıldığı gibi bedavaya ya da dostluk ilişkileri içerisinde hatırla gönülle yapılabilecek bir iş ya da alınabilecek bir risk değildir!
Bu olayı hiç kimse bize ihmal, gaflet ya da biz dosya Ankara’ya verilecek zannediyorduk gibi saçma sapan bahanelerle izah etmeye kalkışmasın!
Bu olay organize bir suçtur, çete olayıdır! Ve taammüden bilinçli şekilde planlanıp, programlanıp öylece uygulamaya konulmuştur! Azıcık beyni olan hiç kimse de bu cinayeti birilerinin hatırına bedavaya işlemez! Bu suikastı yapanlar elbette bunun bedelini de bir yerlerden almıştır.
Seçim kuruluna dosya teslimini son güne, hatta son saniyeye kadar bilinçli bir şekilde bırakıp böylesine şeytanın bile aklına gelmeyecek organize bir olayı hepimize hatta tüm Türkiye’ye yaşatarak Mersin’in geleceğini kararttılar.
Türk Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek bu suikastı organize bir şekilde gerçekleştirdiler.
Bu olay artık sadece Burhanettin Kocamaz’ın önünü kesme ya da onu cezalandırmanın da ötesinde demokrasiye saplanmış bir hançer olarak kamu düzenini bozmaya yönelik, teamülleri aşan ve kamu düzenini, huzur ve güveni tehdit eden bir olaydır ve artık kamu davasına dönüşmüştür.
Buradan Emniyet Güçlerimizi ve Cumhuriyet Savcılarımızı acilen göreve davet ediyor, bu olayın arkasında kim ya da kimlerin olduğunun bulunmasını, olayın bütün detaylarıyla aydınlatılmasını ve bu Mersin, demokrasi ve insanlık düşmanlarının bir an evvel çıkartılmasını talep ediyorum.
Tüm hemşehrilerime selam ve saygılarımı sunuyorum. Allah’a emanet olunuz.”
(Kaynak: Yeniçağ)