Bursa Barosu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri başladı
Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Nazlı Ceren Şendoğan, “Çalışma alanlarında eşitsizlik ortadan kalkıncaya; kadınların ev içi emeğinin göz ardı edilmesi son buluncaya; yaşam alanları şiddetten ve ayrımcılıktan arındırılıncaya; mağdurlar değil failler cezalandırılıncaya; kadınları evlere hapsetmek için değil, yaşama katmak, bağımsız ve özgür bireyler olabilmeleri için gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Bursa Barosu’nca düzenlenen etkinlikler dizisi, Bursa Adalet Sarayı giriş salonunda sergi açılışıyla başladı. Bursa Kadın Ressamlar Derneği üyelerinin yaptığı resimlerin sergilendiği serginin açılışı Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Av. Metin Öztosun ve yönetim kurulu üyeleri ve avukatlar ile Kadın Ressamlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Banu Durgunlu’nun katılımıyla yapıldı.
Sergi açılışından sonra Bursa Adalet Sarayı girişinde basın açıklaması yapıldı. Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Nazlı Ceren Şendoğan, 8 Mart tarihinin, dünyanın her yerinde kadınların hak arayışlarının sembolü haline geldiğini, hem geçmişte yaşanan acıların anıldığı hem de gelecekten beklenen güzel günlerin ve her türlü baskıya, şiddete, ayrımcılığa ve adaletsizliğe karşı omuz omuza mücadele etmiş ve edecek olmanın kutlandığı gün olduğunu söyledi.
Şendoğan şunları söyledi:
440 kadın cinayete kurban gitti
“Ne var ki dünyanın pek çok ülkesinden farklı olarak ülkemizde kadınların sorunları bir toplum sorunu, ülke refahının önünde bir engel olarak görülmemekte, aksine kadınlar bilinçli ve sistematik bir şekilde bastırılmaktadırlar. Geçtiğimiz yıl ülkemizde, yasalarca her insana tanınan haklarını kullanmak, çalışmak, okumak, evlenmek ya da boşanmak, özgürce giyinmek, özgürce gezmek ve özgürce konuşmak, aslında sadece ‘yaşamak’ istedikleri için 440 kadın cinayete kurban gitti. Bu sayıyı, bu acıyı, bu haksızlığı göz ardı edebilir miyiz?
Ekonomik, manevi, fiziksel ve cinsel şiddet mağduru kadınlar ya da geride bıraktıkları aileleri adalet aradıkları için eleştirildi, adalet aradıkları için hakarete uğradı. Şiddeti körükleyen, mağduru aşağılayan ve şiddeti haklı göstermeye çalışan bir takım basın yayın organları tarafından bir kez daha mağdur edildi. Tek bir kadına bile adalet senin hakkın değildir diyebilir miyiz?
Çocuk yaşta istismara maruz kalan, ‘genç yaşta evlilik’ gibi tanımlamalarla failleri aklanmaya çalışılan, kendi kararlarını verebilme özgürlüğü elinden alınan, bir annenin himayesine muhtaçken kendisi anne olmaya zorlanan genç kızlara, küçük çocuklara sen okuma diyebilir miyiz?
Çağdışı zihniyetin odağı ve mağduru
Bizler bu haksızlıkları, bu adaletsizlikleri, bu suçları görmezden gelmeyeceğiz. Hiçbirini kabul etmeyeceğiz. Çalışma alanlarında eşitsizlik ortadan kalkıncaya; kadınların ev içi emeğinin göz ardı edilmesi son buluncaya; yaşam alanları şiddetten ve ayrımcılıktan arındırılıncaya; mağdurlar değil failler cezalandırılıncaya; kadınları evlere hapsetmek için değil, yaşama katmak, bağımsız ve özgür bireyler olabilmeleri için gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.
Politik, dini, toplumsal; gerekçesi ne olursa olsun kadınların yoksullaştırılmasını, başkalarına bağımlı hale getirilmelerini, eril dilin, hatalı devlet politikalarının, makam mevkii kaygısı güden siyasilerin, çağdışı zihniyetlerin odağı ve mağduru olmalarına izin vermeyeceğiz.
Biz Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak bir 8 Mart’ta daha, Atatürk ilke ve devrimlerinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal bağımsızlığının korunması, Laiklik, Demokrasi, Eşitlik ve Kadının İnsan Hakları ortak paydasında birleşerek, yasalarda ve uygulamada kadın ile erkeğin eşit haklara sahip olmaları ilkesinin yaşama geçirilmesi için; Aile içi şiddet de dahil olmak üzere kadınlara karşı yapılan her türlü ayrımcılıktan kaynaklanan sorunlara çözüm getirilmesi için imkanlarımız ve gücümüz dahilinde ihtiyacı olan her kadına destek olacağımızın sözünü veririz.”
Açıklamayı coşkuyla alkışlayan yaşlı bir vatandaş, Bursa Barosu Genel Sekreteri Av. Hüsniye Altın Yeşil’den, “Kadınlar birlikte daha güçlüyüz” yazılı dövizi istedi. Yaşlı adam, dövizi Niğde’deki köyüne götüreceğini söyledi.