Türk markaları yurtdışındaki pazarlarda hedef büyüttü

Türk markaları yurtdışındaki pazarlarda hedef büyüttü
06.06.2018
A+
A-

Yılsonuna kadar 64 Türk markası 153 yeni mağaza açma hedefiyle çalışıyor.

Franchise sistemiyle ABD’den Çin’e, Rusya’dan Endonezya’ya kadar dünyanın pek çok noktasına yayılan Türk markaları, büyümelerini sürdürülebilir kılma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Büyümeyi devam ettirmek, kâr marjlarını artırmak ve riski dağıtmak için yurt dışına odaklanan 64 Türk markası, 2018 sonuna kadar farklı ülkelerde bin 153 yeni mağaza açma hedefiyle çalışıyor. Bu markaların yeni iş alanları yaratmasının yanı sıra Türkiye ekonomisine de önemli katkılar sağladığını söyleyen Medyafors Fuarcılık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Erem, pek çok markanın kendi mağazalarını açmaktan ziyade franchise vererek büyümeyi tercih ettiğini söyledi.

Günümüzde hızla gelişen franchising sektörü, yeni yatırımları ve iş birliklerini de beraberinde getiriyor.

Bu pozitif büyüme sayesinde de dünyada ve Türkiye’de her geçen yıl gelişen franchise sektörü, büyüyerek gelişmeye devam ediyor. ABD’den Çin’e, Rusya’dan Endonezya’ya kadar dünyanın pek çok noktasına yayılan Türk markaları, büyümelerini sürdürülebilir kılma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Büyümeyi devam ettirmek, kâr marjlarını artırmak ve riski dağıtmak için yurt dışına odaklanan 64 Türk markası, 2018 sonuna kadar farklı ülkelerde bin 153 yeni mağaza açmayı hedefliyor.

“Türkiye’de 2000’li yıllarda başlayan markalaşma ve mağazalaşma atağı yurt dışına sıçradı”

Türkiye’de son yıllarda en hızlı büyümenin franchising alanında gerçekleştiğini söyleyen Medyafors Fuarcılık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Erem, pek çok markanın kendi mağazalarını açmaktan ziyade franchise vererek büyümeyi tercih ettiğini söyledi. Öte yandan son dönemde Türk markalarının yurt dışında da büyüme atağında olduğunu belirten Erem, “Türk markaları yurt dışında da daha çok franchise vererek yol alıyor. Yapılan araştırmalara göre şirketlerin önemli bir kısmı master franchising vererek büyümeyi tercih ediyor. Son birkaç yıldır ülke dışında atağa kalkan şirketlerin her biri ülkeye ve koşullara göre farklı bir strateji izliyor. 2018 yılında 64 şirket, bin 153 mağaza açmaya hazırlanıyor. Bu şirketlerin 2017 sonu itibarıyla yurt dışında 3 bin 840 mağazası bulunuyor. Yani oransal olarak yüzde 30’luk bir büyüme hedefinden bahsetmek mümkün. Türkiye’de 2000’li yıllarda başlayan markalaşma ve mağazalaşma atağı yurt dışına sıçradı. Son yıllarda yurt dışına açılan markaların başarısı pek çok şirketin cesaretlenmesini sağladı. ABD’den Çin’e kadar dünyanın pek çok ülkesinde artık Türk markalarını kendi mağazalarıyla görmek mümkün. Hazır giyim markalarının yanı sıra mobilyadan yeme-içmeye farklı sektörlerde faaliyet gösteren pek çok şirket, yurt dışında büyümeye hazırlanıyor. Franchise ile markalı ihracatla birlikte yurt dışında sadece ürün değil konsept ve milli kültürde sunuluyor. Her yeni mağaza açılışında kullanılan mobilyadan poşete, askıdan mankene yan sanayi ürünlerini ve milli kültür de ihraç ediliyor. Hazır giyim markalarının yanı sıra yeme-içme, mobilya, mücevherat gibi farklı sektörlerden markalar da yurt dışında ciddi bir büyüme sürecine girmiş durumda” dedi.

Bir ülkedeki hizmet sunucusunun başka bir ülkeye giderek hizmet sunması olduğunun altını çizen Özhan Erem, “Günümüzde ekonomilerin ana taşıyıcılarından biri konumuna ulaşan hizmetler sektörü, dünya ticaretinde de büyük bir hızla gelişim gösteriyor. Dünyada hizmet ticaretinde kıyasıya bir rekabet yaşanırken Türkiye’nin de bu alanda kaydettiği başarısı yadsınamaz. Nitekim, pek çok noktaya yapılan uçuşlarla ülkemizin hizmet ihracat hacmine önemli katkıları olan havayolu taşımacılık hizmetlerinde dünyada ABD ve BAE’den sonra 3.sıradayız. Türkiye’nin coğrafi konumu lojistik açısından da çok ciddi bir gelişim alanına sahip. Kültürel ve eğlence hizmetlerinde ise dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Başta Türk dizileri olmak üzere, film ve yarışma gibi televizyon programlarının yurt dışına temsili ve pazarlanması kapsamında önemli bir döviz girdisi elde edilmesinin yanında, görsel ve işitsel hizmet ihracı diğer sektörlere de çarpan etkisi oluşturuyor. 100’ün üstünde ülkeye dizi satıyoruz, 500 milyon insan Türk dizilerini izliyor. ABD’den sonra dünyaya en fazla dizi satan 2. ülkeyiz. Sağlık turizminde de dünyada oldukça iyi bir konumda olduğumuzu söylemek mümkün. Ülkemize sağlık hizmeti alma amacıyla yılda yaklaşık 600 bin turist geliyor. Gastronomi alanında da birçok firmamız dünyada ses getirmeye başladı. Dünyanın farklı lokasyonlarında dünya mutfaklarının farklı lezzetleri, geleneksel Türk konukseverliğiyle birleştirilerek yabancılara sunuluyor” diye açıkladı. 

Öte yandan Medyafors Fuarcılık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Erem, yerli ve yabancı pek çok markayı girişimci adaylarıyla buluşturmaya kendine ilke edinen Bayim Olur musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı’nın markaların tanınmasını, ulusal ve uluslararası alanda zincirleşmesine büyük katkı sağladığını söyledi. Markaların ürünlerini, hizmetlerini, projelerini sergilemeleri açısından büyük önem taşıyan fuarın ülke ekonomisinin gelişiminde 15 yıldır önemli bir misyon üstlendiğini belirten Erem, “2018 bizim için yurt içinde olduğu kadar yurt dışı çalışmalarımıza da ağırlık vereceğimiz bir yıl olacak. Bayim Olur musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı, bu yıl 11-14 Ekim 2018’de… Fuar, Medyafors Fuarcılık organizasyonu, UFRAD işbirliği ve Coldwell Banker Türkiye Ana Sponsorluğunda CNR Fuar merkezinde 16.kez düzenlenecek. Fuar, her geçen yıl markaların büyüyerek zincirleşmesine fayda sağlarken, aynı zamanda Türk markalarının uluslararası arenada boy gösterebilmesine olanak sağlıyor.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.