Bireysel silahlanma…
Ülkemizde hemen hemen her gün cinayetler işleniyor. Bunların bir çoğu bireysel ateşli silahlarla meydana geliyor. Bireysel silah, askeri ve polisiye amaçlar dışında kullanılan ve bireylerin evlerinde veya üzerlerinde taşıyabilecekleri küçük silahlar anlamına geliyor.
Bireysel silahlanma, Türkiye’de kadın cinayetleri ya da maddi ve manevi anlaşmazlıklardaki cinayetlerle gündeme gelse de üzerinde çok fazla tartışılmayan hatta üzeri kapatılmaya çalışılan bir konu.
Verilere göre; sadece geçen yıl günde 6 kişi, yılda 2187 kişi bireysel silahlar nedeniyle hayatını kaybetti, 3529 kişi ise yaralandı. Birçok olay da ağır yaralanmalar.
Emniyet Genel Müdürlüğü tahminlerine göre; Türkiye’de yüzde 85’i ruhsatsız silah olmak üzere en az 20 milyon civarında bireysel silah bulunuyor. Yani bunların 3 milyona yakınının ruhsatlı, 17 milyonu ise ruhsatsız olduğu tahmin ediliyor. Ruhsatsız silah taşıyanların sayısı, ruhsat alanların 6 katından fazla. Bu sayılara göre Türkiye’de her 4 kişiden 1’i ateşli silaha sahip.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre askeri amaçlı olmayan tabanca ve diğer ateşli silahlar 2005 yılında 915.899 adet, 2010 yılında 948.440 adet, 2016 yılında 1.719.421 adet üretildi. 2016 yılında verilerin 2 katına çıkmasını 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkilendirebiliriz.
60 darbesi ve 80 darbesinden sonra Türkiye’de bireysel silahların toplanması doğrultusunda çalışmalar yapıldı. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ise bireysel silahlanmaların önüne geçmek yerine, neredeyse bireysel silahlanma teşvik edildi. Buna ilk anda ‘eğer bir daha darbe girişimi olursa, darbe girişimi vatandaş yoluyla engellenebilsin’ gibi bir saik sebep oldu. Neyse ki bireysel silahlanmanın önünü açmak için yapılan girişimlerden son zamanlarda vazgeçildi.
Aslında en büyük sorun; illegal silahlanmada görülüyor. Bireysel silahlanma sorunu sadece yasallıkla değil, sosyolojik ve ekonomik boyutlarla da irdelenmesi gerekiyor. Toplumdaki güvensizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik ateşli silahlara sahip olma eğilimini artırıyor. Eğitim düzeyi düşük olan toplumlarda, silahlanan bireyler daha tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor.
Bu doğrultuda ABD, Türkiye ve İsviçre örneklerini detaylı olarak incelemek gerekiyor. ABD en çok bireysel silahlanmaya sahip ülke iken, İsviçre nüfusuna oranla en yüksek silahlanmaya sahip ülkelerden bir tanesi. Ancak İsviçre bireysel silahlanma ile en az suç oranının gerçekleştiği ülkelerden bir tanesi. Bunun nedeni ise İsviçre’de silahlanmak isteyen bireylerin ciddi kontrollerden geçmesi.
Tüm bu bilgiler ışığında umarım ülkemizde de bireysel silahlanma doğru kurallar üzerine oturtulur ve en önemlisi; bireysel silahlanma ile gerçekleşen cinayetler son bulur.