Vay be, neler yapmışlar neler!

12.12.2019
A+
A-

Siyaset arenasında çarşı karıştı. ‘Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık bu yağmurda’ diyenler siyaseten savrulmaya başladılar. AK Parti iktidara 3 Y “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar” sloganı ile geldi. Siyasette yolsuzluğu önleyecekti, yoksulluğa son verecekti, yasakları da kaldıracaktı.

Gelinen noktada yolsuzluk Türkiye tarihinde görülmedik şekilde arttı. Yoksulluk insanları çarşıya, pazara çıkamaz hale getirdi. Siyanürle toplu intihar furyası başladı. Yasaklar ise sokakta ağzını açanın, sosyal medyada yakalanıp tutuklandığı, gazetelerin gerçekleri yazamadığı, televizyonların yalaka ve yandaş yorumcularla doldurulduğu, muhalefetin sesinin kısıldığı bir dönemi yaşıyoruz.

Kamu kaynaklarının özelleştirme adı altında talan edildiği ve fabrikaların, limanların, köprülerin yandaşlara peşkeş çekildiği bir iktidar süreci yaşıyoruz. Kamu bankası Ziraat Bankası’nın çiftçiler, ziraatçılar ve besicilere ucuz kredi vermesi gerekirken bu bankadaki paralar yandaş medya sahiplerine aktarıldı. Halk Bankası esnafın, tüccarın ve sanayicinin bankası olarak kuruldu.

Gel gör ki; bu banka yandaş müteahhitlerin para kasası oldu. Gelen vurdu, giden vurdu, banka tam takır kaldı. Halk Bankası’nda yaşanan rezaletler; taa Amerika’ya kadar sıçradı, banka Amerikan mahkemelerine kadar düşürüldü. Halk Bankası davası şu anda Amerika’da görülüyor. Umut ederiz ki; Türkiye büyük bir para cezası ödemez!

‘ALAN RAZI, VEREN RAZI’ POLİTİKASI İFŞA EDİLMEYE BAŞLADI

AK Parti’nin kuruluşunda birlikte yola çıkan yol arkadaşları menfaatte birlik kaybolunca siyaseten birbirine girdiler ve madden ve manen birbirlerinden koptular. AK Parti; onyedi yıllık iktidarında cemaatlere, tarikatlara, derneklere ve yandaş müteahhitlere kendi deyimleri ile ‘ne istedilerse verdiler.’ İşte bu ahval ve şerait içerisinde kendi besledikleri Fetö canavarını yarattılar. Devletin her kademesine sızmasına göz yumdukları Fetö belası, Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir badireye sürükledi. Ordudan adliyeye, üniversiteden sağlığa, eğitimden emniyete kadar örgütlendiler ve bugün ne kadar yakalanırlarsa yakalansınlar, neslini tüketmek mümkün olmuyor. Adalette ve emniyette hala kolları olduğu için azılı Fetö’cüler ellerini kollarını sallaya sallaya yurtdışına kaçtılar.

Yakalanan ve hapishanelerde tutuklu bulunan zengin Fetö’cüler de yine kendi deyimleri ile Fetö borsası ile mahkemelerden tahliye ediliyorlar ve yurtdışına kaçıyorlar. Zaman Gazetesi alan çaycı ve çorbacı tutuklanırken, Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı, SPK Başkanlığına getiriliyor. Fetö’cü damatlar serbest kalıyor, Bank Asya’ya para yatıran, çocuğunu Fetö okulunda okutanlar fişleniyor ve kamu işine alınmıyorlar.

ERDOĞAN; ‘HALK BANKASINI DOLANDIRDILAR’ DEDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni parti çalışmaları yapan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ı kastederek, ‘’Halk Bankası’nı dolandırmaya kalktılar’’ dedi. İstanbul Şehir Üniversitesi’ne Tekel’in arazisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tahsis edildi. Daha sonra Ahmet Davutoğlu, kendisinin de kuruluşunda bulunduğu İstanbul Şehir Üniversitesi Vakfına tahsis edilen üniversite arazisini devretti. Bu devirden sonra üniversite, Halk Bankası’ndan 300 milyon kredi aldı ve bu krediyi geri ödeyemedi. Bugün bu borç 450 milyona çıktı. Danıştay’da üniversitenin 16 davası görülüyor. Halk Bankası verdiği krediyi geri istedi. Fakat zamanlama çok manidardı. Birçok iş adamının vergi borçları silinip üstüne para verilerek kurtarıldığı bir dönemde eğitim kurumu kıskaca alındı. Parti kuracak olan Davutoğlu ve Babacan’a maddi manevi baskı uygulanmaya başlandı. ‘Taraf olmayan bertaraf olur’ politikası vizyona kondu. Bütün kirli çamaşırlar ortaya saçılmaya başlandı.

Davutoğlu da boş durmadı; ‘’Bütün eski cumhurbaşkanları, başbakanlar ve üst düzey bürokratlar için Meclis’te mal varlıklarını araştırma komisyonu kurulsun, ben bu hesabı vermeye hazırım’’ dedi. Davutoğlu ayrıca, ‘’Üst düzey görev yapanlar mal varlıklarını kamuoyuna açıklasın’’ diyerek topu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a attı. İnşallah siyasette temiz eller operasyonlarını yakında görürüz. Saçı bitmedik yetimin hakkını yiyenlerden hukuk çerçevesinde hesap sorulsun.

Siyaset sahnesinde olanlar; çok sıkı giyinin, çünkü bu kış çok sert ve soğuk geçecek!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.