IMF’den Türkiye’ye kamu harcaması ve para politikası uyarısı
IMF’nin Türkiye raporunda kamu harcamalarının azaltılması ve Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini durdurması gerektiği belirtildi. Raporda ayrıca Merkez Bankası’nın para politikasının şeffaf olmadığının altı çizildi.
IMF’den Türkiye’ye sert uyarılar geldi. Türkiye için hazırlanan raporda Merkez Bankasının rezervlerinin azaldığına dikkat çekilirken, reel sektör şirketlerinin Türk Lirası’ndaki değer kaybı, yüksek faiz ve düşük büyüme nedeniyle bozulduğunun altı çizildi. Türkiye için sıralanan öneriler arasında ise kamu harcamalarının azaltılması ve Merkez Bankası’nın faiz indirimini durdurması ve gerekirse faizleri artırması gibi öneriler bulunuyor.
T24’ten Barış Soydan’ın yazısına göre, IMF’nin Türkiye raporunda şu ifadeler yer alıyor:
“IMF (Uluslararası Para Fonu) 4. Madde konsültasyon çalışmaları sonucunda hazırladığı raporu nihayet yayınladı. Rapordan, Türkiye ekonomisine ilişkin öne çıkan gözlemler…
IMF, ekonominin çıpası olan mali disiplinin zayıfladığı görüşünde. Faiz dışı bütçe dengesinin 2018 yılında uzun zaman sonra ilk kez açık verdiğini hatırlatıyor ve mali genişlemenin 2019’un ilk yarısında da sürdüğüne dikkat çekiyor.
Bir başka uyarı, Merkez Bankası’nın rezervleriyle ilgili: IMF, Türkiye’nin dış finansman yükümlülüğünün yüksek olmasına rağmen Merkez Bankası’nın rezervlerinin azaldığına dikkat çekiyor. Reel sektör şirketlerinin bilançolarının da TL’deki değer kaybı, yüksek faiz ve düşük büyüme nedeniyle bozulduğunu vurguluyor.
IMF İcra Direktörleri, şu anda mevcutmuş gibi görünen istikrarın kırılgan olduğunu belirtiyor ve ekonomideki zayıf noktaların varlığını sürdürdüğünü vurguluyorlar. Rapor, Türkiye ekonomisinin zayıf, kırılgan noktalarını şöyle sayıyor: Merkez Bankası’nın düşük rezervleri, yüksek dış finansman yükümlülüğü (Yani yüksek kısa vadeli dış borç) ve bankalar ile reel sektör şirketlerinin bilançolarındaki bozulma…”
PEKİ IMF’NİN ÖNERİSİ?
“Sıkı maliye politikası ve sıkı para politikasına dönülmesi. Türkçe meali: Kamu harcamalarının azaltılması, gelirlerinin artırılması, faiz indirimlerinin durdurulması, gerekirse artırılması.
Daha da Türkçe meali: Yeni vergiler, sıkı vergi denetimleri, memur maaşlarına geçmiş enflasyona değil, gelecekteki enflasyon bekleyişine göre zam yapılması.
IMF, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinde aşırıya kaçtığını da düşünüyor. Raporda bunu açık açık söylemiş: “Parasal gevşeme çok ileri gitti.”
Uluslararası Para Fonu, Merkez Bankası’nın politikalarında şeffaflık sorunu olduğunu düşünüyor ve Banka’nın kredibilitesinin artırılması için para politikasında ve piyasaya yapılan müdahalelerde şeffaflık sağlanması çağrısında bulunuyor.
IMF’in “Piyasaya müdahale” diye üstü kapalı geçtiği şey, TL’nin değerinin düşmesini engellemek için Merkez Bankası ve kamu bankalarının zaman zaman dolar satması. Gerçekten de bu yıl kamu bankalarının piyasaya müdahaleleri konusunda, çoğu Bloomberg tarafından yazılan ve yalanlanmayan birçok “kulis” haberi okuduk. Bir iddiaya göre kamu bankaları geceleri Uzakdoğu piyasasındaki ani hareketleri önlemek için “nöbetçi” bırakıyor ve gerektiğinde dolar satıyordu… Peki kamu bankalarının sattığı dolarlar nereden geliyordu? İddialara göre Merkez Bankası rezervlerinden… IMF işte bu iddialara üstü örtülü atıf yaparak, “Piyasaya müdahale edecekseniz bunu şeffaf biçimde, müdahalede kullanılan paranın kaynağı konusunda her türlü kuşkuları silecek şekilde yapın” diyor.”
IMF’in bir başka önerisi, bankalar ve reel sektör şirket bilançolarının “temizlemesi.” Türkçe meali: Bankaların batık kredilerinin bilançolardan çıkarılması. Batık reel sektör şirketlerinin bankalar aracılığıyla zorla yüzdürülmesinden vazgeçilmesi…
IMF, bankaların “sağlığını” daha anlayabilmek için bağımsız bir kuruluş tarafından gerçekleştirilecek yeni stres testlerine ve varlık kalitesi analizlerine ihtiyaç duyulduğunu da düşünüyor. Türkçe meali: IMF, daha önce yapılan stres testlerine güvenmiyor ve bankaların sağlığının açıklanandan daha kötü durumda olabileceğini düşünüyor.