Muhalefet mi var? Muhalefet var mı? Var mı muhalefet?
“Millete hizmet etmek istiyorsan, elinden gelen işle başla…” Bu sözler Türk dünyasının büyük düşünürlerinden, gazeteci ve eğitimci İsmail Bey Gaspıralı‘ya aittir.
Yaklaşık 3 ay önce 7 Şubat 2020’de çok satan, muhalif yayın yaptığını iddia eden ulusal bir gazete ve gazetenin isim, şehir vs’ci çok okunan, benim de ilgi ile takip ettiğim yazarlarından biri, Van Bahçesaray çığ felaketi ile ilgili ‘’Bahçesaray’’ isimli yazıyı kaleme almış, maalesef Gaspıralı İsmail Bey’den bir kelime bile bahsetmemiştir.
Rahmetle anıyorum, ruhu şad olsun.
***
Neyse biz konumuza dönelim.
Politika; Yunanca’da çok yüz (bin bir surat, ikiyüzlü vs.) anlamına gelir.
Belirlenen bir hedefe gidilirken izlenmesi gereken davranışları sistemli bir sıraya sokan ve gereğince ileri ya da geri adım atma sürecine verilen isimdir.
Siyaset; devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış.
Siyaset kelimesi Arapça Seyis kelimesinden türemiştir.
Devlet; toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. ‘’Devletin gölgesi tüm beşerî faaliyetlerin üstüne düşer.’’ Sosyal refah, iç düzen, halk sağlığı için uğraşır, bundan meşruiyet kazanır.
Vatan; bir kimsenin doğup büyüdüğü, bir milletin hâkim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını vereceği toprak.
Millet ya da Ulus; çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk.
Yurt; bir halkın üzerinde egemen olarak yaşadığı, kültür ve uygarlığını oluşturduğu toprak parçası.
Siyasî Parti; benzer siyasî görüşleri paylaşan kişilerin bir ülkenin yönetiminde söz sahibi olmak üzere kurdukları örgütlere verilen isimdir.
Meclis; bir konuyu görüşmek, konuşmak, tartışıp karara bağlamak üzere bir araya gelmiş kimseler topluluğu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi; 23 Nisan 1920’de Osmanlı Devleti’nin İtilaf Devletleri’nce işgali sırasında direniş gösteren Türk milletinin oluşturduğu irade ile kurulan ve yine bu iradenin sahibi olan Türk milletinin Anayasa ile verdiği yetki ile yasama görevi yapan Türkiye Cumhuriyeti Anayasal Devlet organıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, egemenliğin merkezi ve rejimin teminatıdır.
Anayasa; ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir.
Hans Kelsen’in Normlar Hiyerarşisi’ne göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz.
Hükümet; Bakanlar Kurulu, Devlet Yönetimi, Yürütme, Yürütüm. Bir devletin yönetimi ve yönetimden sorumlu küme.
Milletvekili; Parlamenter veya Mebus, bir parlamentoda oy verenleri temsil eden kişidir. Birçok ülkede Bikameral Sistem (Çift Meclisli Sistem) gereği; parlamento üyelerine değişik isimler verilir. Örneğin; senato bulunan sistemlerde seçilen kişi; senatör olarak tanımlanabilmektedir.
Devlet Adamı; devlet yönetimine direkt olarak katılan ve devlet ile ilgili konularda karar verme, fikir beyan etme ve oylamalara katılma yetkisine sahip olan kişidir. Devlet adamı ile siyasetçi arasında büyük bir fark vardır.
Her siyasetçinin bir devlet adamı olması şart değildir, ancak her devlet adamı son derece iyi bir siyasetçidir.
İktidar; yönetme gücünü elinde bulunduran kişi ya da kişiler. Örneğin, krallıkla yönetilen bir ülkede iktidar kraldayken demokrasiyle yönetilen bir ülkede iktidar, seçimle iş başına gelen seçilmişlerdir.
Muhalefet, siyasette yönetme gücünü elinde bulundurmayan kişiler ve gruplardır.
Örneğin krallıkla yönetilen bir ülkede iktidar kral iken muhalefet mevcut değildir.
Ana muhalefet partisi lideri parlamenter sistemde iktidar partileri haricinde en yüksek oyu almış partinin genel başkanını niteleyen geleneksel unvan.
Mevcut iktidarın her yaptığına “yanlış” demekten daha mühim görevleri olan, demokrasilerin olmazsa olmaz unsuru. Asıl yapması gereken şey görevdeki iktidarın eksiklerinin üzerine giderek alternatif çözüm önerileri ile gelmesidir.
Muhalefet mi var?
Hukuka ve yasalara uygun olarak işleyen bir sistemdeki ülkemiz dünyada bu uygulamanın en iyi örneklerinden bir tanesi hatta en iyisidir. Haa bazen ve bazı durumlarda bir takım aksaklıklar yok mu? Var tabiî ki ama ufak tefek aksaklık ve sorunlara rağmen yine de dünyada birilerinin 192 normal olduğunu söylediği toplam 236 ülke içinde en iyi ülkelerden biri diyebiliriz.
Konuyu biraz açacak olursak, Anayasaya bağlı resmi ve hukuksal boyutlarda mükemmel bir ülkeyiz biz. Yeri gelmişken ‘’İlelebet de öyle olacak bu’’
Son dönemde gerçekleştirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimiz de dâhil olmak üzere yaklaşık 20 yıldır aynı iktidar ile yönetiliyoruz.
Evet, aynen öyle olmuyor mu?
Devletimizin teminatı Anayasamızın bizlere tanıdığı yasal ve hukuka uygun seçimler gereği siyasi partiler seçimlere katılıyor, proje ve programlarını halka anlatıyor, yaptıklarını ve yapacaklarını söylüyor, sandıklar kuruluyor, halk da gidip istediği siyasi parti ve adaylara oy kullanmıyor mu?
Seçilecek olanlar ve seçenler bu işe katılınca seçim gerçekleşmiş oluyor.
Yaklaşık 20 yıldır aynı iktidar, siyasi parti ülkemizi yönetiyor.
Buraya kadar her şey normal. (Nasıl normal Sayın Yazar? diye sorduğunuzu duyar gibiyim)
Ne yani normal değil mi? Yasalara ve hukuka aykırı bir durum var mı yukarıda yazdıklarım doğrularda.
Hatta iktidarımız ve 20 yıldır bizi yönetenler gayet net, açık, samimi ve safiyane duygular ile yapmak istedikleri proje, sistem ve hedefler ile ilgili düşüncelerini söylemiyorlar mı?
Örneğin; Ekonomi, Politika, Proje, Dışişleri, İçişleri, Eğitim, Sağlık.
‘Kanal İstanbul’u yapacağız’ diyorlar yapıyorlar. ‘Eğitim sistemini değiştireceğiz’ diyorlar, 5-6 defadır değiştiriyorlar. ‘Dindar nesil yetiştireceğiz’ diyorlar yetiştiriyorlar. ‘Biz şuna karşıyız’ diyorlar, karşı oldukları şeye karşı sonuna kadar karşı duruyorlar. ‘Yol yapacağız’ diyorlar yapıyorlar, ‘Marmaray yapacağız’ diyorlar yapıyorlar, ‘Eski hastaneleri yıkıp, şehir hastaneleri yapacağız’ diyorlar yapıyorlar.
‘Memleketin dört bir yanını demir ağlar ile öreceğiz’ diyorlar. Örmediler mi? Babanız mı yaptı hızlı trenleri?
‘Herkes her hastaneye gidebilecek, ilaçları herkes her yerden alacak’ dediler. Yapmadılar mı? Dedeniz mi yaptı?
‘Dindar nesil yetiştireceğiz’ dediler, %90 okulları imam hatipe çevirmediler mi? Halanız mı çevirdi?
‘Libya’ya, Suriye’ye gireceğiz’ dediler. Girmediler mi? Dayınız mı girdi?
‘Sınırları açacağız, Suriyeli sığınmacıları alacağız’ dediler. 4 ya da 5 milyon Suriyeli almadılar mı? Teyzeniz mi aldı?
’40-50 milyar dolar harcadık, gerekirse bir o kadar daha harcarız’ dediler. Harcamadılar mı? Ağabeyiniz mi harcadı?
‘Rusya’dan S-400 alacağız’ dediler. Almadılar mı? Amcaoğlunuz mu aldı?
‘Referandum yapacağız, HSYK’yı değiştireceğiz’ dediler. Değiştirmediler mi? Kuzeniniz mi değiştirdi?
‘Türkçe olimpiyatlarına katılacağız’ dediler. Katılmadılar mı? Siz mi katıldınız?
‘Andımızı kaldıracağız’ dediler. Kaldırmadılar mı? Oğlunuz mu kaldırdı?
‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ dediler. Demediler mi? Siz mi dediniz?
Öyle ya da böyle yapacakları ya da yaptıkları her şeyi açık açık, şeffaf, net, öyle dolambaçlı falan değil alnınızın çatına çatına, yani öyle DÜMDÜK söylemiyorlar mı?
Kandırıldılarsa ‘kandırıldık’, aldatılırlarsa ‘aldatıldık’, yanıldılarsa ‘yanıldık’ dediler. Demediler mi? Siz mi dediniz?
Peki muhalefet?
Milli bayramlar ile ilgili muhalefete destek veren vatandaşlar STK’lar bas bas bağırdı, sosyal medyadan ortalığı ayağa kaldırdı, yürüyüşler, basın açıklamaları yaptı.
Ya muhalefet?
Andımız için muhalefete destek veren vatandaşlar STK’lar feryatlar, figanlar vs.
İyi ama muhalefet?
Satılan ‘’yerli ve milli’’ fabrikalar için muhalefete destek veren vatandaşlar STK’lar haykırdılar vs.
Tamam da muhalefet?
Ergenekon, ay ışığı, sarıkız kumpasları ile ilgili muhalefete destek veren vatandaşlar STK’lar gereği neyse hukuk kuralları ve yasalar çerçevesinde ne yapması gerekiyorsa onu yaptı.
İktidarın yukarıda yaptıkları ve muhalefetin hoşuna gitmeyen her konu ile ilgili muhalefete destek veren vatandaşlar STK’lar ne gerekiyorsa yaptı.
Muhalefet mi?
Oy aldığı seçmen ve destek gördüğü STK’lar yasa ve hukuka uygun her eylemi yapmasına ve oy verdikleri muhalefet partilerine bildirmelerine rağmen muhalefet de aynen seçmenlerinin yaptığı gibi basın ve sosyal medya aracılığı ile iktidarı vatandaşa şikayet ettiler.
Örneğin; Yalova Belediye Başkanının görevden el çektirilmesi ile ilgili vatandaş sosyal medyadan gerekli şikayet ve serzenişleri oy verdiği muhalefete bildirmesine rağmen muhalefet lideri ve yöneticileri de yine basın ve sosyal medyadan iktidarı vatandaşa şikayet ettiler.
Eyyy muhalefet,
Yalova Belediye Başkanı gerçekten suçlu ise çık ve vatandaşa açıkla, partiden ihraç et, bu işlemi uygulayan ve uygulanmasını sağlayan iktidara teşekkür et.
Yok, eğer Başkan Salman haklı ise ve haksız yere bu işlem uygulandı ise -tırnak içerisinde- ‘’Koca Yalova halkının oy çoğunluğu ile size teslim edilen Yalova Belediyesini hukuksuz ve yasalara aykırı gördüğünüz bu durumu kabullenme…’’ Halk size bir görev ve yetki vermiş… Görevinizi yapın!
Bu satırlardan defalarca kez yazdım, yine yazıyorum. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini sürekli ama sürekli eleştiriyorsunuz, Meclis’in ve milletvekillerinin bir yetkisinin kalmadığını söylüyorsunuz.
Sormak gerekmiyor mu o vakit?
Seçimlere katılma kararı alarak bu sistemi ve bu yetkiyi resmi ve yasalar huzurunda onaylayan sizler değil misiniz?
Girmeseydiniz seçimlere!
Eyyy vatandaş, bu soruyu kendinize sorun ve kendiniz cevaplayın!
Gösterdiğiniz adaylardan biri jiletle kazıtacaktı kendini, diğeri 30.000 avukat ile YSK’nın önüne yürüyecekti! Ne oldu? İkisini de 3 gün sonra zor gördük ekranlarda.
En fazla ne olurdu? Kendi deyiminiz ile ‘Meclis ve milletvekillerinin artık bir yetkisi kalmadı’ diyorsunuz ya bırakın o zaman, dönün milletin koynuna!
Kısacası, Sayın Cumhurbaşkanının bir söylemi var; ‘’Buna 5 koyun verin, kaybeder gelir’’ haklılık payı hiç mi yok sizce?
Kısacası, seçmen size şikâyet ediyor, siz vatandaşa şikâyet ediyorsunuz. Hiçbir eylem yok! Hiçbir proje yok! Hiçbir çalışma yok!
20 sene sonra bir Mansur Yavaş çıktı da gereği neyse yapıyor, o da muhalefet adına değil. Türk milleti adına yapılması gereken neyse onu yapıyor.
Şimdi şu corona meselesi iyi ya da kötü buraya kadar iyi geldik ülke olarak, verdiğimiz topyekûn mücadele ile.
Lakin bundan sonra ekonomideki gidişat için normalleşme süreci erken başlatılacak gibi duruyor. Vatandaşı kaderine terk etmeyin. Ya bükemediğiniz bileği öpün uzlaşı yolu arayın, bilimsel olarak ortak bir çözüm üretilmesini sağlayın ya da bırakın kardeşim bu işleri, sizlere göre değil bu işler!
Geçerliliği ve işlevi ‘’size göre’’ kalmamış olan Meclis’te 25.000 bin TL vs. neyse milletvekili maaşı almayın. Bırakın, çekin ellerinizi bu vatandaşın üstünden!
Umutsuz, çaresiz kalmayın, esen kalın, sağlıcakla, sağlıklı, mutlu ve esen kalın…
Ülkenin problemine farklı bir bakış açısı olmuş emeğinize sağlık
Size dehşetengiz şekilde katılıyorum Süleyman bey ayrıca Ayhan beyi ayrıca tebrik ediyorum.
Murat Bey ilginiz için teşekkür ederim.
Süleyman Bey ilginiz için teşekkür ederim.
Eskiden sokağa dökülen gençlik vardı tepkiyi şiddetle veren bu gün ülke % 50 + 50 gibi bir durumda bir bölüm sorguluyor şiddet katşıtı cevabı sandıkta veriyor; diğeri dindar, biatçı nesil + yobazlar, tarikat ve cemaatlere teslim edilen kesim bu ülkenin iç durumu birde ABD nin ülkedeki siyasi gücü+ TSK nın durumu sen bunların hiç birini sorgulamamışın.Gazetecilerin sorgusuz içeri atıldığı bu durum da muhalefet biraz zor gibi görünüyor. Bugün ocak bile 3 e ayrılmış durumda bu çok uzun bir konu senin yazdığın gibi basit değil.
Sefa Bey ilginiz için teşekkür ederim.
Ayhan bey yaziniz dusundurucu olmus. Umarim muhalefet muhalefetliğini yapar.
Ersin Bey ilginiz için teşekkür ederim.