AB’den Türk gemisindeki aramaya ilişkin açıklama
AB Komisyonu Sözcülerinden Stano, İrini Operasyonu kapsamında Akdeniz’de Türk gemisinde yapılan hukuk dışı aramaya ilişkin, “Gemide yasa dışı malzeme bulunduğuna dair kanıta rastlanmadı ve geminin yoluna devam etmesine izin verildi.” dedi.
Avrupa Birliği (AB), İrini Operasyonu kapsamında Akdeniz’de Türk gemisinde yapılan hukuk dışı aramaya ilişkin, Türkiye’den arama için rızasının istendiğini, belirledikleri sürede onay gelmeyince gemide arama yapıldığını ve yasa dışı malzemeye rastlanmadığını bildirdi.
AB Komisyonu Sözcülerinden Peter Stano, konuya ilişkin açıklamasında, Türk bayraklı “Roseline A” gemisinin seyrinden dolayı İrini Operasyonu yetkililerinin Libya’ya yönelik BM ambargosunun ihlal edildiğinden şüphelendiklerini öne sürdü.
Aramadan önce İrini Operasyonunun bayrak ülkesi olarak Türkiye’nin rızasını almak üzere Türk Dışişleri Bakanlığına 4 saat önceden bildirimde bulunduğunu ifade eden Stano, İrini Operasyonu yetkililerinin operasyonunun merkezi İtalya’da bulunan Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nin talebiyle bu süreyi 1 saat uzatma konusunda mutabık kaldığını kaydetti.
Stano, geçen sürede Türkiye’den cevap gelmediğini iddia ederek, “İrini Operasyonu gemiye çıktı ve NATO prosedürleri dahil uluslararası prosedürlere uygun olarak gemide arama yaptı.” ifadesini kullandı.
Daha sonra Türkiye’nin resmi olarak İrini Operasyonu’na aramaya izin vermediği yönünde bildirimde bulunmasıyla aramanın durdurulduğunu aktaran Stano, “O sürede gemide yasa dışı malzeme bulunduğuna dair kanıta rastlanmadı ve geminin yoluna devam etmesine izin verildi.” açıklamasını yaptı.
İrini Operasyonu’nun Libya’ya yönelik BM ambargosuna katkı sunmak üzere AB tarafından yetkilendirildiğini belirten Stano, BM kararlarının Türkiye dahil tüm BM üyelerini bağladığını, gemilerin bayrak ülkelerine iş birliği çağrısında bulunduğunu aktardı.
Türkiye hukuk dışı aramaya sert tepki gösterdi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “AB’nin, meşru Libya hükümeti, NATO ve ülkemizle istişare etmeden başlattığı İrini Harekatı son operasyonuyla taraflı olduğunu bir kez daha tescil etmiştir. Darbeci Hafter’e gelen silah desteğini denetlemeyen, aksine meşru Libya hükümetini cezalandırmayı hedefleyen bu tartışmalı harekat çerçevesinde bir Alman fırkateyni tarafından yük gemimize karşı gerçekleştirilen bu hukuksuz müdahaleyi şiddetle kınıyorum.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da gemiye müdahalenin Türkiye’nin rızası olmadan yapıldığını belirterek, “İrini operasyonu, taraflı bir operasyondur. Darbeci Hafter’e gelen silah desteklerini denetlemeyen, keyfi uygulamalarda bulunulan, meşru Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekattır.” ifadesini kullanmıştı.
İrini Harekatı
İrini Harekatı, BM’nin Libya’ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz’de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor.
2292 No’lu BMGK kararında meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor.
Bazı Avrupa ülkeleri, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken, daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.