Akşener, İYİ Parti grup toplantısında konuştu: ‘Ekonomiyi Amerika’ya emanet edenleri affetmeyeceğiz’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin yeni yasama yılındaki ilk grup toplantısında konuştu.
Meral Akşener’in grup toplantısındaki açıklamaları şöyle:
“Burada cesurların sesini asla kısamayacaklar. Yetkileri sınırlandırılmış olsa da bu meclis hala Gazi Meclis’tir.
İYİ Parti Meclis’in müsamere sahnesine dönüşmesine izi vermeyecektir. Meclis çalışmalarımızı bu ciddiyetle yürüteceğiz. Grubumuz Meclis’in en çalışkan grubu olacak. İYİ Parti bir turnusol kağıdı olacak. FETÖ’nün siyasi ayağı için araştırılsın teklifinde bulunduk. AKP ve MHP oyları ile reddedildi. AKP’yi anlıyoruz peki küçük ortak neden karşı çıkmıştı. AKP-MHP arasında yaşanan ortaklıktan öteye geçmiş, birbirlerine mecburiyete dönüşmüştür.
Hırsızları affedelim, mafya bozuntularını affedelim diyorlar. Daha ilgincini söyleyeyim kendisine milliyetçi diyen bir parti Türklüğe hakareti de af kapsamına eklemiş. Saray yancısından milliyetçi olmaz. Evet tekeden süt çıkmaz milliyetçiden de saray paspası olmaz, olamaz.
Türkiye’nin ekonomisini Amerika’ya emanet edenleri affetmeyeceğiz. Günü geldiğinde bunları yargılayacağız. Sayıştay denetleyemeyecek ama Amerikalı McKinsey denetleyecek. Sayın Erdoğan neden böyle bir anlaşmaya gerek duydun? Neden Amerikalardan adam çağırdın? 34 Türk bir araya geldiğinde devlet kuruyor. Bir ofisi yönetecek bir tane Türk evladı bulamadın mı?
Hazırladıkları yeni ekonomik programda vatandaş yok, işsizlikle mücadele yok. Yapısal dönüşüm yok, şeffaflık, hesap verme yok. Fakat Türkiye’nin ekonomi kurumlarının ABD’ye emanet edilmesine izin veriliyor. Saray ve damadının ekonomiyi yönetemediğinin kanıtı bir programdır.
Yüzleri kızarmadan yerli ve milli olanlar da bunlar. Karşı karşıya olduğumuz gerçek ekonomik çöküştür. Hükümet bankaları büyük bir risk altına sokuyor. Yandaşlar zarar etmesin diye sistem çökertiliyor. Son verilere göre ekonomi güven endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre 30 puandan fazla geriledi.
Saray ve damat yaklaşan krizin faturasını vatandaşa kesmeye hazırlanıyor. Bu konuda yaptığımız uyarılar ve çağrıların saray ve damat tarafından duyulmazdan gelindiğini görüyoruz. Bütün Meclis ne gerekiyor el birliği ile oturup konuşalım. İYİ Parti bu konuda elinden ne geliyorsa yerine getirecektir.
Türk milletinin üretebilmesi, emeğinin karşılığını alabilmesi birinci önceliğimizdir. Bu nedenle ekonomi daima gündem maddelerimizden olacaktır. AKP iktidarının tüm kadroları daha teşhiste yanılıyor. Her gün onlarca iş yeri kapanıyor ama kriz mıriz yok. Kriz hanedana ve tosuncuklarına yok ama millete var. Sayın Erdoğan çık Saray’ından halkın arasına karış bak bakalım kriz var mı? Yaptığın doğalgaz zammı ile vatandaşın evi buz kesiyor. Kendine Tatar Ramazan süsü veriyorsun ama her yaptığını başkasının üzerine atıyorsun.
ABD’li geleneğinin işe hızlı başladığını görüyoruz. Kamu bankalarını kullanarak kendine borazan bir medya kurdun. Millete korku salarak herkesi susturacağını sandın, işte cesurlar burada. İYİ Parti burada. McKinsey’e devrettiğin kadroları devralacaklar burada. Buradan yüzüne karşı haykırıyoruz: Türkiye’nin üzerinde bir yüksün.
Atatürk zamanında 1934 yılında binlerce yıllık devlet geleneğine sahip İran’a uçak hediye eden bir Türkiye vardı. Şimdi Osmanlı toraklarından olan Katar’dan uçak hediye alır hale geldik. Sen şatafata neden bu kadar düştün, çocuğuna pantolon alamayınca canına kıyan İsmaillerle ilgilen, kaçırılıp tacize uğrayan çocuklarımızla ilgilen. İş bulamadığın gençlerle ilgilen, hediye veya değil o uçağı aldığın gibi iade et.
Devletin gizli bilgileri yabancı ortaklarla paylaşılmasın. Yoksa sizde casusluk suçu işlemiş olursunuz. Bakan emriyle olsun başka bir elle zaman geldiğinde “Bana mı sordun?” derler aynen Mavi Marmara’da olduğu gibi.
Ekonomik kriz yanında yaşanan bir sorunumuz da devlet krizidir. Binlerce yıldır süre gelen geleneklerimiz. Kutlu devletimizin tarihten süzülerek gelen kurumları tek adam düzeni kurmak üzere yerle bir edildi. Ama aziz milletimiz bilsin ki tek bir kişi ve çevresindeki hanedanla hakimiyet altına alınmaya çalışan ülkeyi onun gerçek sahiplerine yani Türk milletine iade edeceğiz. Sayın Erdoğan bak sana Hz. Ömer’i hatırlatayım. O ücretini beytülmalden değil kendi cebinden birini tutarak ‘Bana her gün ölümü hatırlat’ demişti. Ben sana buradan hatırlatıyorum Sayın Erdoğan ölüm var ölüm. Hepimiz için ölüm var bir mizan var. Dürüst ol, işi ehline ver ve unutma senden büyük Allah var.
Aşure ayındayız, her bir tanesi ithal artık aşuremizin bile. Siz yerli ve milli değilsiniz. Siz GDO’sunuz, siz şarbonsunuz, siz bu milletin ağzının tadını bozansınız. Selam olsun Hz. Hüseyin’e. Bir de yezitler var bunların saraylarda ağırladığı ‘Keşke Yunan kazansaydı’ diyenler.
Gemiye ‘gemicik’ diyorsunuz takaya dönüyor, Saray’a ‘Külliye’ diyorsunuz israf yok oluyor. Zamma ‘güncelleme’ diyorsunuz kimse zarar görmüyor. Bunların memleket diye bir meseleleri yok. Tek dertleri kendilerini yerel seçimlere atabilmek. Bir Cumhurbaşkanı dünyada ilk defa kendi kendini Varlık Fonu’nun başkanı atıyor.
Hiç durmadan konuşursa her şey düzelecek sanıyor. Akşama da ejder meyveli bir içecek içince oh deme keyfine. Çok konuşan boş konuşur Sayın Erdoğan, Direksiyonda sen versin ve yokuş aşağı freni patlamış kamyon gibiyiz. Seçimde söz verdiğin gibi 3600 ek işini hemen yap.”
DOĞU TÜRKİSTAN MESLESİ
“Doğu Türkistan’da milyonlarca Türk kamplarda toplanıyor. Saray’dan da küçük ortağından da tık yok. Senin yüzünden bir de Suriyeli sorunumuz var. Bu iş Ensar muhacir muhabbetiyle geçirilemez. Muhacirler keyif yapıp Ensar’ı savaşa göndermiyordu. Onları artık evlerine uğurlama vakti gelmiştir. Türkiye’de 4 milyon Suriyeli var. Ekonomiyi düzelteceğim diye yaptığınız tasarrufu bunlara harcadınız. 2040’da Adana, Mersin, Hatay, Gaziantep’te nüfusun çoğunluğunu oluşturacaklar. Biz İYİ Parti olarak onlara geri dönebilecekleri bir vatan vermek istiyoruz. Borazan medyada da çatlaklar geliyor bu konuda demek ki birilerinde az da olsa vicdan var hala.
ABD ve Almanya ziyaretleri başarısızlıkla sona ermiştir. Görünen o ki borç batağından kurtulmak için alacaklı ülkelere yapılan ‘Ben batarsam sen de batarsın’ politikası kar etmemiştir.
Yerel seçimlerde üzerimize düşeni yapacağız. Belediyelerle geldiği gibi belediyelerle gidecek. İmar rantı uğruna katlettikleri şehirlerimizi kurtaracağız. Türkiye’yi akıllı kent modeli ile tanıştıracağız. Sonra da muhteremin emeklilik işlemlerini başlatacağız. İYİ Parti güçlü ve yenilenmiş kadrolarıyla işin başına geçiyor. İyilik Kervanı yollar çıktı biliyorsunuz. Her şehrin meseleleri yerinde tespit ediliyor. Çözüm meseleleri dış akıllarla değil, ortak akılla oluşturuluyor.
Meclis’e attığımız ilk adım hayırlı olsun. Varlığımız birliğimiz daim olsun.”
(Kaynak: www.haberayyildiz.com)