Ali Babacan’ın partisinin kuruluşu neden gecikti?
AK Parti’den istifa eden Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın kuracağı yeni partinin ‘neden geciktiği’ sorusu yanıt buldu.
AK Parti’den istifa eden eski bakanlardan Ali Babacan’ın partisinin geçen yılın son günlerinde kurulması bekleniyordu. Ancak parti kurulması gecikti. Gecikme de, siyaset kulislerinde “vaz mı geçildi” spekülasyonlarına neden oldu. Ancak Sözcü’ye konuşan Babacan’a yakın, parti çalışmalarında aktif bir siyasetçi; yeni partinin gecikme gerekçesinin “saha çalışması” olduğunu açıkladı.
“PROGRAM, TÜZÜK TAMAM”
Babacan’ın yakın çevresinde yer alan siyasetçi, yeni partinin hem programının, hem de tüzüğünün yazımının tamamlandığını, kurucular kurulunun da büyük ölçüde şekillendiğini anlattı ve “şimdi lansman için çalışıyoruz” dedi.
Gecikme nedeni olarak, “lansman öncesi saha araştırmasını” gerekçe gösteren siyasetçi, şöyle konuştu;
* Türkiye’nin beklentilerini, sorunlarını içeren çok ayrıntılı bir saha çalışması yaptırdık.
* Amacımız, çalışmada sorulan sorunlar çerçevesinde Türk halkının önceliklerini belirlemekti.
* Saha çalışması bitti. Şimdi buradan çıkan sonuçlar ışığında, lansmanda vereceğimiz mesajları, öncelikleri belirleme aşamasındayız.
* Parti kuruluşu için Sayın Babacan “haftalar” ifadesini kullanmıştı. Yılbaşından sonra sadece 6 hafta geçti.
* Lansman çalışması için de gerekli anlaşmalar yapıldı. Dolayısıyla, çok kısa bir süre içinde yeni parti kurulacak
ÖRGÜTLER, ‘DİVAN’DAN SONRA
Yeni partinin Türkiye genelinde örgütlenme çalışmasına ise henüz başlanmadığını, ancak partiye ilginin büyük olduğunu kaydeden siyasetçi, “örgütlenme çalışmasını, partinin kurulmasından sonra oluşacak başkanlık divanında örgütlerden sorumlu olacak arkadaşımız yapacak. Daha şimdiden illerden partiye ilgiyi görüyoruz. “İl örgütünüzü kurmak istiyoruz” başvuruları yapılıyor. Bunları dosyaladık, parti kurulmasının ardından oluşacak iş bölümü çerçevesinde incelenip, sonuca bağlanacaklar.” dedi.
“DÜŞÜN PEŞİME” DEĞİL
Partinin kuruluş çalışmalarının uzamasının, her kesimden, her sektörden katılımcıyla yapılan hazırlık çalışmaları olduğunu da anlatan siyasetçi, “Türkiye’de pek çok parti kuruldu, kapandı. Eğer böylesine istişareye dayalı bir kuruluş sisteminde karar kılmasaydık, partiyi bir ay içinde kurar, tüm örgütlenmesini de kısa süre içinde yapardık. Ancak liderin “düşün peşime” dediği sistemi değil, olabilecek en geniş katılımlı istişare sistemini benimsedik” diye konuştu.