Almanyalı Osmanlılar – Osmanen Germania
* Bu yazıyı 26.06.2020 tarihinde blog sayfamda yayımlamıştım.
Muhafazakar ideolojilerin iktidar olmasıyla başlayan yeni Osmanlıcılık akımı Almanya’da farklı bir yapılanmaya dönüştü ve Alman hükümeti tarafından Almanyalı Osmanlılar Derneği’nin faaliyetleri yasaklandı.
Yeni Osmanlıcılık, Turgut Özal’ın başbakan olmasıyla başlamıştı. 1990’lı yıllar Türkiye için siyasi istikrarsızlık dönemiydi fakat 2002 yılında AK Parti iktidar olunca yeni Osmanlıcılık tekrar gündeme geldi.
AK Parti’nin iktidarında Yeni Osmanlıcılık fikrinin bayraktarlığını yapan ilk Ahmet Davutoğlu’ydu. İngiltere’nin kurduğu Milletler Topluluğu Örgütü’nü örnek göstererek, Türkiye’nin de ”Osmanlı Milletler Topluluğu” kurabileceğini açıklamıştı ve Türk dış politikasının bu minvalde yapılmasını savunuyordu. Lakin bu fikir kısa zamanda çöktü.
Almanya’da bir grup Türk vatandaşımız, Türkiye’den aldıkları destekle “Neo Osmanlıcılık” fikriyatı şemsiyesi altında “Almanyalı Osmanlılar Derneğini” kurdular.
Almanyalı Osmanlılar, Alman Neo Nazi ve Rock gruplarından oldukça etkilenmiş olacaklar ki siyah kıyafetleri ve deri yelekleriyle ellerinde tabancalar ve pompalı tüfekler, yumrukları sıkılı bir şekilde kameralar karşısında, “Tüm ülkeyi ele geçireceğiz” diye haykırıyorlar.
Malum bizim yeni Osmanlılar, Osmanlı tarihinin yükseliş döneminde kaldıkları için duraklama ve çöküş sürecini görmezden gelirler. İşte Almanya’da da bazı Türk gençlerimiz de bu süreci yaşıyorlar ama Alman istihbaratının raporu ile Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Almanyalı Osmanlılar Derneği’nin faaliyetlerine son verdi. Gerekçe ise düşündürücü; ”insanların canı, malı, özgürlüğü ile genel olarak kamu güvenliği için ağır tehdit.”
Almanya Federal Haber Alma Servisi (BDN) Almanyalı Osmanlılar konusunda, ”Almanya çapında 16 kentte faaliyet gösterdiği belirtilen dernek, özellikle Stuttgart, Frankfurt ve Köln’de etkin. Polisin tahminlerine göre üye sayısı yaklaşık 300. Dernek ise Almanya’da 2 bin 500, dünya çapında da 3 bin 500 üyesi olduğunu iddia ediyor. Almanyalı Osmanlıların Türkiye, Avusturya, İsviçre ve İsveç’te de örgütlendiği belirtiliyor” açıklamasında bulundu.
Alman emniyetinin yaptığı operasyonlarda, “Dijital veri taşıyıcıları, yazılı dokümanlar, silah ve uyuşturucu maddeleri” ele geçirilirken, sekiz dernek yöneticisi Stuttgart’ta açılan bir davada, “cinayete teşebbüs, şantaj, uyuşturucu ticareti yapmak, fuhuş’a zorlamak ve özgürlüğü kısıtlamak” suçlarından yargılanıyorlar.
Almanyalı Osmanlıların özellikle Kürt Rock’çu gruplarla çatışma içinde olması, Alman yönetimini rahatsız ettiğini söyleyebiliriz. Almanya eyalet parlamentolarında konu ciddi olarak tartışılıyor.
Almanya’da yaşayan Türk vatandaşların da ciddi rahatsız olduğu bu grup, hala faaliyetlerini sürdürüyor ama yaydıkları imaj Avrupa ülkelerinde barbar Türkler meselesini tekrardan gündeme getirmiş durumda.
80’li yılların ikinci yarısında masumane bir düşünce olarak ortaya atılan Yeni Osmanlıcılığın geldiği nokta artık masumane olmaktan çok uzakta. Hem tarihimize kara bir leke, günümüz nesline ise kötü bir örnek olarak gösteriliyor.
İdeolojilerinde ve kurdukları sivil toplum kuruluşlarında Osmanlı adını kullananların öncelikle 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu sürecinde adaletle mi, yoksa zorbalıkla mı ayakta kaldığına iyi bakmalılar. Osman Gazi’nin “Bu dava kuru bir cihangirlik davası değildir” sözünü hatırlatmak isterim.
Tarihi zır cahillerden değil, bilim insanlarımızdan öğrenmediğimiz sürece Osmanlı ve Türk tarihine zarar vermeye devam edeceğiz. Almanya’da Osmanlı adını kullanarak kurulan derneğin faaliyet alanlarında yasa dışı işlerin yapılması, hastalıklı bir ideolojinin ürünüdür ve bu güruha Türkiye’den destek gitmesi ise başka bir tartışma konusu.
Tarihimizi tarihçilerimize bırakın. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğrenelim; daha fazla dünyaya rezil olmadan.