Amerika’da yeni başkan ve Türkiye…

Nihayet ABD başkanlık seçimi bitti ve mevcut başkan Donald Trump seçimleri kaybetti. Amerika’nın 59. Başkanı, Demokratların adayı Joe Biden oldu.

Türkiye’de yandaş medyada Trump lehine çok sayıda program yapıldı fakat tahminleri tutmadı. Her yayın ABD tarafından kayıt altına alındığına göre yeni dönemde ABD yönetimi, Türkiye’de özellikle muhalefete daha yakın duracaktır.

ABD’nin çiçeği burnunda başkanı Joe Biden’i bekleyen ilk sorun ekonomi ve devlette yapılan liyakatsiz atamalar. Dış politikada ise fazla bir değişiklik olmayacaktır.

ABD için Avrupa’da Almanya, Asya ile Ortadoğu’da kilit ülke Türkiye, en önemli müttefikleridir. Türkiye’de muhalefet, Biden’in Erdoğan ile çalışmak istemeyeceği konusunda açıklamalar yapıyor. Bazı eleştiriler haklı da olsa ülkeler arasında ilişkiler şahsi değil, kurumsaldır.

ABD müesses nizamı için Türkiye’de kimin iktidar olduğunun o kadar da önemli olduğunu düşünmüyorum. Olar için önemli olan kendi emperyal menfaatleri doğrultusunda sorun çıkarmayan iktidarın olmasıdır.

Türk seçmeni genelde kimin seçildiğine bakar, oysa küresel güçler için kimin seçtirileceği önemlidir. İşte bu gücün merkezi Amerika. Mevcut iktidar istediği kadar ‘dostum Trump’ demiş olsun, hiç önemi yok. Şimdi de ‘Mister Biden’ diyecektir.

Joe Biden’in başkan seçilmesine en çok sevinen ülke; komşumuz Yunanistan.

Neden mi?

Çünkü Joe Biden’ın ABD’nin 1973 ve 2009 yılları arasında Yunan asıllıların yoğunlukla yaşadığı Delaware eyaletinden senatör olarak seçildi. Biden son açıklamalarında, “Ben onursal ve fahri Yunanım her zaman” açıklamasında bulunmuştu, Obama ve Fener Rum Patriğinin olduğu ortamda. Bu demektir ki Türkiye, ABD ile iyi geçinecekse Yunanistan ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmek zorunda.

Ortadoğu’da Suriye Rusya’nın, Ürdün İngiltere’nin, Lübnan Fransa’nın ve Irak ise küreselcilerin kontrolünde. ABD içinse vazgeçilmez ülke İsrail.

Yeni dönemde ise Büyük Ortadoğu projesi kapsamında Türkiye’nin Suriye politikasındaki değişim sonucunda Rusya’nın Ortadoğu’da ikinci güç olmasının hesabı sorulacak mı, yoksa ABD Türkiye’ye yeni bir rol biçecek mi? Şimdilik muamma diyelim.

Fakat gündeme gelmeyen, geldiğinde ise ekonomik dengeleri bozacak bir gelişme var ABD ve Türkiye arasında.

14 Ekim 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Sanayileşme İcra Komitesi’nin görev ve çalışmalarının tanımlandığı 4. maddesinde, ”Ülke için kritik öneme sahip şirketlerin ortaklık yapılarında, yurtiçi üretimin sürekliliğini ve ulusal güvenliği riske atabilecek değişikliklere ilişkin yapılacak işlemler konusunda karar almak” ifadeleri yer aldı.

Fakat işin aslının çok farklı olduğu sonradan anlaşıldı. 1921 yılında ABD’de kurulmuş ve neredeyse tüm dünyada örgütlenmiş Dış İlişkiler Konseyine (CFR) dâhil Türk işadamlarının İstanbul’da kapalı bir toplantı yapması Erdoğan’ı rahatsız ederken, ardından Kanun Hükmünde Kararname ile şirketlere gerektiğinde el koyma yetkisinin getirilmesi Joe Biden’in çantasındaki en önemli gündem diyebiliriz. Ayrıca herkesten sır gibi saklanan bu olay sonrasında dolardaki yükselişin önüne devletin dahi geçememesi sizce tesadüf olabilir mi?

Joe Biden’li günler, Türkiye’de oldukça tartışmalı günler olacağa benziyor.

İktidar nasıl bir tavır sergiler bilinmez ama Biden yönetimi oldukça Türkiye’yi uğraştıracaktır.