Amuda kalkmış siyaset!

Bir gece vakti, amuda kalkıp gökyüzüne bakarsanız, kendinizi herşeyin üzerinde, ayı ve yıldızları ayaklarınızın altında görürsünüz.

Bu sıradışı durum, kimselere söylenmediği sürece zararsızdır.

Ama bu duruma kendiniz de inanır ve başkalarına söylemeye kalkarsanız;

Şanslı iseniz, insanlar komik olduğunuzu düşünür.

Değilseniz bir akıl hastanesine kapatılma riskini de göze almanız gerekir.

Yok yok yanlış anlamayın.

Bütün bunların, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın SGK’nın toplu açılış töreninde, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili, “Tutturmuşlar bir EYT, erken yaşta emeklilik… İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı.” söylemi ile hiç bir alakası yok.

Ve tabi ki;

“Öldüğünüzde, ölü olduğunuzu siz bilemezsiniz. Bu sadece başkaları için zordur. Aynı şey salak olduğunuzda da geçerlidir.” diyen İskoçyalı Psikiyatrist Ronald David Laing, (1927-1989) ölümünden 30 yıl sonra yapılmış bu söyleme cevap vermiş de olamaz…

***

Bir, “kamera görüntüleri var” takıntısı almış başını gidiyor.

Kabataş yalanı ile başladı bu takıntı.

Başörtülü bacımızın hayal dünyasından fırlayan deri pantolonlu, yarı çıplak, siyah bandanalı 80-100 kişilik grup, bebeği ile birlikte bu bacımızı yerlerde sürümüş, üzerine idrarlarını yapmıştı.

Görüntüler iktidarın elindeydi ama toplumda infial yaratmamak için yayınlamıyorlardı. Sonra bizzat Başbakan Erdoğan, Cuma günü yayınlayacaklarını açıkladı ama o Cuma bir türlü gelmedi.

Bir kaç yıl sonra yayınlanan görüntüler ise bunun koca bir yalan olduğunu ortaya koydu.

Sonra 31 Mart seçimlerinde yine Sayın Erdoğan, oyların çalındığını, bu durumu açık şekilde ortaya koyan belge, bilgi ve hatta televizyon tespitlerinin, kamera tespitlerinin var olduğunu söyledi.

Bir kaç gün sonra Habertürk kanalında Didem Arslan’ın konuğu olan eski Başbakan, AKP’nin İBB Başkan adayı Binali Yıldırım, ısrarla sorulması üzerine “Hayır yok, Sayın Cumhurbaşkanı yalan söylüyor” diyemediğinden “Kamera görüntülerinden bilgim yok.” dedi.

Şimdi AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun teröristlerle birlikte yürüdüğünü, bu gerçeğin belgelerle, filmlerle her şeyiyle ellerinde olduğunu söylüyor.

Bence bu sefer yayınlayabilirler Sayın Kılıçdaroğlu’nun teröristler ile yürürken çekilmiş görüntülerini.

Zira onlara göre, pazar esnafı terörist, patatesi soğanı depoda tutan üretici terörist, ekonomi iyiye gitmiyor diyenler terörist, kısacası AKP’ye oy vermeyen herkes terörist.

***

Mahallenin bıçkın delikanlısı, mahallenin güzel kızına yaklaşır.

• Konuşalım mı biraz?

Kız, başını söyle bir yan tarafa atar ve;

• “Ben sizin bildiğiniz kızlardan değilim!” der…

Delikanlı, bir kaç saniyelik bir duraklamanın ardından;

• “Ooooo demek öyle!

Benim bugüne kadar tanıdığım kızlar, genelde aklı başında, akıllı uslu, mazbut aile kızları idi. Sizi de öyle sanmıştım ama değilmişiniz demek. Sizin adınıza üzüldüm…” der…

Fonda dramatik bir müzik, kamera güzel kızın gözlerine zum yapar.

Şaşkındır. Ne diyeceğini bilemez bir haldedir…

Bu aşk filmini burada bırakıp gerçek gündeme dönelim.

Entellektüel derinliğiniz Kasımpaşa mahalle kahvelerinin bir basamak üzerinde değilse;

Bilinçaltınız, Türk filmlerinin bu beylik sözünü, karanlık dehlizlerden çıkarıp uluslararası siyasete konu edebilir.

• “Ey Avrupa Birliği, bak şunu bil!

 Biz sizin bugüne kadar tanıdığınız ülkelerden bir ülke değiliz.”