Arkadaş kendini bil!
Akıl hocalığı yapmak aklımdan geçmeden yazıyorum.
Duyduğum bazı sözler üzerine, üzülerek yazmak kalbimi sızlatıyor;
“ARKADAŞ BEN PARTİMİ SATMAM.
LİDERİN ELBET BİR BİLDİĞİ VARDIR.
BAŞKA BİR PARTİYE OY VERMEM.
BEN DÖNEK DEĞİLİM.
SANDIK BAŞINA GİTMEM.
GİTSEM BİLE BOŞ ZARF ATARIM”
***
Herkes kendi bildiği kadar anlar ve konuşur, bir sözümüz olamaz.
”Söz kişinin aynasıdır” derken hatırladım, bir yabancı söylemiş.
Olsun, kişinin söylediğine değil, ne olduğuna değer verilmeli.
“Siyaset, çiftlik ve tiyatro birbirine benzerler .
Her üçünde de bazı acemiler hiçbir zaman başarıya ulaşamazlar.”
”Ağızdan çıkan söz, bazı kişileri yüceltir.”
Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli…
…daha niceleri, gönül bağımızın gülleri unutuldu mu?
Şeyh Edebali, Nasrettin Hoca, Atatürk, Alparslan unutulur mu?
Ya ilkokulda iken tanıdığım;
”Benim sadık yarim kara topraktır” diyen Aşık Veysel’i kim unutabilir?
***
Aylardır pandemi bizleri evde kalmaya mahkum etti.
Boş oturanın, boş kalfası olmak doğru bir davranış mıdır?
Evde kalınca elbette zor ve sıkıcı saatler yaşanıyor.
Hepimiz şikayetçiyiz!
Korona hepimize disiplinli ve kurallara uymayı öğretti.
Ama, yapılan hatalı uygulamalar olabilir, oldu da…
Kurallara uymayan bir toplum olduğumuzu da öğrendik.
Eğitimsizlik, liyakatsizlik hatta haddini bilmezlik bizleri üzmedi mi?
***
Siyasetçilerin popülist söz düellosu Türk siyasetinin halini göstermedi mi?
Ekranlardaki, Meclis’teki, gazetelerdeki yalanlar, tehditler üzmüyor mu?
Düşünce hayalimizi, umutlarımızı söndüren bir siyaset anlayışıyla nereye varacağımızı neden düşünemiyoruz?
İşçimiz, çiftçimiz, esnafımız zor günler yaşıyor.
Umutlar bütçeye kitlenmiş durumda,
İktidar, muhalefeti yani yüzde altmış insanımızı tanımıyor.
”Ben yaparım, sen kimsin?” sözleri ile öfkeli…
Allah korusun, canımız bile emniyette değil.
Adalet yıkık, ekonomi çökmüş. Yolsuzluk yiğitlik olmuş!
Soygun, gasp gündüz meydanlarda aleni yapılıyor
Silahlı bir toplum olduk galiba, pompalı tüfekler susmuyor!
***
Koronanın aylardır süren saldırısı hepimizi düşünceden mahrum bıraktı!
Böyle bir zamanda dahi sevgi, saygı tanınmaz oldu. Nezaket zaten yoktu.
”Zorluklar hayatımızın bileği taşıdır” bizler bunlara sürtünerek keskinleşiriz.
Zor günlerde insani bağlılıklar kuvvetlenir ama bizde tersi olmaya başladı.
Ak Parti Genel Başkanı’nın tek başına yaptıkları ülkeyi yaralıyor.
83 milyonluk bir ülkede herkes seyrediyor!
Aldanıyoruz. Kimin ne yaptığı ve yapacağı belli değil, koltuk ülkeye hakim…
Değerli okurlarım;
İnsan ancak sıkıntılı günlerde belli olur.
Önce kendimizi bilelim ki, eğriye eğri, doğruya doğru diyelim.
Aksi halde, akıntıda kaybolmak felaketinden kurtulamayız.