Aşı…
COVİD-19 salgını hız kesmeden devam etmekte. Sonbahar aylarında soğuk algınlığı (nezle), mevsimsel grip (inflüenza) ve zatürre (pnömoni) de sahneye çıkacak. Son haftalarda tanıdığım ya da tanımadığım pek çok kişi aşı konusunda sorular sormakta.
Bu sorulara cevap vermeden önce yukarıda bahsetmiş olduğum dört farklı hastalık hakkında çok kısa bilgiler vermek istiyorum.
Soğuk algınlığı (nezle) insanlarda görülen en yaygın bulaşıcı hastalıktır. Üst solunum yollarında kendini gösteren bu hastalığa neden olabilen 200’den fazla virüs tanımlanmıştır. Hapşırma, aksırma, burun akıntısı veya burunda tıkanıklık, hafif baş ve boğaz ağrısı görülebilir. Ateş ya çok az yükselir ya da hiç yükselmez. Hafif bir halsizlik görülebilir. Birkaç günde, en fazla bir haftada kendiliğinden iyileşir.
Mevsimsel grip (influenza) influenza virüsünün neden olduğu, genellikle sonbahar aylarının sonuna doğru başlayıp ilkbahar başına kadar devam eden oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Üşüme titreme, ateş, baş ve boğaz ağrısı, burun akıntısı veya burun tıkanıklığı, kuru öksürük, kas ve eklem ağrıları, şiddetli halsizlik, ishal, kusma gibi belirtilerin hepsi ya da bazıları ile kendini gösterebilir, kişiyi yatağa düşürebilir.
Zatürre (pnömoni) hastalığının etkeni bakteri, virüs veya nadiren mantardır. Üşüme- titreme, 39- 40 °C’ye kadar çıkabilen ateş, öksürük, yeşil, sarı veya pas rengi balgam, hızlı nefes alıp verme, solunum zorluğu ve yan ağrısı olabilir. Bazı zatürre türlerinde ise sinsi başlangıç olur. Birkaç gün devam eden iştahsızlık, halsizlik, eklem ve kas ağrılarını takiben kuru öksürük, ateş yükselmesi, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi belirtilerle de kendini gösterebilir.
COVID -19 hastalığında etken coronavirüs ailesinden yeni tanımlanmış bir virüstür. Vakaların % 80’i hafif ya da belirtisiz seyreder. Bu durum bulaştırıcılık ve hastalığın yayılması bakımından büyük risk oluşturur. Ateş, kuru öksürük ve yorgunluk gibi belirtileri olabildiği gibi ishal, koku ve tat alma duyusunun kaybolması veya baş ağrısı ile de kendini gösterebilir. Hastalık tüm organları etkileyebilir. Ağır seyreden vakalar başta akciğer ve kalp olmak üzere tüm vücudun etkilendiği vakalardır.
Mevsimsel grip ile COVID-19’un belirtileri arasında benzerlikler vardır. Bu iki hastalığın bulaşma yolları da aynıdır. Hasta kişinin öksürmesi veya hapşırması ile etrafa saçılan damlacıklarla doğrudan veya bu damlacıkların bulaştığı yüzeylerden temas yoluyla başka insanlara da kolayca bulaşır.
Gripte hem kuluçka süresi yani virüs vücuda girdikten sonra hastalığın başlamasına kadar geçen süre, hem de seri aralık olarak tanımlanan süre, yani hastalık zincirinde iki vaka arasındaki süre daha kısadır. Gribin toplumda daha hızlı yayılmasının nedeni budur.
Ölüm oranları bakımından karşılaştırılma yapıldığında COVID-19’a bağlı ölüm oranının mevsimsel gribe bağlı ölüm oranından çok daha yüksek olduğu görülmekte.
Yaklaşmakta olduğumuz sonbahar aylarında ülkemizde ve tüm dünyada soğuk algınlığı, mevsimsel grip, zatürre ve COVID-19 vakalarının artacağını tahmin ediyoruz. Bu nedenle maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyulması büyük önem taşımakta.
Son haftalarda pek çok kişi şu soruyu soruyor:
‘Hocam grip aşısı ve zatürre aşısı yaptıralım mı?’
Mevsimsel grip ve zatürre aşıları için vurgulayarak söylüyorum, özellikle risk grubundaki kişi ve hastalar bu iki aşıyı da yaptırmalıdır.
65 yaşından büyük kişiler ve bazı kronik hastalıkları olan kişiler risk grubundadır.
Risk grubu olarak kabul edilen hastalık ve durumlar:
Kronik akciğer hastalığı (KOAH, Astım, Amfizem, Bronşektazi), kalp yetmezliği, kalp kapak hastalıkları, kronik karaciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, şeker hastalığı ve kanser.
Bağışıklığı baskılayıcı (kemoterapi veya kortikosteroid) tedavi görenler.
Dalağı alınmış olanlar.
Lösemi veya multipl miyelom tanılı hastalar.
Kemik iliği veya organ nakli yapılmış hastalar.
Alkol ve sigara kullananlar.
Sık zatürre geçirenler.
Beyin omurilik sıvı kaçağı olanlar.
Sağlık çalışanları, huzurevi çalışanları ve kalabalık ortamlarda çalışanlar.
Grip aşısı hazırlanırken bir önceki yıl toplumu en çok hastalandırılan virüsleri içeren 3 veya 4 alt tip influenza virüsü aşıya dahil edilir, her yıl aşı yeniden hazırlanır, bir önceki yılın aşıları kullanılmaz.
Ekim ve Kasım ayları grip aşısının yapılma zamanı olarak tercih edilmelidir. Bazen Eylülün ikinci yarısından itibaren de aşı yapılabilir. Aşılanmayan kişiler Mart ayının sonuna kadar aşılanabilir. Aşının etkisi yaklaşık iki hafta sonra başlar, koruyuculuğu yaklaşık 6-8 ay sürer.
Zatürre aşısı hazırlanırken zatürreye en sık neden olan pnömokok isimli bir bakteriye karşı hazırlanmış aşı kullanılır. Bu bakteriye karşı üretilmiş ve yılın herhangi bir zamanında yapılabilecek iki farklı aşı vardır :
PPSV23 (polisakkarit aşı) ve PCV13 (konjuge aşı)
Polisakkarit aşı hastalık yapan 23 bakteri türünün tümüne karşı bağışıklık sağlar. Bu tip aşının sağladığı bağışıklık yaşam boyu sürmez. Beş yılda bir tekrar yapılması gerekir. En fazla üç kez tekrarlanabilir.
Konjuge aşı 13 tür bakteriye karşı bağışıklık sağlar. Bu tip aşının sağladığı bağışıklık yaşam boyu sürer.
Son yıllarda konu ile ilgili uzmanlar kronik hastalıkları olan kişilere önce konjuge aşı, 8 hafta sonra polisakkarit aşı yapılmasını, kronik hastalığı olmayanlara ise sadece polisakkarit aşı yapılmasını önermekte.
Grip ve zatürre aşısı birlikte kullanılabilir. Fakat ortaya çıkabilecek kırıklık, hafif ateş gibi zararsız yan etkilerin hangi aşıdan olduğunu anlamak için birkaç gün ara ile yapılması da akla uygun bir seçenektir.
COVID-19 aşısı dünya çapında bir yarış konusu haline gelmiş olup henüz kullanıma sunulmuş değildir.
Grip ve zatürre aşıları COVID-19’a karşı koruma sağlamaz.
Sözlerime Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü bir sözüyle son vermek istiyorum:
‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’
Teşekkürler değerli Dr. Cemal Nuri Gürbüz. Sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.
Dr.bey ben sizin hastanizim.6 yıl once Doruk hastanesinde zaturre aşisi oldum ve doktor bunun ömur boyu tekrarlanmayacagini söyledı..grip aşisi oldugumda cok hastalaniyorum ve bir kac yildir olmuyorum.Diabet,Y.tansiyon ve venöz yetmezligim var ama bagisikligimi güclu tutup hastalanmiyorum cok sukur.Makale aydinlaticiydi.Tesekkurler.