Ateş… Su… Toprak… Masa…

Corona tehdidi azaldığına göre biraz siyaset konuşabilir miyiz?

İttifaklar ve Stratejik Ortaklık!

***

Kim dedi? Biri oradan hava dedi! Ne havası kardeşiiimm? Masa, masa, kapı gibi masa dediler…

Yemek masası, çalışma masası, bilgisayar masası, çizim masası, okey masası, rulet masası, kumar masası, narkotik masası, asayiş masası, satranç masası, kriz masası vs. uzar gider.

Sonra bu masaların çeşitleri vardır. Yuvarlak masa, kare masa, dikdörtgen masa, oval masa, açılır masa, ahşap, plastik, metal, sunta masa vs. yine uzar gider.

Sonra deyimler vardır; Masayı yıkmak! Masayı kurmak! Masayı devirmek!

‘’Memleket masası…’’

***

Aziz Türk Milleti.

Her şey bitti, iş masaya kaldı. Gelin birlikte ele alalım şu meseleyi.

Geçtiğimiz haftalarda Fox TV’de ‘Çalar Saat Hafta Sonu’ programına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Bir masa etrafında toplanmamız lazım, ortak aklı işletmemiz lazım. Bu masanın adını da ‘Memleket Masası’ diyelim. Gıda erişimi, gıda güvenliği önemli, tarım üretimi önemli olacak bundan sonra. Dünya küçülecek gibi görünüyor. Böyle bir ortamda yurt dışına karşı da birlikteliğin önemli olacağını düşünüyorum” demişti.

Akşener’in bu çağrısından sonra;

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, İYİ Parti’nin HDP’ye yönelik suçlamaları ve “memleket masası” önerisi için “Derdiniz memleket masası değil de, Saray’da oturacağınız bir masaysa, bunun için muhalefeti alet etmeyin” dedi.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, 19 Mayıs mesajında İYİ Parti’nin ‘Memleket Masası’ önerisini eleştirdi. Bahçeli, Memleket Masası’nı ‘’SİPARİŞ MASA’’ olarak niteledi ve öneriyi getirenleri ihanet içinde olmakla suçladı:

”Türkiye üzerinde kirli oyun kurup işbirlikçi figüranları sahneye süren, kindar ve kifayetsiz muhterislerle (aşırı tutkuları olan kimse) senaryo hazırlayıp her fırsatta servis eden iç ve dış mahfillere (toplantı yeri) en uyarıcı cevap, 19 Mayıs 1919’un zamanlar üstü mesajında saklıdır. Hiç kimse sipariş masa kurup ihanet ve işgal emellerini aklama ve temize çıkarma ayıbına ümit bağlamamalıdır. Memleketi kırık dökük masalara sığdırmaya çalışanların acıklı sonlarından ibret almak isteyenler, Mondros’tan Sevr’e kadar uzanan ihanet ve istila sürecinin nasıl yerle yeksan edildiğini unutmamaları ikazen tavsiyemizdir.”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise Meral Akşener’in “memleket masası” önerisine ilişkin, “Sürekli olarak masanın ayağını kesenler, sürekli antidemokratik siyasetten bahsedenler, saray rejimi diye Cumhurbaşkanımızı hedef alanlar, seçilmiş cumhurbaşkanının seçildiği seçimi gayrimeşru ilan etmeye kalkanlar, demokrasinin, sivil siyasetin, siyasal meşruiyetin ve anayasal meşruiyetin en temel ilkelerini ihlal edenlerle hangi zeminde bir araya gelip hangi kurallar içerisinde ne konuşacaksınız.” dedi ve kestirip attı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise şöyle konuştu: “Akşener’in ‘memleket masası’ çağrısı çok önemlidir. Bu aynı zamanda vatanseverlik örneğidir. Memleket ciddi bir sorunla, bir buhranla karşılaştığında onu atlatma konusunda bütün siyasi partiler bir araya gelip ortak çözüm arayışlarını toplumun önüne koymalıdır. Bu çağrıyı keşke Meral Hanım yerine daha önceden Erdoğan yapsaydı. Buna hepimiz giderdik. Erdoğan bu çağrıya büyük bir ihtimalle uymayacak zaten. Erdoğan gelir veya gelmez, buradan ben de bütün siyasi partilerin genel başkanlarına çağrı yapmak isterim. Meclis’te olsun veya olmasın bu çağrıya ‘evet’ diyelim. Telekonferans ile bir araya gelebiliriz. Daha yararlı olması için basına kapalı bir şekilde oturup konuşabiliriz.”

SP Genel Başkanı Karamollaoğlu, “Ayrıştıkça değil, birleştikçe, bir araya geldikçe hem millet olarak, hem de ülke olarak güçlenebiliriz. Buna samimiyetle inanıyorum” dedi.

Siyasi parti liderlerinin montaj yoluyla yerleştirilmiş farklı zamanlardaki görüntüleriyle birlikte Karamollaoğlu’nun konuşması yer aldı; “Birazdan izleyeceğiniz görüntüler hayal değil, gerekliliktir” denildi.

***

Eveeet değerli okurlar, Corona tehdidi azaldı ve siyaset-politika kaldığı yerden tüm hızı ile, polemikleri ile, tartışmaları ile başladı.

Politika hesap kitap işidir ve yaklaşık 19 yıldır Sayın Cumhurbaşkanı ve partisi AKP, bu işi en iyi yapanlar. Bu hesap kitap işlerinden zerre kadar anlamayan ise CHP gibi görünüyor 19 yıldır. Ufukta bir erken seçim var gibi duruyor. Partiler ve liderleri seçim çalışmalarına ve hesaplarına başladılar. Sırrı Süreyya Önder’in görüşme polemiği, arkasından gelen Memleket Masası Projesi, seçim çalışmaları ve koltuk kavgasından başka bir şey değildir, yukarıda uzunca yer verdiğim ‘’MASA’’ polemiği de bunun eseridir değerli okurlar. Kurulmak istenen aslında satranç masasıdır.

Şimdi!

Siyasiler kadar bilgi ve tecrübeye sahip olan biri olarak ben de sizler için bir masa kurdum ve senaryolar üzerinden birkaç çalışma yaptım.

Değerli okurlar,

Yukarıda geçmiş seçim verilerine dayanarak iki tablo hazırladım sizler için. Birinci tablo 2018 (yani en son yapılan) Milletvekilliği Genel Seçimi Türkiye Geneli ve İstanbul sonuçları, ikincisi ise 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Türkiye Geneli ve İstanbul sonuçlarını içermektedir.

***

Millet İttifakı ve İYİ Parti açısından baktığımızda; CHP en son yapılan 2019 Yerel Seçimlerinde elde ettiği başarıyı göz önünde bulundurarak HDP ile yaptığı Stratejik Ortaklığı (ittifak demiyorlar) kaybetmek istemiyor. Fakat bu Millet İttifakı’nın diğer ortağı İYİ Parti’nin işine gelmiyor. Çünkü HDP üst yönetimi, yerelde HDP tabanı son seçimde dolaylı ya da dolaysız olarak Millet İttifakı’na oy verdiler ve bu stratejik ortaklık sayesinde elde edilen başarıdan bir siyasi pay, bir çıkar, bir nasiplenme beklemekteler ya da en azından veremli gibi kendilerinden kaçılmasından hoşnut değiller. Öyle ya oya gelince HDP tabanına ihtiyacı olan ve kendilerinden bekleneni veren üst yönetim ve taban (seçmen) seçim sonrası isimlerinin bile yan yana zikredilmesinden çekinen Millet İttifakı’ndan oldukça rahatsızlar.

Bir de İYİ Parti’nin, çoğunluğu oluşturan milliyetçi tabanı da gözle görülmeyip, elle tutulmayan ama varlığından bariz herkesin ayan beyan haberdar olduğu bu stratejik ortaklıktan oldukça ama oldukça rahatsız. Hatta sırf bu yüzden partiden istifa edenler dahi oldu desek tespitimiz yanlış olmaz.

Cumhur İttifakı ve MHP açısından baktığımızda; Aynen Millet İttifakı için yazdığım 2019 yerel seçimlerinde kaybedilen büyükşehirler ve Türkiye genelinde kaybedilen oy, AKP ve kadrolarını oldukça rahatsız etmiş durumda. AKP’de bu durumlar diğer partilere nazaran bakıldığında tabanda ve parti yönetimlerinde konuşulur, tartışılır icabında raporlar hazırlanır lakin son tespit ve kararları Sayın Cumhurbaşkanı’nın seçim danışmanları, profesyonel şirketler ve stratejistler hazırlar ve kendisine sunarlar. En son kararı ise bu rapor, çalışma ve tespitlerden sonra Sayın Cumhurbaşkanı verir ve saha-taban en ivedi şekilde uygular.

Benim yaptığım çalışma ve değerlendirmeler sonucunda, son yapılan 2019 Yerel Seçimlerinde AKP’nin kaybettiği oy ve büyükşehirler göz önüne alındığında; HDP’nin stratejik ortaklığı Millet İttifakı’na kazandırdı. Aynı yöntem ile devam edilirse önümüzdeki genel ve cumhurbaşkanlığı seçiminde de hem AKP’nin, hem de Cumhur İttifakı’nın oy kaybetmesine, Meclis’teki koltuk üstünlüğünü yitirmesine ve Cumhurbaşkanlığının dahi tehlikeye girmesine neden olabilir. Lakin Cumhur İttifakı’nın MHP ortağı faktörü Sayın Cumhurbaşkanı’na bu raporları hazırlayanların en büyük karın ağrısı. Yani MHP, Cumhur İttifakı içinde HDP ortaklığı kesinlikle kabul etmeyecektir. Kaldı ki ‘Sayın Cumhurbaşkanı da MHP’yi kaybetmeyi kesinlikle göze almak istemez’ diye düşünüyorum.

İşte bu bilmem kaç bilinmeyenli denklemler ve sonu aydınlığa çıkmayan tünel hesapları arasında İYİ Parti, ‘’Memleket Masası’’ projesini ortaya attı.

Attı atmasına ammaaa..

Bu durumda eli en rahat olan ve söz konusu vatan, memleket olunca hesapsız kitapsız davranan MHP ve Genel Başkanı Sayın Bahçeli, düğümü çözecek olan ve yine her zamanki gibi son sözü söyleyecek olan liderdir.

Haa bu arada geçen seçimlerden farklı olarak DEVA ve Gelecek partileri de olacak bu seçimlerde. Öyle ya CHP peşinen İYİ Parti’ye danışmadan, bu iki partinin seçimlere katılamama durumu söz konusu olursa, yedek vekil vererek Meclis’te grup kurmalarına yardımcı olacağı sözünü verdi bile.

Kısaca denklemleri inceleyecek olursak;

*Millet İttifakı genişler: CHP, İYİ Parti, Stratejik Ortak (HDP), SP, DEVA, Gelecek Partisi, Demokrat Parti…

İYİ Parti tabanı ve seçmeni böyle bir ittifakı kesinlikle kabul etmeyeceği için, İYİ Parti bu ittifaktan çekilir.

Çekilmese bile, DEVA, Gelecek Partisi ve SP yüzünden muhtemel seçimde 10-15 milletvekili zor çıkarır ve Meclis’te koltuk sayısı en küçük parti olur gibi görünüyor.

*Cumhur İttifakı Genişler: AKP, MHP, İYİ Parti ve SP, BBP, DP…

MHP, İYİ Parti’nin olduğu hiçbir ittifak içinde yer almayacağı için böyle bir ihtimal söz konusu olmaz gibi.

*Cumhur İttifakı şekil değiştirir: AKP, İYİ Parti ve SP, DP…

AKP’nin sonunu getirecek olan ittifak olur gibi görünüyor. Zira dışarıda kalacak olan CHP, MHP VE HDP’nin oy toplamları % 50+1’i zorlar ve AKP bu riski göze almaz.

*Cumhur İttifakı şekil değiştirir 2: AKP, HDP…

‘’Siz, hepiniz, biz, ikimize döner.’’ AKP yine kaybeden olur.

Karşıda yalnız mağrur ve gururlu bir MHP. AKP, hem milliyetçi seçmene, hem kendi seçmenine AKP’yi yerin dibine batıracak kadar argüman ve done vermiş olur.

Karşıda yine CHP, İYİ Parti, DEVA, Gelecek Partisi, SP, DP. AKP’nin böyle bir hamlesinde %40’a varan oy oranlarını % 48-50’ye kadar çıkarabilirler. MHP’nin alacağı oy ile AKP-HDP ittifakı % 35’lere kadar bile gerileyebilir.

Denklemlere de baktığımızda kritik parti HDP, sıkıntıda görünen parti İYİ Parti gibi duruyor.

Cumhur İttifakı’na geçse MHP kabul etmez, AKP istemez.

Kendi Millet İttifakı’nda kalsa HDP Stratejik Ortaklığı, DEVA ve Gelecek Parti yüzünden, Meclis’e girse bile en küçük parti konumuna düşecek.

HDP ile gireceği her türlü ittifakta tabanı ve seçmeni kabul etmeyeceği için kaybetme olasılığı oldukça yüksek.

İçinden çıkılmaz bu durumda Sayın Akşener ortaya bir fikir attı, bir satranç masası kurdu. Lakin rakip olarak seçtiği hiçbir oyuncu masaya oturmuyor, masada yan yana oturduğu CHP ise yolda bulduklarını, yola çıktığına değişti ya da değişmesi içten bile değil. Çünkü amacı maçı kazanmak değil, masada bulunmak sadece.

AKP’deki durum daha karışık bu durumda, her koşul ve şartta yanında duran MHP ile meydana birlikte mi çıkacak? Stratejistlerinin raporlarına itimat edip oy oranı planları yaparak HDP ile mi yol yürüyecek?

Kritik faktör şu ki normal şartlarda HDP ve MHP’nin son seçimlerde aldığı oy oranı neredeyse aynı % 10-11 ama HDP’nin İstanbul ve Doğu-Güneydoğu oyları düşünüldüğünde HDP’nin % 10-11’i Türkiye geneli ve büyükşehir yasası kapsamında % 15’e tekabül eder. Ama sayın Cumhurbaşkanı bunu göze alabilir mi? AKP ve milliyetçi-muhafazakar seçmenine MHP ayrılığını nasıl izah eder? Hele bir de DEVA ve Gelecek partileri de oyuna dahil olduğunu düşünürsek!

Senaryo ve stratejiler uzar gider değerli okurlar. Politikacıların masa, tahta, koltuk, sandalye dediği budur.

Hedef ve amaç; hep koltuk ve sayılarıdır.

Bu kadar yazımın üstüne diyorum ki;

Son sözü yine Sayın Bahçeli söyleyecektir. Zamanın beni haklı çıkarmasını bekleyelim ve hep birlikte görelim.

Corona riski azaldı diye tedbiri elden bırakmayın, sağlıcakla ve esen kalın.