Avukat Kazan açıkladı: Mehmet Ağar nasıl aklandı?
Hukukçu Turgut Kazan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Mehmet Ağar’ın nasıl “aklandığını” açıkladı.
Cumhuriyet’in aktardığına göre; Mehmet Ağar’ın “Benim alnım açıktır” sözüyle ilgili dikkat çeken ifadeler kullanan hukukçu Turgut Kazan, “Bu süreç hiç konuşulmuyor” diyerek Ağar’ın akıl almaz bir başvuruyla ‘aklandığını’ ve bu olayın yargının durumunu gösterdiğini belirtti.
Mehmet Ağar’ın ‘Alnım açıktır’ şeklindeki açıklamayı nasıl yapabildiğini anlatan Kazan, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz’e silah taşıma izni vermek ve Yeşil Pasaport sağlamak suçlamasından yargılanan Ağar’ın, 5 yıl hapis cezasına çarptırıldığını ve cezaevine girdiğini hatırlattı. Avukat Turgut Kazan, 17-25 Aralık sürecinde Yargıtay’daki görev değişikliklerinin ardından Ağar’ın ‘bozma’ talebinde bulunduğunu ve Yargıtay’ın infazın yapılmasına rağmen mahkumiyet kararını bozarak düşme kararı verdiğini belirtti.
‘Böylece Mehmet Ağar benim alnım açıktır diyebilme imkanı yaratılmış oldu’ diyen ve Ağar’ın yaptığı başvuruyu ‘akıl almaz’ olarak tanımlayan Kazan, bugün bunların konuşulmadığının altını çizdi.
Turgut Kazan’ın Twitter’dan yaptığı açıklamalar şöyle:
“GERÇEKLERİ HATIRLATMAK İSTİYORUM”
Videolarla başlayan tartışma üzerine bazı gerçekleri hatırlatmak istiyorum. Çünkü, 90’lardaki benzer örnekleri gençlerimiz bilmiyor. Ve şimdi AĞAR beni devlet / millet çok iyi biliyor, alnım açıktır diyor. Ve sahibinin ricasıyla Yalıkavak marina yöneticisi olduğunu söylüyor.
Üstelik, kendileri bırakırsa oraya mafyanın çökeceğini belirtiyor. Sonra, SOYLU tepki gösterince sürçü lisan ettim, devlet her şeye hakimdir düzeltmesine sığınıyor. Dolayısıyla geçmişe bir bakmak gerekiyor.
“İŞTE BU SÜREÇ HİÇ KONUŞULMUYOR”
96 yılının sonlarıydı, Mesut Yılmaz meclis araştırma komisyonuna inanılmaz 2 video sunacağını açıkladı. Frankfurt eyalet mahkemesinin 3 eroin kaçakçısıyla ilgili delilleri ortaya saçıldı. Böylece Ağar’ın durumu tartışmaya açıldı. Dokunulmazlığı kaldırıldı. AYM de itirazını reddetti.
Ocak 1998’de 3 saat süren sorgusu yapıldı. Tabii, kayıp silahlar konusunun devlet sırrı olduğu, ancak Yüce Divan’da yargılanabileceği savunuldu, ama TBMM komisyonu Yüce Divan sevkini önledi.
Sonra Çatlı ve Öz’e silah taşıma izni vermek ve yeşil pasaport sağlamak suçlamasıyla Ankara özel yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı, 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu cezayı onayınca Aydın/Yenipazar cezaevinde infaz başladı. Denetimli serbestlikten yararlanarak 29.04.2013’te tahliye edildi. Yani verilen hüküm kesinleşti ve infaz edildi.
Ne var ki, 17-25 Aralık sürecinde Yargıtay dairelerinin görevleri değiştirilmiş, yeni atamalar yapılmıştı. Bu aşamada, Yargıtay http://C.Başsavcılığı, Y9CD (Yargıtay 9. Ceza Dairesi) kararı için zamanaşımı dolduğu için bozma ve düşme kararı verilmesi gerektiğini söyleyerek Y16CD’ye (Yargıtay 16. Ceza Dairesi) başvurdu.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi de zamanaşımı dolduğu için yıllarca önce infazı tamamlanan mahkumiyet kararını bozarak düşme kararı verdi. Ve böylece Mehmet Ağar’a benim alnım açıktır diyebilme imkanı yaratılmış oldu. İşte bu süreç hiç konuşulmuyor.
“İZLENEN YOLU VE YARGIMIZIN DURUMUNU GÖSTERİYOR”
Ayrıca, ben Adalet Bakanlığı yapmış olsam, artık avukatlık yapmayı bile doğru bulmam. Çünkü, adil yargılanma hakkı yönünden karşı tarafın kaygı duyacağını düşünürüm.
Nitekim, Adalet ve İçişleri Bakanlığı yapmış dostlarım var. Hiçbiri siyasal mücadele dışında marina ve benzeri işleri üstlenmediği gibi, avukatlık da yapmadı.
Dolayısıyla Mesut Yılmaz’ın sunduğu videolarda Baybaşin, Bucak, Çatlı ve Öz gibi kişilerle bağlantısı tartışılan, mahkum olup infazı tamamlanan Ağar’ın akıl almaz bir başvuruyla ve yıllar sonra bir çeşit aklanması, izlenen yolu ve yargımızın durumunu gösteriyor. Bilginize sunuyorum.