Bakan Ersoy: Müzik emekçilerine destek projesini 11 Aralık’ta ilan edeceğiz
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Pandemi döneminde geliri olmayan, desteğe ihtiyacı olan müzisyen, müzik emekçileri, yorumcu ve eser sahiplerini kapsayan bir projeyi 11 Aralık’ta detaylarıyla birlikte ilan edeceğiz.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Genel Kurulu’nda, bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2021 yılı bütçesinin ilişkin yaptığı konuşmada, tam bağımsız, güçlü ve lider bir Türkiye’nin inşası ve ihyası yolunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, büyük bir gayret ve özveriyle çalışmayı sürdürdüklerini belirterek, bakanlık olarak emanet aldıkları yetkileri, Türkiye’yi kültür ve turizm alanında bir marka haline getirmek, sanatsal faaliyetlerin yaygınlaşmasına katkı sağlamak, sürdürülebilir turizm anlayışı ile Türkiye’nin dünya turizmindeki payını artırmak için kararlılıkla kullandıklarını söyledi.
Bu hedefler doğrultusunda gerçekleştirdikleri çalışmalar neticesinde çok başarılı iki yıl yaşadıklarını ifade eden Ersoy, 2018’de 46 milyon, 2019’da 52 milyon ziyaretçinin Türkiye’de ağırlandığını kaydetti. Ersoy, “Hem ağırlanan turist sayısında hem de prestij göstergesi olan mavi bayraklı plaj sayısında lider ülkelerden biri konumuna geldik.” diye konuştu.
Ersoy, arkeolojik kazı çalışmalarının sayı ve sürelerinin artırılması, çeşitli yollarla yurt dışına çıkarılmış kültür varlıklarının iadesi, gelecek nesillere aktarılması gereken eserlerin yurt içi ve yurt dışındaki restorasyonları, ihtiyaç sahibi ülkelerde eğitim ve sağlık kuruluşlarının yapılması, dünyanın dört bir tarafındaki öğrencilere eğitim imkanı sağlanması, resmi kalkınma yardımları ile milletin yardımseverliğinin gösterilmesi gibi başlıklarda önemli başarılar elde ettiklerini söyledi.
“Sinema sektörüne aktarılan destekler 2020 yılında artarak devam etmiştir”
Göreve başladıkları günden beri kültür ve sanat alanlarında desteklerini her geçen yıl artırarak sürdürdüklerine işaret eden Ersoy, “Kovid-19 salgını sebebiyle bakanlığımızca sinema sektörüne aktarılan destekler 2020 yılında artarak devam etmiştir. 2020 yılında sinema sektöründe üretim desteği kapsamında senarist, yapımcı ve yönetmenlere, 234 proje ile toplam 46,5 milyon TL destek verdik. Geride bıraktığımız 11 ayda 9’u yurt dışı, 67’si yurt içi olmak üzere toplam 76 sinema etkinliğine; doğrudan sinema alanında faaliyet gösteren meslek birlikleri ve kuruluşları üzerinden 25 milyon TL destek sağladık.” dedi.
Üretim ve etkinlik desteklerinin yanı sıra sektörün daha güçlü şekilde yoluna devam etmesi amacıyla da Anadolu’da 1 veya 2 salonu olan işletmecilere 15 milyon TL yerli film gösterim desteği sağlayacaklarını vurgulayan Ersoy, başvuruları 30 Aralık’a kadar toplayacaklarını ve ödemelere de ocak ayında başlayacaklarını kaydetti.
Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakanlığımızın, ilgili bakanlıklarımız ve kurumlarımızla yürüttüğü ortak çalışmalar neticesinde, kongre, konferans, seminer ve fuar giriş ücretlerinde KDV oranları, yıl sonuna kadar yüzde 8’e indirilmiştir. Sinema, tiyatro, opera, operet, bale, müze giriş ücretleri KDV oranları da yıl sonuna kadar yüzde 1’e indirilerek neredeyse sıfırlanmıştır. Maliye ve Hazine Bakanlığımızla yaptığımız görüşme sonucu, KDV indirimlerinin süresinin uzatılması konusunda görüş verdik. Kısa süre içinde neticelenmesini bekliyoruz.
Ayrıca iş yeri kira stopajı yüzde 20’den yüzde 10’a indirilerek kiracı olarak faaliyetlerini yürüten başta özel müzeler, sanat galerileri ve tiyatrolar olmak üzere kültür sektörü mensuplarına destek sağlanmıştır. Bakanlığımız tarafından 2019-2020 sanat sezonunda özel tiyatrolarımıza ayrılan 6 milyon 100 bin TL destek, 2020-2021 sezonunu kapsayan dönemde pandemi koşulları da göz önüne alınarak yaklaşık üç buçuk kat arttırılmış ve 21,5 milyon TL’ye çıkarılmıştır. Bu rakamın 12 milyonu proje desteği, 9,5 milyonu dijital proje desteği şeklinde kullanıldı. Yardımların kime verildiği Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü web sitesinde şeffaf bir şekilde açıklanmıştır.”
Salon desteği sağlamak adına özel tiyatro salonlarının “Kültür Yatırım ve Girişim Belgesi” almasını sağladıkların ifade eden Ersoy, belge ile işletme aşamasında yüzde 25 oranında sigorta primi, işveren payı ve gelir vergisi stopaj indirimi; doğalgaz ve elektrik tüketiminde yüzde 20 indirim ve su tüketiminde de bulunduğu bölgenin en düşük tarifesinden ücretlendirilme avantajının sağlandığını söyledi. Ersoy, tüm bunların yanında sahne desteği kapsamında bakanlığa ait kültür merkezleri ve Devlet Tiyatroları salonlarını 1 Aralık 2020–15 Haziran 2021 tarihleri arasında özel tiyatroların kullanımına sunduklarını kaydetti.
Özel tiyatrolara “Turne Desteği” ve “Dijital Tiyatro” projeleri adı altında 2 yeni programla, 15 milyon TL ilave destek vereceklerini belirten Ersoy, “Turne Desteği” başvurularını almaya başladıkların, “Dijital Tiyatro” başvurularını da 30 Aralık’a kadar alacaklarını, bu destek programlarının ödemelerine de ocak ayı itibarıyla başlayacaklarını bildirdi.
Ersoy, özel tiyatrolarla ilgili bir çalışma grubu oluşturduklarını, kendisinin başkanlığında toplandığını ve bütün yardımlar ile bundan sonra nasıl devam edileceğini tartıştıklarını, onlarla birlikte ortak karar alarak devam ettiklerini söyledi. Ankara Sanat Tiyatrosu’yla (AST) ilgili milletvekillerinden bir soru geldiğini ifade eden Ersoy, “AST de bu grupta yer alıyor. Ayrıca bu sene verdiğimiz devlet yardımlarından AST de yararlandı. Onu da özellikle belirtmek istiyorum.” dedi.
“Deneme amaçlı yaptığımızı bu projeyi büyütme kararı aldık”
“Müzik Hayattır Projesi” kapsamında 20 ilde 405 Roman müzisyene dijital kayıt desteği verdiklerini anımsatan Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
“Deneme amaçlı yaptığımızı bu projeyi büyütme kararı aldık. Pandemi döneminde geliri olmayan, desteğe ihtiyacı olan müzisyen, müzik emekçileri, yorumcu ve eser sahiplerini kapsayan bir projeyi 11 Aralık’ta detaylarıyla birlikte ilan edeceğiz. Başvurularda birlik, dernek veya sendika üyesi olma şartı aramayacağız. Aylık seyyanen 1000 TL, 3 ay süre ile toplamda 3 bin TL ödeyeceğiz. Aralık ayı içinde başvuruları toplayacak; ocak, şubat ve mart aylarında ödemeleri yapacağız. Bu projeye 30 binden fazla başvuru olacağını tahmin ediyoruz. Listelerle ilgili ‘kimlere vereceksiniz’ gibi bir asılsız ihtamda bulunuldu. Biz, bu projelere katılanların listelerini meslek birlikleri, müzik dernekleri ve Müzik-Sen sendikasıyla beraber hazılıyoruz ve bizzat ben toplantılara da katılıyorum.”
“İstanbul Atatürk Kültür Merkezi inşaatının yüzde 80’i tamamlandı”
Ersoy, bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2021 yılı bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, bakanlık tarafından fikri mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi ile kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesine yönelik 2020 yılı ocak-kasım döneminde projelere ve meslek birliklerine toplam 44 milyon lira destek sağladıklarını belirterek, “Bu projelerde yapılan ödemelerin yaklaşık yüzde 50’sinin sanatçı, yazar, oyuncu, yönetmen gibi yaratıcı katkı sunan kişilere yapılan telif kaşe ödemeleri olduğunu özellikle vurgulamak isterim.” diye konuştu.
Bakanlık tarafından meslek birliklerine verilen desteği bu yıl için yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle yüzde 50 artırarak 5,8 milyon liraya çıkardıklarını belirten Ersoy, “Bakanlığımızda yevmiyeli çalışan sanatçılarımıza ilişkin 25 yıllık köklü bir sorunu Ocak 2020 itibarıyla çözdük. Yevmiyeli statüde çalışan yaklaşık 3 bin sanatçımızı sözleşmeli statüye geçirerek özlük haklarında önemli bir iyileştirme sağladık, maaşlarında yaklaşık yüzde 50 oranında artış yaptık, sosyal güvenlik ve yıllık izin hakkına kavuşmalarını sağladık. Pandemi döneminde onları yasal güvence altına alarak sosyal ve ekonomik anlamda yüz yüze kalacakları olası sıkıntıları önlemiş olduk.” ifadelerini kullandı.
Ersoy, telif hakkı sahiplerine hak ettikleri korumanın sağlanması ve kültür endüstrisinin güçlendirilmesinin bakanlığın öncelikli hedeflerinden olduğunu belirtti, bu hedef doğrultusunda telif hakları alanında gerekli mevzuat, korsanlıkla mücadele, eğitim, farkındalık ve sektörel destekleme faaliyetlerinin sürdürüldüğünü söyledi. Ersoy, “Bu kapsamda ülkemiz kültür endüstrisini oluşturan sektörlerin yarattıkları ekonominin boyutunu ve potansiyelini ölçmek amacıyla başlattığımız çalışma sonucu bir rapor hazırladık. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün belirlediği metodolojiyle hazırlanan söz konusu rapor, kültür endüstrilerine ilişkin ekonomik göstergelerin ortaya konulması ve bu alana yönelik politikaların belirlenmesi açısından önemlidir.” dedi. Ersoy ayrıca, telif hakları alanında bir ihtisas kütüphanesi oluşturulması amacıyla çalışmaların da başlatıldığını söyledi.
Sinema ve müzik eserleri ile kitaplarda zorunlu olan bandrolün, korsanla mücadelede en etkili uygulamalar arasında olduğunu vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:
“2020 yılının ilk 11 ayında yaklaşık 412 milyon bandrol verilerek, geçen seneye göre yaklaşık yüzde 5 artış sağlamıştır. Bununla birlikte il denetim komisyonları tarafından 2020 yılı ocak-kasım döneminde gerçekleştirilen 498 operasyon, korsan faaliyetlerin kaynağında engellenmesini sağlamıştır. Bu arada kamuoyunda yanlış bilinen bir konuya özellikle tekrar değinmek istiyorum. Bandrol içerikle ilgili bir kontrol mekanizması olmadığı gibi dünyanın hiçbir yerinde de içerik denetimi yapılmamaktadır. Yani yayınlanmadan önce içerik kontrolü sansür olarak kabul edildiğinden tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yapılmamaktadır. Özetle, telif hakları sahiplerinin haklarını koruyabilmek ve istatistik toplamak için tamamen ticari amaçla yapılan bandrol işleminin, bakanlığımızın yayın içeriklerini onaylaması veya onaylamaması şeklinde gösterilmesi doğru bir yaklaşım değildir.”
1826 yılında Muzika-ı Hümayun adıyla kurulan, 1924’te Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk müzik kurumu olma sorumluluğunu üstlenen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının (CSO) iki asırlık tarihiyle dünyada son derece saygın ve özel bir yere sahip olduğunu hatırlatan Ersoy, “Çıtasını daha da yükselterek uluslararası alanda en zengin repertuarı sunmak üzere çalışmalarını sürdüren değerli kurumumuz kadrosunu da 30 genç yeni sanatçı ile güçlendirmiştir.” dedi.
CSO’nun başarılarına ve hedeflerine uygun olarak inşasını tamamladıkları yeni binasının aynı zamanda Türkiye’de senfoni orkestrası için tasarlanmış ilk bina olduğuna işaret eden Ersoy, “Bu eser 2 bin 23 koltuk kapasiteli Büyük Salon ve 500 koltuk kapasiteli Mavi Salon ile hizmet verecektir. CSO’nun 60 yıldır kullanmakta olduğu 600 kişilik Tarihi CSO Salonu ise hızla restore edilerek faaliyetine devam edecektir. Sergi mekanı ve açık hava alanlarından oluşan müzik kampüsü, ülkemizin ve dünyanın ünlü müzisyenlerinin katılımıyla 3 Aralık’ta hizmete açılmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlık olarak sadece binalara yatırım yapmadıklarını anlatan Ersoy, “Onları yaşatacak konseptleri de yaratarak cazibe merkezleri haline getiriyoruz. 154 bin metrekare alanda bulunan yeni CSO binamızı tarihi CSO salonu ve Cermodern Kültür Merkezimiz ile beraber kültür adasına dönüştürerek Ankara’nın yeni cazibe merkezi yapacağız.” diye konuştu.
Milli kültürün tanıtılması ve toplumsal kalkınmaya katkılarıyla büyük öneme sahip olan kültür merkezlerine yönelik yatırımlara da devam ettiklerini belirten Ersoy, “Mevcut 116 kültür merkezimize ilaveten 2020 yılında Erciş Kültür Merkezi tamamlanmış olup, Burdur Kültür Merkezi inşaatı da yıl sonuna kadar tamamlanacaktır. Ayrıca, önümüzdeki dönemde hizmete açılması hedeflenen 4 yeni kültür merkezinin projelendirilmesi ve yapımına ilişkin çalışmalar devam etmektedir.” ifadesini kullandı.
Bakanlığın önemli projelerinden birisinin de İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin, nitelik ve nicelik bakımından çağımızın gereksinimlerine uygun olarak yeniden inşa edilmesi olduğunu vurgulayan Ersoy, “Pandemi koşullarına rağmen çok hızlı yürüttüğümüz projede, inşaatın yüzde 80’ini tamamlamış bulunmaktayız. İnsanlarımızın hayatını sahne sanatlarının bütün biçimleriyle zenginleştirecek olan Atatürk Kültür Merkezi’nin hedefi, yediden yetmişe herkesi iyi sanatla ve üstün eserlerle buluşturmak, onları bilgilendirmek ve etik değerleri gözeten şeffaf bir yönetim anlayışı sergilemektir.” dedi.
Ersoy, 95 bin 600 metrekare kapalı alanla Atatürk Kültür Merkezi bünyesinde 2 bin 38 kişilik opera salonu, 805 kişilik tiyatro salonu, sanat ve müzik kütüphanesi, çocuk sanat merkezi, sanat galerisi, çok amaçlı salon, tasarım dükkanı, otopark ve sinemaların bulunduğunu, sahne sistemleri en son teknoloji ile tasarlanan Atatürk Kültür Merkezi’nin, bakanlığın sanat kurumlarının yanı sıra, özel sanat topluluk ve kurumlarının da mekan ihtiyacına cevap vereceğini, uluslararası yapımlara da kapılarını açacağını söyledi.
“Galata Kulesi açılış tarihinden itibaren yoğun ilgi gördü”
“Beyoğlu Kültür Yolu Projesi”nin güzergahını anlatan Ersoy, “Kültür yolu tiyatrodan sinemaya, opera ve baleden, kısa film ve kitaplara, güzel sanatlardan geleneksel sanatlara pek çok kültür-sanat etkinliğini bir araya getirecektir.” diye konuştu.
Galata Kulesi’nin restorasyonunun tamamlandığını ve cazibe merkezi olarak 6 Ekim’de yeniden ziyarete açıldığını dile getiren Ersoy, Galata Kulesi’nin açılış tarihinden itibaren yoğun ilgi gördüğünü ve geçen iki aylık süreçte 120 bin ziyaretçiyi ağırladığını bildirdi. Ersoy, İstanbul Beyoğlu Atlas Sinema Müzesi ve sinemasındaki çalışmaların tamamlandığını ve binanın resmi açılışını sinemaların yeniden faaliyete geçeceği takvime uygun olarak gerçekleştireceklerini söyledi.
Restorasyon ve sergileme çalışmaları son aşamasına gelen Ankara Resim ve Heykel Müzesi’ni, bu sene aralık ayında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıl dönümünde ziyarete açmayı hedeflediklerini belirten Ersoy, ancak hafta sonları uygulanan koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle bu açılışı 28 Aralık’ta gerçekleştireceklerini aktardı.
Ersoy, şöyle devam etti:
“2000 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne alınan Sümela Manastırı’ndaki çalışmaların birinci etabı 25 Mayıs 2019’da, ikinci etabı da 28 Temmuz 2020’de tamamlanmıştır. Bu çalışmaların ardından yoğun ziyaretçi alan manastırın, daha önce hiç ziyarete açılmamış olan bölümleri de üçüncü etap olarak planlanmış olup, çalışmalar 2021 yılında tamamlanacaktır.
Bugüne kadar 156 ülkede yaklaşık 600 milyon kişiye ulaşan dizi filmlerimiz, ülkemizin yurt dışındaki varlığını güçlendiren en etkili kültürel diplomasi araçlarından biri haline gelmiştir. Ayrıca bakanlığımız destekli sinema filmleri, 2020 yılında Rotterdam, Tokyo, Varşova, Moskova, Saraybosna ile Cinemed-Montpellier gibi dünyanın önemli uluslararası film festivallerinde yer almıştır. Türk sinemasının ve ülkemizin tanıtımına önemli katkı sağlanmıştır. Şimdiye kadar yaklaşık 2,5 milyon çocuğumuzu sinema ile buluşturduğumuz ancak bu yıl Kovid-19 salgını nedeniyle ara vermek durumunda kaldığımız ‘Sinemaya Gitmeyen Çocuk Kalmasın’ projesi kapsamında 2023 yılına kadar 5 milyon çocuğumuzu sinema ile tanıştırmayı hedefliyoruz.”
“157 kazı çalışması, ülkemizin çeşitli yerlerinde devam etmektedir”
Türkiye topraklarının dünya kültür ve medeniyet birikiminin hazine odası olduğunu vurgulayan Ersoy, “Bu bilinçle, kültürel varlıklarımızı gün yüzüne çıkaracak 157 kazı çalışması ülkemizin çeşitli yerlerinde devam etmektedir. Mevcut 157 arkeolojik kazı çalışmasının 125’i Türk kazı başkanlıklarınca, 32’si yabancı kazı başkanlıklarınca sürdürülmektedir. 2020 yılında Kovid-19 salgınına yönelik tedbirlere rağmen arkeolojik kazı ve yüzey araştırması sayısı 500’ü aşmıştır.” dedi.
Kültür varlıklarıyla ilgili çalışmaların sadece yeni keşfedilen alanlarla sınırlı olmadığını vurgulayan Ersoy, “Bu topraklara ait olan ancak vaktiyle yurt dışına çıkarıldığı tespit edilen kültür varlıklarımızın ülkemize iadesine yönelik çalışmalar bakanlığımız tarafından; çoğunlukla diplomatik girişimler, gerekli olduğu hallerde ise hukuk yoluna başvurulması suretiyle sürdürülmektedir. 2019 yılında İngiltere’den iadesi sağlanan ‘Çini Pano’yu, Bulgaristan’dan iadesi sağlanan, içinde sikkelerin de olduğu 101 adet eseri, 2020 yılında İngiltere’den iadesi sağlanan Isparta Kökenli Lahit Parçası ve Tunç Boğa Araba Modeli’ni ve İtalya’dan iadesi sağlanan Lidya Yazıtı’nı getirilen eserlere örnek olarak verebilirim. Ülkemiz kökenli eserlerin iadesine yönelik hukuki ve diplomatik çalışmaları sürdürülmekte olan 65 dosyamız mevcuttur.” diye konuştu.
Bakanlığın çalışmaları neticesinde, UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki varlık sayısının 2018 yılında listeye alınan Göbeklitepe ile 18’e yükseldiğini hatırlatan Ersoy, “Dünya Miras Geçici Listemizde yer alan Malatya Arslantepe’ye ilişkin adaylık dosyası 2019 yılında UNESCO Dünya Miras Merkezi’ne iletilmiş olup 44. Dünya Miras Komite Toplantısı’nda karara bağlanacaktır. Ayrıca, Gordion’a ait Dünya Miras Listesi adaylık dosyası ön değerlendirme yapılmak üzere 2020 yılında UNESCO Dünya Miras Merkezi’ne sunulmuştur. Beypazarı Tarihi Kenti, İzmir Tarihi Liman Kenti, Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı, Koramaz Vadisi ile Zerzevan Kalesi’nin UNESCO Dünya Geçici Miras Listemize dahil edilmesi sağlanarak, listedeki varlık sayımız 2020 yılı itibarıyla 83’e ulaşmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Ersoy ayrıca, Türkiye’nin, Somut Olmayan Kültürel Miras alanında UNESCO’ya en çok unsur kaydettiren ilk 5 ülke arasında yer aldığını söyledi.
Ersoy, “14-19 Aralık 2020 tarihleri arasında düzenlenecek olan UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras 15. Hükümetlerarası Komite Toplantısında ‘Minyatür Sanatı’ ve ‘Geleneksel Zeka ve Strateji Oyunu: Mangala’ unsurlarının kaydedilmesiyle UNESCO’ya kayıtlı unsur sayımızın 20’ye ulaşması beklenmektedir.” şeklinde konuştu.
Ersoy, “Sayın Cumhurbaşkanımızın çok önem verdiği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin temel aldığı esaslardan olan ‘bürokrasinin azaltılması ve vatandaşlarımızın hizmete hızlı bir şekilde erişebilmesi’ amacının tesisi için Bakanlığımızca Koruma Bölge Kurulları gündemindeki konuların hızlandırılmasına yönelik olarak Performans Yönetim Sistemi Projesi’ni başlattık. Proje ile işlem süreleri ortalama 3 aydan 30 güne indirilmiş ve yüzde 92 performans oranına ulaşılmıştır. Bugün itibarıyla kurulların gündeminde karara bağlanmayı bekleyen dosya bulunmamaktadır.” dedi.
Ersoy, Kapadokya’da gittikçe artan kaçak yapılaşmanın önüne geçmek ve bölgenin eşsiz doğal zenginliklerini korumak amacıyla kurdukları Kapadokya Alan Başkanlığı’nın, 2020 yılının ilk 11 aylık döneminde 28 komisyon toplantısı yaptığını ve 795 konuyu karara bağladığını söyledi.
“Turizm sektörü yılı, tüm dünya ve rakiplerden daha düşük bir daralmayla kapattı”
Ersoy, Bakanlık olarak Kovid-19 salgınının sektör üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve kademeli de olsa başlayan turizm hareketlerinin Türkiye’ye yönelmesini sağlamak için, dünyada ilk örneklerden biri olan Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı’nı başlattıklarını söyledi.
Bu program sayesinde, turizm sektörünün, yılı, tüm dünya ve rakiplerden daha düşük bir daralmayla kapattığını söyleyen Ersoy, “Sertifikasyon programı, birçok ülke tarafından örnek gösteriliyor. Rakibimiz olan Yunanistan ve İspanya’da, Türk hükümetinin yaptığı çalışmalar kendi hükümetlerine örnek olarak gösterilmektedir. Rakiplerimizden görece olarak daha düşük daralma da bunun ispatı. Başka lafa ihtiyaç yok.” dedi.
Sertifikasyon programını ilk olarak Türkiye’yi en çok ziyaret eden 70 ülkedeki mevkidaşlarına, turizm hareketinin yeniden başlaması için alınan kapsamlı tedbirleri detaylı bir şekilde anlattıklarını bildiren Ersoy, “Ukrayna, Rusya ve Birleşik Krallık gibi ülkemize sürekli ziyaretçi gönderen ana pazarlarımızın basın organlarında yer alacak yayınlar için ağırlama faaliyetleri yürüttük. Titizlikle ve profesyonel bir şekilde yürütülen bu program sayesinde rakibimiz olan diğer ülkelerin önüne geçmiş bulunuyoruz.” diye konuştu.
Salgından dolayı turizm sektörünün içinde bulunduğu olumsuzlukların azaltılması ve yeni normal düzende faaliyetlerini yürütebilmesi amacıyla, birçok destek paketi hayata geçirildiğini belirten Ersoy, bunlarla ilgili bilgi verdi.
“1,3 milyar izlenme rakamı”
Hava trafiğinin açılmasıyla birlikte ana pazarlarda televizyon reklamı ve dijital reklamlarla; kalan hedef pazarların tamamında da yine dijital reklamlarla yoğun iletişim çalışmaları yaptıklarını söyleyen Ersoy, “Bu yaz Rusya, İngiltere, Almanya, Ukrayna pazarlarının seyahat için en çok tercih ettiği ülkelerden biri olduk. 2020 yılında 14 ülkede TV reklamlarımız yayınlandı. Ayrıca 8 ülkede, en saygın ve en çok okunan 57 dergide yıl boyunca reklam çalışması gerçekleştirdik.” bilgisini verdi.
82 ülkede, 54 film ile devam etmiş olan dijital reklamların toplamda 6,7 milyar gösterim, 1,3 milyar izlenme rakamlarına ulaştığını dile getiren Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin global tanıtım kanalı ‘goturkey.com’ yenilenmiş yapısıyla yayına alındı. Modern tasarımı ve teknolojik altyapısı ile ülkemizin rakiplerinden ayrışmasına katkı sağlayacak olan platform, Türkiye hakkında bilgi almak ve seyahatini planlamak isteyen tüm kullanıcılara, ülkenin kültür ve turizm değerlerini tek bir çatı altında sunacak. ‘goturkey.com’ sitesi, kullanıcıların profillerine göre özelleştirilmiş içeriği ile Türkiye’nin global bir turizm markası olarak tanıtımında en önemli rolü oynamaya devam edecek.
Yeni platform, ziyaretçilerin davranış analizini yaparak hedef ülke bazlı tanıtıma, destinasyon tanıtım modeli inşa etmeye ve yeni ürün tasarımına imkan verecek. Yurt içi ve yurt dışı turizm verileri ile beslenen platform ile hedef pazar trendleri, uçuş hareketleri ve rezervasyon hareketleri takip edilir hale gelecek. Bu sayede, dünyada kendi alanında benzersiz yapısı ile ‘Go Turkey’ platformu, ülkemizin turizm sektöründeki dijital dönüşümünü başlatarak veriye dayalı ve yapay zeka destekli stratejik turizm planlaması yapılmasına imkan sağlayacak. Bu, dünyada ilktir. Muhtemelen bu da rakiplerimiz tarafından kopya edilmeye çalışılacaktır.”
“Ücretsiz halk plajları”
Türkiye’nin, uluslararası Mavi Bayrak Programı çerçevesinde 2020 yılında 486 plaj ile dünya sıralamasında üçüncü olduğunu söyleyen Ersoy, “2023 yılına kadar Mavi Bayraklı Plaj sayısını hızla artırarak dünya birinciliğini hedeflemekteyiz.” dedi.
Plajlar konusunda, turizmin yoğun olduğu bölgelerde yerel halkın da taleplerini dikkate alarak Çeşme, Bodrum, Kadriye ve Belek olmak üzere 5 yıldız standardında toplam 4 adet ücretsiz halk plajı vatandaşların hizmetine sunulduğunu ifade eden Ersoy, “2021 yılında da Antalya Manavgat, Kemer ve Marmaris İçmeler olmak üzere 3 tane daha ücretsiz halk plajını hizmete açacağız. Bu tesisler, vatandaşlarımızın konforlu bir şekilde plaj kullanımına imkan sağlamaktadır.” diye konuştu.
Ersoy, yeni turizm yatırımlarının hayata geçirilmesi noktasında çalışmalara devam ettiklerini söyleyerek bu projelerden en önemlisinin Ege Turizm Merkezinin ilk etabı olan Çeşme Projesi olduğunu bildirdi. Ersoy, “Bu kapsamda Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi 13 Eylül 2019 tarihinde ilan edilmiştir. Söz konusu bölgede projelendirme ve planlama çalışmaları, Büyükşehir ve ilçe belediyesi ile İzmir Ticaret Odası’nın görüşleri alınarak ve mutabakat sağlanarak 2021 sonunda tamamlanacak olup 2023 yılında bölgenin turizme kazandırılması hedeflenmektedir. Biz hem Büyükşehir hem ilçe belediyeleriyle iş birliği yaparak bu projeleri şekillendiriyoruz.” dedi.
Kütüphane hizmetlerinin, 57’si gezici, 63’ü çocuk ve 7’si edebiyat müze kütüphanesi olmak üzere 1265 kütüphanede sürdürüldüğünü aktaran Ersoy, kütüphanelerdeki toplam kitap sayısının 20 milyonun üzerinde olduğunu kaydetti.
Ersoy, 2020 yılında 26 yeni kütüphane açıldığını, 21’nin de açılış çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. Bakan Ersoy, Ankara’da 2, Eskişehir ve İstanbul’da birer olmak üzere toplam 4 AVM kütüphanesinin hizmete açıldığını, yıl sonuna kadar bu sayının 8’e çıkarılacağını, 25 AVM yönetimi ile de görüşmelerin devam ettirildiğini söyledi.
Ersoy, TBMM Genel Kurulu’nda, bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2021 yılı bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, Hitit Kültür ve Turizm Sistemi Projesi ile Bakanlığın birimlerinde, birbirinden bağımsız teknoloji, altyapı, yazılım ve standartlardan oluşan 120’nin üzerindeki uygulamayı tek bir sistem altında birleştirilmeyi amaçladıklarını; proje tamamlandığında gerekli uygulamaya tek bir adres üzerinden erişebileceğini, işlemlerde hız ve etkinlik sağlanacağını söyledi.
Toplam 32 müze ve ören yerinin sanal ortamda gezilebildiği “sanalmuze.gov.tr” web sayfasının halkın beğenisine sunulduğunu ve yaklaşık 9,2 milyon kez ziyaret edildiğini bildiren Ersoy, “turkishmuseums” adı altında açılan hesaplarda da müze ve ören yerleri hakkında video ve animasyonların, ilgi çekici kampanyaların düzenli olarak paylaşıldığını belirtti.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesinde yer alan kurumlarca yayımlanan 357 kitabın, eser sahiplerinden alınan izinler doğrultusunda “Dijital Yayın Platformu” üzerinden uzaktan erişime açıldığını aktaran Ersoy, sinema sektöründeki hizmetlerin dijital ortamda sunulması noktasında, “Sinema Destek Başvuru”, “Film Sınıflandırma”, “Çekim İzni”, “Sinema Bilet Sistemi”, “Film Mirasım” ve “Filming in Turkey” dijital uygulamaları hizmete sunduklarını ifade etti.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve bünyesindeki kurumlarca 2020’de 56 yeni yayın, 60 tıpkıbasım ve 21 süreli yayın olmak üzere toplam 137 eser yayımlandığını bildiren Bakan Ersoy, 2020 yılı sonuna kadar 165 eserin, 2021 yılında da toplam 242 eserin yayımlanmasının planlandığını dile getirdi.
Ersoy, Atatürk Araştırma Merkezince “Atatürk Ansiklopedisi” hazırlandığını; 600 konu başlığının yer aldığı Atatürk Ansiklopedisi’nin dijital ortamda, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 97. yılına armağan olarak 29 Ekim 2020 itibarıyla erişime açıldığını anımsattı.
KKTC’de 41 proje
TİKA’nın bugün, 5 kıtaya yayılmış 62 ofisi ve yıllık sayısı 2 bine ulaşan projeleriyle 170’i aşkın ülkede faaliyet gerçekleştirdiğini belirten Ersoy, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetlerimizin sağladıkları destek ve himayeyle ikili ilişkilerin geliştirilmesine yaptığı katkılar neticesinde, kendi ülkelerinde de TİKA ofisi açılmasını isteyen devletlerin sayısı artmaktadır.
TİKA, pandemi nedeniyle sınırların kapalı olduğu, tıbbi malzeme ve donanımın aciliyet kazandığı bir dönemde maske, tulum ve dezenfektan yerinde üretimleri ayrıca tıbbi proje destekleri ile 72 farklı ülkede 1 milyon 350 bin kişiye zamanında ulaşarak, salgınla mücadeleye ciddi bir destek sağlamıştır.
TİKA 2020 yılında, başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere, çok güçlü tarihi ve kültürel bağlarımız olan gönül coğrafyamızda önemli faaliyetler gerçekleştirmiştir.
Doğu Akdeniz politikalarının odağında bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde, 2019 Aralık ayında TİKA Lefkoşa Program Koordinasyon Ofisi’nin resmi açılışı yapılmıştır. Koordinatörlüğümüz henüz bir yılını tamamlamadan, Başkanlığımızca ortaya konulan strateji çerçevesinde toplamda 41 projeyi hayata geçirmektedir. KKTC makamları ile ortak olarak geliştirilen proje ve programlar, KKTC’nin kalkınmasında önemli atılımlar sağlamaktadır.”
Türkçe öğretiminden kültür-sanata, Türkoloji çalışmalarından geleneksel sporlarımıza uzanan geniş bir yelpazede faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsünün, yurt dışında 50 farklı ülkede 60 kültür merkezi ile çalışmalarını sürdürdüğünü bildiren Ersoy, “Enstitü tarafından kültür merkezlerinde verilen Türkçe eğitiminin yanı sıra, farklı ülkelerdeki eğitim kurumlarıyla yapılan iş birlikleri ile Türkoloji bölümleri ve Türkçe öğretimi desteklenmektedir. Ekim 2020 itibarıyla Kültür Merkezlerindeki kurslar ile Tercihim Türkçe Projesi ve Türkoloji Projesi kapsamında 200 binin üzerinde kursiyer Türkçe öğrenmiştir.” dedi.
“1440 yazma eser koleksiyonlara eklendi”
2020 yılının ilk 11 ayı itibarıyla Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait akarlardan, 23 adet taşınmazın kat karşılığı inşaat modeliyle; 22 adet taşınmazın yapım karşılığı kiralama modeliyle; 18 adet vakıf kültür varlığının restorasyon veya onarım karşılığı kiralama modeliyle değerlendirildiğini söyleyen Ersoy, “Vakıf kültür varlıklarının korunması ve gelecek nesillere aktarımının sağlanması amacıyla laboratuvarlarda bakımları yapılmış; çağdaş sunum teknikleriyle müzelerimizde sergilenmesi ve korunması sağlanmıştır. Bu amaçla 2002 yılı öncesinde Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde sadece 4 adet müze bulunurken, 2003-2020 döneminde toplam 7 adet vakıf müzesinin daha hizmete girmesiyle bu sayı 11’e çıkarılmıştır. Bununla birlikte 2020 yılında Sivas Gök Medrese Vakıf Müzesi ile 2021 yılında Erzurum Çifte Minareli Medrese Vakıf Müzesi de açılacaktır.” bilgisini verdi.
2021 yılında Vakıf kayıtlar arşivinde ve merkez kütüphanede bulunan 1500 el yazması vakıf defteri ve el yazması eserin konservasyon işleminin gerçekleştirilmesi planlandığını dile getiren Ersoy, “Vakıf eserlerimizi koruma gayretimizin bir sonucu olarak 787 çalıntı eser, kaçakçılıkla mücadele kapsamında ele geçirilmiştir. 2020 yılı ilk 10 ayı itibarıyla ele geçirilen eser sayısı ise 16’dır. Bugün yöneticisi kalmayan vakıflarımızın temsilcisi durumunda olan Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, vakfedenlerin iradelerine uygun olarak, vakfiyelerinde yer alan hayır şartlarını gerçekleştirme amacıyla ihtiyaç sahibi insanlara elini uzatmaktadır.” dedi.
Ersoy, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve TİKA tarafından 2020 yılında, yurt içinde 168 adet eserin bakım, onarım ve restorasyon işinin tamamlandığını, 366 çalışmanın devam ettiğini, yurt dışında da 5 adet restorasyon ve onarım projesinin tamamlandığını, 21 adet restorasyon ve onarım projesinin ise devam ettiğini bildirdi.
2020 yılı içerisinde 1440 adet yazma eserin koleksiyonlara eklendiğini ifade eden Ersoy, “Böylelikle 216 bin 587’si yazma eser ve 453 bin 517’si matbu eser olmak üzere elimizdeki eser sayısı toplamda 670 bin 104’e çıkmıştır.” diye konuştu.
“En azından bir bilene sormanız gerekirdi”
Bodrum’da bir otel alımıyla ilgili CHP Antalya Milletvekili Osman Budak ile CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban’ın kendisine bazı ithamları olduğunu belirten Ersoy, şunları söyledi:
“Sayın milletvekilleri, ben 1985 yılından beri, yaklaşık 35 yıldır, turizm mesleği içindeyim. 1991 yılında kurmuş olduğum firmamla kurumsal olarak 30 yıldır turizm işletmeciliği ve turizm yatırımı yapan, 6 bin 800’den fazla çalışanı olan, turizmde en yüksek cirolardan birini yapan, yurt dışında hiçbir yatırımı olmayan, Türkiye’nin sayılı turizm gruplarından birinin asli faaliyet alanı içinde otel alıp satmasından, her koşulda Türkiye’nin turizmine, Türkiye’nin geleceğine güvenerek bu konuda yatırım yapmasından daha doğal ne olabilir? 2003’ten beri, yaklaşık on altı yıldır, sahip olduğu ve yaptığı tahsis yatırımları sebebiyle binlerce diğer tahsis yatırımcısı gibi devletin kiracısı olan bu firmanın sanki bu faaliyeti ilk defa oluyormuş, yeni bir şeymiş gibi gösterilmesini, siyaseten bir şaibe varmış gibi algılatılmasını son derece yanlış ve manidar bulduğumu özellikle belirtmek istiyorum. Turizm tahsisleri konusunda, turizm yatırımları konusunda bir bilgi sahibi değilsiniz. Hadi bunu anlayışla karşılayabiliyorum ama en azından bir bilene sormanız gerekirdi iki buçuk yıldır.”
Devlet Tiyatroları kostüm ve dekor tasarımcısı Ali Cem Köroğlu’nun Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybetmesiyle ilgili milletvekillerinin sorusu üzerine Ersoy, “Önce, Ali Cem Köroğlu’nun ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Belirtmek istiyorum ki eğer bir ihmal veya kusur var ise sizin söylemenize gerek yok, gereğini yaparım. Bugüne kadar da bu konuda gereğini yaptım. Özellikle tiyatroculara verdiğim değeri en iyi bilenlerden biri sizsiniz. Konuyla ilgili müfettiş göndererek zaten ben inceletmeyi başlattım, sonuçlarını da en kısa zamanda sizinle paylaşacağım.” dedi.
(AA)