Baro başkanları Ankara’ya yürüyüp ‘Duran Başkan’ eylemi yapacak
Bursa Barosu Başkanı Altun: Görüşmelerimizi yaptık. Baroları parçalamayı, yok etmeyi, susturmayı hedefleyen ezeli projeden dönülmesini talep ettik. Ama sonuç alamadık!
Baro başkanları, hükümetin illerde birden fazla baro kurulması, yönetim organı seçimlerinin de nispi temsile dayandırılmasını sağlayacak yasa tasarısı çalışmalarını proteste etmek için eş zamanlı olarak basın açıklaması yaptı.
Bursa’daki açıklama Adalet Sarayı bahçesinde gerçekleştirildi. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, yönetim kurulu üyeleri ve meslektaşlarının katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasına “Ülke kamuoyu bir süredir; salgın koşulları, ekonomik zorluklar, işsizlik, pahalılık, ölümler yok sayılarak; avukatlık kanunu değişikliği ve özellikle de seçim sistemlerine yapılacak müdahale ile meşgul edilmektedir. Her akşam televizyon kanallarında, her gün gazete köşelerinde baroları siyaset malzemesi yapmaya çalışan konuşmacılar, baroların seçim sistemi üzerine ahkam keserek, baroların siyaset yaptıklarından ve artık çok olduklarından söz ediyorlar. Barolara ve baro başkanlarına kapalı yandaş medya ekranları her türden çarpıtmaya açık. Pervasızca gerçek dışı beyanlarda bulunuyor, çarpıtıyor ve saldırıyorlar” diyerek başladı.
“SUSKUNLUĞUMUZ SÖZÜMÜZ OLMADIĞI ANLAMINA GELMEZ”
Altun, barolar olarak, sürecin başlangıcından bu yana ortak bir tavrı sürdürme kararlılığı ile hareket ettiklerini belirterek “Görüşmeler dahil tüm süreçleri titizlikle uygulayarak, parçalamayı, yok etmeyi, susturmayı ve ele geçirmeyi hedefleyen bu ezeli projeden vazgeçilmesi talebimizi tüm muhataplar nezdinde ısrarla yineledik” dedi ve şöyle devam etti:
“Geldiğimiz nokta itibariyle; Tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ve suskunluğumuzun sözümüz olmadığı şeklinde algılandığının farkındayız.
Gerçek niyetin, demokrasinin ve hak arama özgürlüğünün güvencesi, her kesimin hak savunucusu, doğanın ve hayvanların sesi, yargının tek sivil ve ele geçirilememiş parçası olan baroları susturmak olduğunu biliyoruz.
Avukatlar ve barolar, vatandaşların yargıdaki hür ve gür sesidir. Mesleğimizin doğasında kayıtsız ve şartsız itaat ve biat değil; tam tersine itiraz, sorgulama, düşünme ve özgürlük vardır. Barolar ve avukatlar, itiraz edip sorguladıkları, düşündükleri ve eleştirdikleri, haklara ve özgürlüklere sahip çıkıp savundukları için hedeftir. Hukuka aykırı, baskıcı ve ayrıştırıcı politikalara karşı eşitliği, özgürlüğü, adalet ve kardeşliği savunduğumuz için hedefiz. Sermayenin sınırsız sömürü ve doğa talanına karşı, emeği, alın terini ve doğayı savunduğumuz için hedefiz.”
“HAKİKAT İÇİN TÜM HALKIMIZA SESLENİYORUZ”
Bursa Barosu Başkanı Altun, 19 Mayıs ve 1 Haziran bildirilerinde ortaya koydukları kararlılık çerçevesinde meslektaşlarına ve halka verdikleri sözün arkasında durarak eylem sürecinin başladığını ilan ettiklerini belirterek şöyle devam etti:
“Duydunuz ve artık biliyorsunuz; Baroların seçim sistemini değiştirmek ve baroları bölüp parçalamak istiyorlar.
Süslü gerekçeler arkasına saklanarak gerçekleri çarpıtıyorlar! Barolar meslek sorunlarıyla değil siyasetle uğraşıyor diyorlar. Onlara verilecek cevabımız elbette ki var;
Adil yargılama talebimize; Bağımsız yargı isteğimize; Hak arama hürriyetine sahip çıkmamıza; İstanbul Sözleşmesi’ne uyun çağrılarımıza; İşkence ve kötü muameleye karşı çıkışımıza; Seçme ve seçilme hakkına sahip çıkmamıza; Laikliği savunmamıza; Hayvan hakları mücadelemize; Toplumcu ve demokratik bakış açımıza; Avukatlar için gerçek ve kalıcı çözümler istememize; Her insan ayrımsız haklara sahiptir dememize; Kimseyi avukatsız bırakmamamıza ve savunma hakkına sahip çıkmamıza;
Cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığını lanetlememize; Kadına yönelik şiddetle mücadele etmemize, katledilen kadınlar için duruşma salonlarında adalet aramamıza; Yurtlarda ya da kurslarda istismara uğrayan, iltica teknelerinde hayatını kaybeden çocukların sesi olmamıza;
İznik ve Uluabat göllerinin, Bursa ve Yenişehir ovalarının, Orhaneli’nin, Uludağ’ın, Samanlı Dağı’nın, Karaağız, Kayapa, Kırıntı, Kirazlıyayla ve Çalı köylerinin, Myrelia Antik Kenti’nin, Kazdağları’nın, Murat Dağı’nın, Salda’nın, Cerattepe’nin, Hasankeyf’in, Munzur Çayı’nın, Meriç-Ergene Havzası’nın ve yok edilmeye çalışılan her karış yurt toprağını savunmamıza;
‘Doğa ranta kurban edilemez’ dememize siyaset diyorsanız, o zaman bilin, barolar ‘siyaset yapmaya’ devam edecekler.
Çünkü hak temelli bu siyaset, ettiğimiz yeminin, anayasa ve yasalardan kaynaklanan görevin, teslim olmayan savunma tarihinin ve avukatlığa duyduğumuz saygının gereğidir.
SUSMAMIZI, TEPKİ GÖSTERMEMEMİZİ, TESLİM OLMAMIZI İSTEYENLER…
Yalnızca baroları değil, çocukları, kadınları, ağaçları, parkları, kentleri, adalete erişimde dezavantajlı tüm grupları, yani bütün ülkeyi susturmak, hukuk devletinin son kırıntılarını yok etmek ve ülkemizde insan onurunun güvencesi olan tüm kaleleri yıkmak istiyorsunuz.
Yurttaşın vicdanı olan baroları susturmak istiyorsunuz…
Cumhuriyetin, demokrasinin, hukuk devletinin, laikliğin ve hak arama özgürlüğünün savunucuları; hiçbir ayrım gözetmeksizin haksızlığın karşısında yer alan ve evrensel hukuk ilkelerini kendine varlık sebebi yapan baroların teslim olmasını beklemeyin…
Bizler, en zorlu koşullarda halkımıza ses olmak için mücadeleyi sürdürecek, hukuktan başka kimsesi olmayan herkes adına hiç yılmadan umudu savunmaya devam edeceğiz.”
BARO BAŞKANLARININ EYLEM TAKVİMİ
Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, gelinen noktada demokratik hak kullanımı çerçevesinde eylemlilik sürecine başlayacaklarını ve öncelikle Türkiye Barolar Birliği’ni olağanüstü toplantıya davet edeceklerini söyledi. 19 Haziran 2020 tarihinde baro başkanlarınca kendi illerinden Ankara istikametine doğru ‘savunma’ yürüyüşü başlatılacağını belirten Altun, Ankara’ya vardıklarında olağanüstü toplantı talebini Türkiye Barolar Birliği’ne elden teslim edeceklerini ifade etti. Altun bu süreçte yaygın ve yerel gazetelere de ilanlar vererek teklifin yasalaşması halinde vatandaşın uğrayacağı hak kayıplarının anlatılacağını, ayrıca sosyal medya platformlarının da etkin bir şekilde kullanılacağını anlattı.
Yasa teklifinin komisyona geldiği gün baro başkanlarınca TBMM yolunda ‘duran başkan’ eylemi yapılmasını da kararlaştırdıklarını belirten Altun, teklifin yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışma yapılacağını, açılan davanın Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmesi sırasında da ‘Son Nöbet’ adı altında nöbet tutulacağını bildirdi.