Turgay Erdem, Nilüfer’deki 3. yılını anlattı
Belediye Başkanlığı görevinde üç yılı geride bırakan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, düzenlenen toplantıda çalışmalarını anlattı.
Nilüfer’in devlet yatırımlarından faydalanamadığını ifade eden Başkan Erdem, “Gelirlerimiz de her geçen gün daha fazla budanıyor, adeta kolumuzu kanadımızı koparıyorlar. Nilüfer halkı adına bu ülkede, vicdanın siyasete üstün gelmesini diliyorum” dedi.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, 31 Mart 2019 seçimlerinin ardından 3. yılın değerlendirmesini yaptı. Gastro Sanayi Restorant’da düzenlenen iftar yemeğinde basın mensuplarıyla buluşan Başkan Turgay Erdem, hem çalışmalarını anlattı, hem de soruları yanıtladı.
Çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantıda; İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, Nilüfer Belediyesi geçmiş dönem Belediye Başkanı Faruk Baykal, Nilüfer Belediyesi Meclis Üyeleri, başkan yardımcıları ile bürokratlar da yer aldı.
Konuşmasının başında Bursa’daki cezaevi aracına yönelik saldırıyı kınayan Başkan Erdem, tarihin akışı içinde şanssız bir dönemde göreve geldiklerini vurguladı. Pandemi, yangın ve sel felaketleri, ekonomik kriz gibi zorluklarla karşılaştıkları bir dönem yaşadıklarını belirten Başkan Erdem, “Zor zamanlarda doğal olarak sosyal belediyecilik çalışmaları ön plana çıkıyor. Pandemi başladığından beri gerek maske üretim ve dağıtımı, gerek dezenfeksiyon hizmetleri ile sağlık alanında toplumun ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığımız gibi, bu dönem birinci basamak sağlık hizmetlerinden mahrum olan mahallelerimize aile sağlığı merkezleri kazandırdık. Ekonomik krizin ağırlığı altında ezilen vatandaşlarımız için çeşitli yardım faaliyetleri yürüttük. Dayanışma Marketi açtık. Ancak bizim sosyal belediyeciliğe bakışımız erzak dağıtmaktan ibaret değil elbette. Biz hayatın her alanında ihtiyaç duyulan eğitimleri vererek toplumun her kesimini üretime yönlendirmeyi esas alıyoruz” dedi.
SOSYAL BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI
İşsizliğin toplumun kanayan yarası haline geldiği bir dönemde yenilikçi girişimcilere destek olduklarını söyleyen Başkan Erdem, “Sosyal Girişimcilik Merkezi kurduk. Bu merkez 25 sosyal girişim ile toplamda 49 sosyal girişimciye destek verdi. Nilüfer Mesleki Eğitim Merkezi verdiği eğitimlerle pekçok kişiyi yeni geçim kaynaklarına ulaştırdı. Kırsal nitelikli mahallelerimizde Kadın ve Çocuk Akademileri kurmamızın altında da bu yaklaşım var. Sayısını 7’ye çıkardığımız akademilerde kadın ve çocuklara ihtiyaç duyulan her alanda eğitimler veriliyor. Teknoloji çağındayız ve çocuklarımızı da ona göre geleceğe hazırlamamız gerek. Ülkemizde eğitimde fırsat eşitliği olduğunu söylemek mümkün değil. O nedenle özellikle kırsaldaki çocuklara yönelik yapay zeka eğitim seferberliği başlattık. 2 adet kodlama atölyesi kurduk ve burada çocuklara 3 boyutlu yazıcı, kodlama ve ahşap modelleme eğitimleri verdik. Fiber altyapısı olmayan 13 mahallemizi ücretsiz internete kavuşturduk. Bütün bunlar çocukların eğitim hayatına katkıda bulunmak ve onları geleceğe hazırlamak için. Bizim her yıl bir tema belirleyerek “Tarım Yılı”, “Gıda Yılı” ve son olarak “İklim Yılı” temasını gündeme getirmemiz de sosyal belediyecilik anlayışımızın bir uzantısıdır. 3 yıl önce biz tarımla ilgili çalışmalar yaparken, ‘Bu iş ilçe belediyesinin işi midir’ diye bizi eleştirenler oldu. Ama bugün geldiğimiz noktada herkes üretimin önemini anladı ve insanlar artık balkonlarında sebze yetiştirmeye başladı. Yaptık çünkü; insanlığı bir gıda krizinin beklediğini görüyoruz, öte yandan bu ülkenin üretim potansiyelini de görüyoruz. İstiyoruz ki herkes bunun farkına varsın. Fark eder ve harekete geçersek küllerimizden doğabiliriz. Bu ülkeyi yeniden kendine yetebilen bir tarım cennetine dönüştürebiliriz. Onun için ata tohumlarımıza gözümüz gibi bakıyoruz. O en değerli mirası geleceğe aktarmak için uğraşıyoruz. Aynı şekilde iklim krizi konusunda da farkındalık yaratmak istiyoruz. Bu ülke insanı silkelensin havasına, suyuna, toprağına, derelerine, denizlerine, dağlarına sahip çıksın, kısaca geleceğine sahip çıksın istiyoruz” diye konuştu.
MADDİ KAYBA KATI ATIK BEDELİ DE EKLENDİ
Nilüfer’in Türkiye’nin en gelişmiş 8. ilçesi konumunda olduğuna dikkati çeken Başkan Turgay Erdem, “Bu duruma gelmemizde Nilüfer’e 35 yıllık geçmişinde emeği geçen herkesin payı var. O nedenle önceki dönem belediye başkanlarımıza teşekkür ediyoruz. Bizler Nilüfer’e yeni değerler katarak yolumuza devam edeceğiz. Ama bir sitemim var, ne yazık ki ülkemizdeki siyaset anlayışının sıkıntılarını yaşıyoruz. Ekonomik kriz herkes gibi yerel yönetimleri de etkiledi, maliyetler iki katına çıktı ama bütçemiz 2 katına çıkmadığı gibi özellikle biz bu dönem büyük bütçe kayıplarına uğradık. Bursa’nın sanayi yükünü en çok çeken ilçesi Nilüfer’de sanayi bölgelerinden gelen emlak vergisi konusundaki kayıplarımıza bu dönem katı atık bedellerinde yaşadığımız kayıp da eklendi. Sanayi bölgelerinden yıllık 50 milyon, katı atık bedellerinden de yıllık 45-50 milyon lira civarında kaybımız var. Son olarak bölgemizdeki hazine arazilerinin satışlarından bize gelen pay da çeşitli yöntemlerle kesildi. Geçtiğimiz günlerde yapılan sadece 2 satıştan 90 milyon civarında bir kaybımız oldu. Bu paralar Nilüferliler’in parası, sahip çıkmak zorundayız. Nilüfer bölgesinde doğru dürüst bir devlet yatırımı yapılmadığını herhalde hepiniz görüyorsunuzdur. Devlet yatırım yapmadığı gibi bizim gelirlerimiz de her geçen gün daha fazla budanıyor, adeta kolumuzu kanadımızı koparıyorlar. Daha önce de dile getirdim ama sesimizi duyan yok. Ben Nilüfer halkı adına bu ülkede, vicdanın siyasete üstün gelmesini diliyorum” şeklinde konuştu.
Kaçak yapıyla mücadelede bürokrasi engeli
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başkan Erdem, özellikle kaçak yapılarla mücadele yaşadıkları sıkıntıya dikkat çekti.
Kaçak yapılaşmanın belediyelerin büyük sorunlarından biri olduğunu ifade eden Başkan Erdem, “Bürokrasi maalesef kaçak yapılarla ilgili belediyelere yaralar veriyor. Bu sabah 3 kaçak fabrikanın yıkımı vardı. İki fabrika için yürütmeyi durdurma kararı alındı. Sadece birini yıkabildik. Adaletin böyle işlemesine hayret ediyorum. Yapmadan maalesef kaçak yapı yıkılamıyor. Önce tespit ve tebligat yapılması lazım. Geçmiş dönem belediye başkanımızla bu konu ile ilgili milletvekillerine ve ilgili bakanlığa öneri verdik. Kaçak yapı yapanın arazisi hazineye irad kaydedilsin. O zaman malının elden gideceğini bilen vatandaş da bu kaçak yapıları yapmaz. Mal canın yongasıdır. Ama sürekli imar affı bekleyen vatandaşlar bunları yapmaya devam ediyor” dedi.
“Hızlı büyümeye karşıyız”
Nilüfer’in Türkiye’nin en gelişen 8. İlçesi olduğunun hatırlatılması üzerine de Başkan Erdem, ilçenin nüfusunun artmasından yana olmadıklarını vurgulayarak, “Hızlı büyümeden yana değiliz. Yavaş büyümeyi tercih ediyoruz. İlk defa bu yıl Nilüfer bölgesi 35 bine yakın nüfus aldı. Her yıl 12-15 bin arası artış alıyorduk. Biz de endişelendik ‘hizmetlerde aksama olur mu’ diye. Büyükşehir Belediyesi’nin 2035 yılı ulaşım master planında Nilüfer’i gösteren projeksiyon 975 bindir. Bu şekilde hızlı büyüme olursa Nilüfer’de hizmetlerde geriye düşme yaşanabilir. Büyüme çok hızlı devam ediyor. Bizde 9 sanayi bölgesi var. Bunların büyük kısmı organize sanayi bölgesidir. Hiç bir ilçenin bu denli büyük sanayi alanı sahip olduğunu göremezsiniz. Bu da bizi korkutuyor. Keşke bu bölgeleri kentin içerisinden çıkartabilsek. Büyükşehir ile beraber bu çalışmaların içinde yer almak istiyoruz ama çok fazla gelişme yok” diyerek kaygısını dile getirdi.