Bu sizin seçiminiz…

‘Oyunuzu hangi adaya vereceksiniz’ diye  sormayacağım size.

Zira bu seçimlerde, kime destek verdiğiniz değil, kime vermediğiniz daha önemli.

Diyebilirsiniz ki; abartmayın o kadar…

Altı üstü yaşadığımız şehirde, çöpleri kim toplasın, elektrik sayaçlarını kim okusun,

Su faturasını kapımıza kim getirsin ona karar vereceğiz.

Siz de haklısınız.

Ama eminim hırsıza oy vermek istemessiniz.

Kamu kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çekene…

Çocuk tacizcisine, ihale takipçisine.

Milleti yokluğa mahkum edene gitsin istemezsiniz verdiğiniz oy.

Biliyorum çalan ama güzel gazel okuyan başkanlardan sıkıldınız.

Çalan ama çalışan başkan istemiyorsunuz artık.

Zira çalınanın hepimizin geleceği olduğunu yaşayarak öğrendik.

İhanet edilen şehirler, içine tükürülen sanat, yeşilden griye dönen caddeler,  meydanlar…

Daha fazla alışveriş merkezi, daha fazla beton istemiyorsunuz artık.

Aklımızla dalga geçen otorite, hayali düşmanlar, insana tepeden bakan bir yönetim,

Şantiyelerde yok sayılan insan hayatı hepimizin canını yaktı yeteri kadar.

Pazar sabahı kalkıp oy vermeye gideceksiniz…

Seçim sizin seçiminiz, oy sizin oyunuz.

‘Şu aday için oy kullan’ diyemem belki size…

Ama sizden bir ricam olacak…

O zarfın içine aydınlık Türkiyeyi koyun lütfen. 

Çocuklarınızın güler yüzünü, umut dolu bakışlarını…

Üreten Türkiye’yi, alın terini.

Dilerseniz güzel bir sevda türküsü de ekleyebilirsiniz bu güzelliklere.

Ya da kanınızı kaynatacak bir oyun havası…

Veya  Andımız’dan bir kaç satır…

Ama sakın ha  zarfın içine çirkin sözler, kuru iftiralar, tehditler koymayın…

Bunların işe yaramadığı görülünce sıralanan yalvarışlar da olmasın o zarfta.

Unutmayın, bu sizin seçiminiz.