Burhan Kuzu vefat etti ama sonrası…

Eski AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, korona tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kuzu’nun vefat haberinden sonra twitter’da adına açılan başlıkta öyle yorumlar okudum ki ülkem adına üzüldüm.

Kuzu aleyhine yapılan siyasi eleştirilere sözüm yok ama mesele siyasi eleştirilerin çok ötesine gitmiş durumda ve İzmir depremi sonrasında “Bu kin nedir?” başlıkla yazımda anlattıklarımı şimdi AK Partiye ve Kuzu’ya karşı olanlar yapıyor.

Meslek büyüğümüz Bekir Coşkun vefat ettiğinde de aynı davranışlara şahit olmuştuk sosyal medyada.

Peki devlet yetkililerinden biri bu yaşananlara dur demeyecek mi?

Galiba demeyecek çünkü bu konuda treni çoktan kaçırdık, kaldı ki devlet yöneticileri arasında ayrışmayı daha da keskinleştirenler var ama bu işin sonu hiç iyi olmayacak.

Millete hizmet edenlerin bilinmeyen yönleri artık sosyal medyada net bir şekilde gösteriliyor. Özellikle siyasetçiler söylediklerine çok dikkat etmeliler. Zira öncesinde söyledikleriyle sonrasında söyledikleri arasında fark olduğunda; sosyal medyada manşetler…

Burhan Kuzu, AK Parti’nin basındaki yüzlerinden biriydi fazla kavgacı değildi, espriye açıktı, en zor konularda partisinin görüşlerini savunuyor yeri geldiğinde eleştirisini yapıyordu. Kuzu’nun ismi son zamanda uyuşturucu baronu ile yan yana gelince hedef olmuştu.

İnancımıza göre ölen biri hakkında, dini inancı ne olursa olsun, her yerde, her zaman ve herkes için geçerli olan bir ilke belirlemiştir ki o da şudur; “Ölen ya hayırla anılacak, ya iyiliği konuşulacak, ya da ebediyen susulacaktır. Allah’a ve Ahiret’e imanı olanın başka bir söylem ve eylem içinde olması mümkün değildir” denilmektedir.

Ülkesine, halkına her kim iyi hizmetlerde bulunduysa bizim insanımız rahmet ve minnetle anmasını bilirdi. Fakat geleneklerimiz öyle asimile edildi ki son zamanlarda artık rahmet ve minnetle değil, analarıyla anılıyorlar.

Kimi, ölenler için; ”Onlar Lut kavminden” benzetmesi yapıyor, kimi, ”cennette yanıyor’ diyor, kimi ”hakkım haram olsun cehennem mekânın olsun” diyor.

Galiba İslam öncesi cahiliye dönemini yeniden yaşıyoruz.

Burhan Kuzu’ya Allah’tan rahmet diliyorum. Bu dünyadan her fani gibi sevapları ve günahlarıyla göçüp gitti, hesabını yüce rabbimize verecek.

Fakat İzmir depremi ve Kuzu’nun vefatından sonra sosyal medyada yaşananlar herkese ders niteliğinde olmalı, iyilikle anılmak istiyorsanız gerçekten herkese iyi olmalısınız.