Bursa Tarım Konseyi 

14.05.2019
A+
A-

Gerçeklerin er geç ortaya çıkması gibi doğruların da güncelliğini koruması gibi bir alışkanlığı vardır. Bursa’nın bundan on sekiz yıl önceki tarımsal gerçeği, bugün hala geçerliliğini korumakla kalmamış, üstüne daha da kötüsü eklenmiş haldedir. O günlerde Bursa için yapılması gerekeni dile getirdiğimiz halde yapmadığımız için, ihtiyaç duyduğumuz olgular varlığını daha büyük şiddette hissettirmektedir. Dolayısıyla aynı şeyleri bugün yeniden ancak daha üst perdeden söyleme gereği duyuyoruz.

Türkiye’yi tarımıyla, hayvancılığıyla bitirmeye kararlı AKP henüz ortada yokken, 5 Nisan 2001 tarihinde Bursa Hakimiyet Gazetesinde, aynı başlık altında rapor niteliğinde çok kapsamlı ve çok detaylı bir makalemiz yayınlanmıştı. Bir devlet memuru ürkekliği ile sıraladığımız Bursa tarımındaki aksaklıkların, ancak oluşturulacak bir üst kurulun üreteceği politikalarla giderilebileceğini söylemiştik o günlerde. Bugün ise ne yazık ki ülkemizin tarımda yüzde yüz dışa bağımlı hale, milletimizin de açlıkla karşı karşıya getirildiği çok acı bir dönemden geçtiğini görüyoruz.

Bursa Tarım Konseyi bir an önce kurulmalıdır. Türkiye tarımın, hayvancılığın bitkisel hayata girdiği bir süreci yaşamaktadır. Tarımın iflah olma ve olmama şansı yarı yarıya at başı gidiyor. Bu şansın ülkemizin lehine değişmesi, tarımı bu hale getiren AKP’nin iktidardan uzaklaştırılarak, ülkemizin gerçekleriyle bağdaşan tarım politikaları üretildiğinde ancak yeniden bir tarım ülkesi olacağımıza inananların işbaşına gelmesiyle mümkündür.

Ulusal tarım politikalarının yanında yerel tarım politikaları da son derece önemlidir. Zira yerelden başlatılan doğru projelerin birleşerek güçlü ulusal projelere dönüşeceğinden ve ülkeyi ileriye taşıyacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

Tarımsal açıdan Türkiye ne ölçüde yerkürenin en şanslı coğrafyasında yer alıyorsa, Bursa da en az o ölçüde Türkiye’nin en şanslı coğrafyasında yer almaktadır. Bursa bulunduğu coğrafi konum bakımından şanslı olduğu kadar tarımsal potansiyel ve altyapı açısından da büyük bir şansa sahiptir. Kamu ve özel sektördeki tarımsal dinamikler, bu şansı kendi aralarında işbirliği yaparak avantaja dönüştürebilecek ve Bursa tarımını olması gereken yere taşıyabileceklerdir.

Bir büyükşehirin valisi, belediye başkanı, il tarım müdürü, ziraat ve veteriner fakültesi dekanları, ziraat odası başkanları, üretici birliği başkanları, ihracatçı ve pazarlama birliği başkanları, tarıma dayalı sanayi kuruluşu yöneticileri… bunların, memleketin tarımına karşı olan duyarlılıkları ile sorumlulukları, diğer insanlarınkinden çok daha ileri ve üstün olmak zorundadır.

Bursa Tarım Konseyi, bu mevkilerde yer alan kişilerden oluşacaktır. Sorumlulukları gereği işbirliği, kurumsal kaynaklarıyla da güç birliği yapacaklardır. İlgili alanlardaki uzmanlardan müteşekkil çeşitli komisyonları koordine eden bir de sekretaryası olacaktır. Burada amaç; bilime ve teknolojiye dayalı üretimden ürünlerin işlenmesine, denetiminden pazarlanmasına tarımın her aşamasında, ekonomik ve sosyal gelişmelerin önünü de açacak şekilde doğru kararların alınıp uygulanması olacaktır.

Tarımsal birikim bakımından Türkiye’ye rehberlik, önderlik edebilecek kentlerin başında Bursa gelmektedir. Bursa, yakın geçmişte bunun örneğini de vermiş bir kenttir. Tarımda bir devlet politikası oluşturulsun diye 1996 Aralık’ında dört bakanın katılımıyla Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlediğimiz Bursa Tarım Kurultayı, 1997 Haziran’ında Ankara’da Cumhuriyet tarihinin 1. Tarım Şurası’nın toplanmasına önayak oldu.

Türkiye 1987 yılında dünyanın 15. büyük ekonomisi idi. Bunu, dünyanın o günkü koşullarında kendi kendine olan yeterliliğinin yanında tarımda yaptığı ihracat sayesinde mümkün kılmıştı. Dünya ekonomisinde saygın bir yerde olmak istiyorsak eğer önce tarımımızı kurtarmak zorundayız. Dolayısıyla ülkemizin tarımsal gelişmesine de öncülük edecek olan Bursa Tarım Konseyi’nin zaman kaybedilmeden kurulması her şeyden önce gelmektedir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.