Bursa’da ticaretin kalbi, Hanlar Bölgesi’nde atıyor

Bursa’da 700 yıldır “ticaretin kalbi” konumunda bulunan 450 dönümlük Hanlar Bölgesi, özellikle 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesinin ardından Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen turistleri ağırlıyor.

Bursa’da, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünce (UNESCO) Dünya Mirası Listesi’nde bulunan, kentte 700 yıldır “ticaretin kalbi” olarak nitelendirilen 450 dönümlük Hanlar Bölgesi, Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen turistleri ağırlıyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2014 yılında alınan “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu” miras alanı, Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliye, Muradiye (II. Murad) Külliyesi ve Cumalıkızık olmak üzere altı bileşenden oluşuyor.

Bursa’da, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan, 700 yıldır “ticaretin kalbi” olarak nitelendirilen 450 dönümlük Hanlar Bölgesi, Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen turistleri ağırlıyor.

Bu bileşenler içinde yer alan Hanlar Bölgesi, tarih boyunca önemli ticaret kenti olan Bursa’da perakende ticaretin merkezi konumunda.

Hanlar Bölgesi, Ulucami’nin etrafındaki yaklaşık 450 dönümlük alanda Bursa’nın fethinin ardından peyderpey yapılan 16 han, arasta, bedesten, pazaryerleri ve iç içe geçmiş çarşılardan oluşuyor.

Yaklaşık 700 yıldır ticaretin kalbi konumunda bulunan, 4 bin iş yerinin yer aldığı bölge, özellikle 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesinin ardından yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldi.

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth tarafından ziyaret edilen Koza Han’ın da içinde bulunduğu Hanlar Bölgesi’ne gelenler, Bursa’ya özgü hediyelikler ile ipek ürünlere ilgi gösteriyor.

“Turizm potansiyelimiz arttı”

Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği Başkanı Muhsin Özyıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede 700 yıllık süregelen bir ticaretin olduğunu söyledi.

Özyıldırım, bölgedeki Osmanlı mimarisinin korunarak bugünlere getirildiğini dile getirerek, Hanlar Bölgesi’nin perakende ticaretin yanı sıra turizm anlamında da hareketli olduğunu vurguladı.

Bölgenin 6 kriterin 5’ini karşılayarak 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdiğini anımsatan Özyıldırım, şöyle konuştu:

“UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdikten sonra ülkelerin turizm destinasyon listelerinde yer aldık. Turizm potansiyelimiz arttı. UNESCO’dan sonra özellikle yabancı turist artışını fark edebiliyoruz. Sosyal medyanın etkinliği ve yabancı turizm acentelerinin seyahat listelerine girmemiz yabancı turist sayısını yükseltti. Ayrıca ülkedeki huzur ortamının artması ve terörden arınması, istikrarlı yönetim modeli de turist sayısının artmasında etkili oldu.”

“Hedef 10 milyon turist”

Özyıldırım, kentteki turizmin diğer paydaşlarıyla bir araya gelerek “Bursa Turizm Platformu” adı altında çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Geçen yıl 3 milyon civarında turist alan Bursa’da hedefimiz 10 milyon turisti ağırlamaktır. Bence bu hedef çok uzak değil. İstanbul ile çok yakınlaştık. Köprüler ve deniz ulaşımında kolaylık var. İstanbul’u ziyaret eden turistlerin Bursa’ya da geleceğini öngörüyoruz. Bu anlamda hazırlıklarımız sürüyor. Hedefimiz 10 milyon turist. Bunun çoğunluğunun yabancı turist olması için çaba sarf ediyoruz.”

“Bu listeler dünyada yayınlanıyor”

Bursa Alan Başkanlığı Danışma Kurulu Başkanı Yusuf Oğuzoğlu da Hanlar Bölgesi’nin tarih boyunca ticarete öncülük ettiğini anımsattı.

Aynı zamanda “Tarihçilerin Kutbu” olarak da anılan Halil İnalcık’ın öğrencisi olan Oğuzoğlu, 1990’lı yıllardan sonra bölge esnafının Hanlar Bölgesi’nin değerini daha iyi anlamaya başladığını, daha profesyonel sunumlar yaptığını ifade etti.

Oğuzoğlu, bölgenin UNESCO ile dünyaya açıldığını belirterek, “Biz aynı zamanda turizm çalıştaylarında da yer alıyoruz. UNESCO’dan önce 5 yıldızlı otellerin çoğu müşteri bekliyordu. Şimdi doluluk oranları çok arttı. UNESCO’nun miras listeleri dünyada yayınlanıyor. Acenteler de satışlarını buna göre yapıyor.” diye konuştu.

“UNESCO’nun çok faydasını gördük”

Koza Han’da 30 yıldır esnaflık yapan Mustafa Güngör de handa yaklaşık 100 iş yerinin bulunduğunu ve ipek üzerine ürünlerin satıldığını belirtti.

Güngör, bölgenin turizm potansiyelinin her geçen gün arttığını dile getirerek, “UNESCO’nun çok faydasını gördük, inşallah bu fayda daha da artacaktır. Dünyanın birçok ülkesinden kültürlü turistleri Bursa’da görmek bizi mutlu ediyor.” dedi.

Kapalı Çarşı’da 65 yıldır esnaflık yapan Ender Altıkardeşler de bölgedeki ticaretin gelenek halinde 700 yıldır devam ettiğini söyledi.

Altıkardeşler, Bursa’nın aynı zamanda bir turizm kenti olduğuna işaret ederek, “Özellikle son zamanlarda yabancıların çarşıya ilgisi arttı. UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdikten sonra bunu daha iyi anlıyoruz. Bölgeyi gezen turistler çarşımızdan alışveriş yapıyor, ekonomiye katkı sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

(AA)